Ankara Sağlık Meslek Odaları Platformu Ortak Basın Açıklaması |
Ortak Basın Açıklaması 25 Eylül 2020
Değerli Basın Mensupları, Tüm dünyayı başta halk sağlığı olmak üzere, hemen her alanda olumsuz şekilde etkileyen ağır bir pandemi döneminden geçerken, mevcut verilerden salgının alarm verdiği, müdahale edilmediği takdirde büyük bir krizin bizi beklediği anlaşılmaktadır. Bu endişe verici durumun oluşmasındaki en büyük etken, salgın politikalarının epidemiyoloji bilimi dikkate alınmaksızın belirlenmesi ve süreç yönetimine, ilgili tüm bileşenlerin dâhil edilmemesidir. Sağlık sistemini ayakta tutmak için atılması gereken ilk adım, Birinci Basamak Sağlık Hizmeti Sunucularını etkin kılarak hastanelerin yükünün azaltıldığı yeni bir önlem planı oluşturup uygulamaya koymak, böylelikle salgının kontrolden çıkmasını engellemek olmalıdır. Salgınla başa çıkmak için süreç şeffaf, güvenilir, bilimsel ve toplumsal mutabakatı sağlayan geniş bir katılımla yönetilmelidir. Bu noktada karşımıza çıkan ilk eksiklik, Bilim Kurulu ile İl Pandemi Kurullarında sağlık meslek örgütlerinin görevlendirdiği kişilere yer verilmemesidir. Salgın yönetiminde sağlık meslek örgütlerinin temsili derhal sağlanmalıdır. Kuşkusuz, sağlık alanında köklü bir tarihe ve birikime sahip olan bu kurumların varlığı, söz konusu Kurulların etkinliğini arttıracak, salgınla mücadeleye olumlu anlamda bir ivme kazandıracaktır. Değerli Basın Mensupları, Covid-19 salgınının ortaya çıkmasından bu yana üstün bir gayret gösteren sağlık emekçilerinin değeri tüm dünyada bir kez daha anlaşılmış, moral ve motivasyon açısından güçlü bir sağlık ekibine sahip olmanın, salgınla mücadelenin olmazsa olmazı olduğu görülmüştür. Özellikle pandemi döneminde ağır bir iş yükü altına giren, zor şartlarda görev yapan sağlık emekçilerinin çalışma koşulları birçok ülkede yeniden gündeme gelmiş ve bu unsurların iyileştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Gelinen nokta itibariyle mücadelenin kahramanları olan sağlık emekçilerinde maddi ve manevi anlamda ciddi bir tükenmişlik hali görülmektedir. Sağlık emekçilerinin psikolojik bakımdan yıpranmasının, verilen mücadeleyi sekteye uğratacağı açıktır. Dolayısıyla hayatları pahasına çalışan sağlık emekçilerinin çalışma koşulları ve özlük hakları en kısa sürede iyileştirilmelidir. Covid-19 salgınının sağlık emekçileri açısından güçlüklerinden biri ise sağlık emekçilerinde görülen azımsanmayacak seviyedeki hastalık tanısı ve ne yazık ki sayıları giderek artan ölüm olgularıdır. Bu üzücü durumun önüne geçmek için sağlık emekçilerinin korunmasına yönelik kişisel koruyucu malzeme temini sağlanmalı, düzenli bir şekilde test yapılmalı ve Covid-19 tanısı meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir. Değerli Basın Mensupları, Diğer bir konu ise pandemi döneminde canla başla çalışan sağlık emekçilerinin meslek örgütlerinin hedef gösterilmesidir. Demokratik rejimlerin yapı taşlarından olan meslek örgütlerine yönelik nefret diline, Türk Tabipleri Birliği'nin de maruz kalmasına büyük bir şaşkınlıkla şahit olduk. Hekimler başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerini rencide eden bu söylem ve tutumu asla kabul etmediğimizin altını çiziyor, içinde bulunduğumuz hassas dönemde biz sağlık emekçilerini yıpratacak her türlü eyleme karşı çıktığımızı belirtiyoruz. Tüm bunların yanında, sağlık emekçilerine karşı sürekli hale gelen şiddet eylemlerinin sona ermesi için ilgili kurumlara gerekli adımları atmaları çağrısında bulunuyoruz. Sağlık meslek örgütü olmanın sorumluluğu ve bilinciyle; hem kamu otoritesini hem de yurttaşlarımızı uyarıyor, gerekenlerin bir an önce yapılmasını talep ediyoruz.
Ankara Tabip Odası Ankara Eczacı Odası Ankara Dişhekimleri Odası Ankara Veteriner Hekimleri Odası Makaleye Dön |
25-09-2020, 13:28 |