Açlık Grevcilerinin Sağlık Durumlarına İlişkin Açıklama


Basın Açıklaması

18.01.2017

Açlık grevlerini başından beri takip ettiğimiz Semih Özakça, Nuriye Gülmen ve Esra Özakça’nın talepleriyle açlık grevleri boyunca her hafta takip eden hekimlerince sağlıkları hakkında basına ve kamuoyuna bilgi vermeye çalıştık. Bu bilgilendirmeyi Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın cezaevlerinde oldukları süre boyunca da yaparak sürdürmeye çalıştık. Ancak sağlık durumlarının ağırlaşması nedeniyle, öncelikle ailelerini kaygılandırmamak adına uzun süredir açıklama yapmamamızı istediler. Takip ettiğimiz üç açlık grevcisine bir de İstanbul’da açlık grevine başlamış ve Ankara’da devam etme kararıyla ATO hekimlerinden oluşan heyetin takibini talep etmiş olan Mehmet Güvel eklenmiştir.

Son günlerde yaşanan ev içi kazaların getirdiği ek sağlık yükleri ve sağlık durumları hakkında oluşmuş kaygılar nedeniyle, mevcut sağlık durumlarını hekimlerinin paylaşmasını istemişlerdir. Sağlık durumları hakkında bilgi vermeden önce, takip eden ‘hekim heyeti’ olarak dört açlık grevcisi için de; haftalık sağlık durumları hakkında bilgilendirme koşullarımızın artık kalamayabileceği derin kaygısını öncelikle ve önemle vurgulamak isteriz.

Dört açlık grevcisinde de mevcut ortak sağlık sorunları: Uyku bozuklukları, özellikle ayaklarda ve bacaklarda ağrı ve yanma hissi, denge kaybı, kas-iskelet sistemine ait problemler, tansiyon düzensizlikleri, sindirim sistemi rahatsızlıkları olarak sıralanabilir.

Esra Özakça, açlık grevinin 241.günündedir.  Açlık grevine başladığında 57 kilo iken şu anda 37,7 kilodur. Açlık grevinden beri bitmeyen ishal ve ishalle daha da artan elektrolit bozukluğuyla baş etmeye çalışmaktadır. Ayaklarında başta olmak üzere his kaybı ile kol ve bacaklarındaki yoğun ağrılar açlık grevinin ileriki günlerinde şikayetlerine eklenmiştir. Son dönem konuşma bozukluğu da gözlenmektedir.

Semih Özakça, açlık grevinin 316. günündedir. Açlık grevine başladığında 86 kilo iken şu anda 45,3 kilodur. Ayaklarında ve sağ bacağında his kaybı, kemiklerinde yaygın ağrı yakınmaları mevcuttur. Günlerce sürebilen baş ağrıları ve gittikçe ağırlaşan denge kaybı mevcuttur. Ayağa kalkarken ve hareketle ani tansiyon değişikliği, çarpıntı ve terleme şikayetleri son dönemde daha da artmıştır.

Nuriye Gülmen, açlık grevinin 316. günündedir. Açlık grevine başladığında 59 kilo iken şu anda 33,8 kilodur. Dört açlık grevcisinde de yer yer ortaya çıkan ve sıklıkla vücut direncinin düşüklüğü ve vitamin eksikliğinin göstergesi olan; sıvı alınımını da engelleyen dil köküne kadar ilerleyen ağız içi yaraları vardır. Yaklaşık bir haftadır sıvı alımında ciddi azalma mevcuttur. Son dönem daha da artan mide yanma ve ağrıları başlamıştır. Derin duyu bozukluğu ve her iki bacağında da ödem mevcuttur.  Yalnız başına hareket etmesi nedeniyle sizlerin de öğrendiği üzere düşmüş, kalça bölgesinde kırık şüphesiyle radyografik değerlendirmeye gereksinim duyulmuştur. BT değerlendirmesinde şüpheli alan görülmesi üzerine MR ile de değerlendirilmiştir. Kırık hattı saptanmamış olup kemik yapılarında mineral eksikliğine bağlı ileri derecede osteoporoza bağlı değişiklikler gösterdiği izlenmiştir. Kendiliğinden kırıkların her an oluşabileceği uyarısında bulunulmuştur.

Mehmet Güvel, açlık grevinin 202. günündedir. Açlık grevine başladığında 64 kilo iken şu anda 52 kilodur. Sinir sisteminde önceden de kalıcı hasar mevcuttur ve şu anda refakatçisiz hareket edememektedir, ciddi anlamda denge problemi bulunmaktadır. Ayaklarındaki ağrı nedeniyle uykuya dalamadığını belirtmektedir ve her iki ayağında döküntüler mevcuttur. Geçtiğimiz hafta sonu denge kaybına bağlı düşme sonucu yüz kemiklerinde iki bölgede kırık gözlemlenmiştir. Daha öncesinde olmayan tansiyon şikâyeti yine bu dönemde baş göstermiştir.

Sağlık durumlarının kritikliği ve anlık değişimlere açık olması nedeniyle; açlık grevcilerini her gün farklı uzmanlık alanlarından, en az iki hekim muayene etmektedir. Genel olarak değindiğimiz mevcut sağlık sorunları ışığında bilgilendirme ve uyarılarımız her gün yapılmakta, açlık grevi hakkında kararları sorulmaktadır. Başta da belirttiğimiz derin kaygılar çerçevesinde, bireylerin özerkliğine saygı duyarak, yaşamdan yana tavır almanın herkesin insani sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.

 

 

HEKİM HEYETİ


Makaleye Dön
18-01-2018, 13:26