Haklarımızda ve Sağlık Mücadelesinde Yan Yana Omuz Omuzayız!


Basın Açıklaması

24 Kasım 2021

Taleplerimiz Sizin İçin, Bizim İçin, Hepimiz İçin...

Haklarımızda ve Sağlık Mücadelesinde Yan Yana Omuz Omuzayız!

Neoliberal politikaların sağlıkta çöküşü getiren Sağlıkta Dönüşüm Projesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin terk edildiği, kışkırtılmış sağlık talebi üzerine kurulmuş, toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve hekimlik değerlerini derinden sarsmıştır.

COVID-19 pandemisi tüm dünyada koruyucu sağlık hizmetleri olmadan hastalık ve salgınların önlenemeyeceğini göstermiş, ekonomik öncelikler temelinde yönetilen salgının bedeli çok ağır olmuştur. Ülkemizde de iktidarın tercihini toplumdan yana kullanmadığı, salgının bilimin gereklerine göre değil ekonominin ihtiyaçlarına göre yönetildiği bir sürece hepimiz tanıklık ettik, ediyoruz. Toplumu, yerel yönetimleri, emek-meslek örgütlerini, bilim insanlarını, demokratik kitle örgütlerini salgınla mücadele sürecinin dışında tutan iktidar, güvenlikçi anlayışın ötesine ve pandeminin yıkıcı sonuçlarının önüne geçememiştir. Bu yangın söndürülemediği gibi yurttaşlarımızın, sağlık çalışanlarının ölümleri durdurulamamış ve Türkiye, tüm pandemi dönemi boyunca COVID-19’a bağlı en çok vaka ve ölümün görüldüğü ülkelerden birisi olmuştur. Pandeminin gerektiği gibi yönetilmemesi, sağlık sisteminin iflası ile ertelenmiş sağlık hizmetlerine bağlı pek çok hastalık sonucu çok sayıda insanımızı yitirdiğimiz fazladan ölümlerin acısı da buna eklenmiştir.

Tüm bu yaşananlara rağmen Sağlık Bakanlığı 2021 yılı bütçesi genel bütçenin ancak %5,7’ini oluşturmuş, salgında da koruyucu sağlık hizmetleri göz ardı edilmiş, şehir hastanesi müteahhitleri aslan payını almıştır. Ödeneklerin neredeyse dörtte üçü tedavi edici hizmetlere, bütçenin beşte biri şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedellerine ayrılmıştır. Hastaneleri işletme, hastayı müşteri olarak gören bu sağlık politikaları sonucunda sağlık sistemi çökmüştür. Sağlığa erişim giderek zorlaşmakta, katkı-katılım payları ile ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıkmaktadır.  

“5 dakikada bir MHRS randevusu verilmesine rağmen, birçok branşa randevu alınamamaktadır. Hastalar, bilgisayar ve telefon başında kuyruk oluşturmaktadır. 

Birçok yerde devlet hastaneleri kapatılarak kamu sağlık hizmeti “şirketleştirilmiş” şehir hastanelerine bırakılmış; özel hastaneler kamunun olanaklarıyla tekeller haline getirilmiştir.

Her gün bir yenisi açılan tıp fakültelerinde ve eğitim araştırma hastanelerinde tıp ve uzmanlık eğitimi gittikçe niteliksizleşmektedir. Sağlık Bilimleri Üniversitesinde adrese teslim kadro açmalar, liyakatsiz atamalar, dayatılan performans sistemi, uzun ve yorucu çalışma şartları ile hekimler kamuda çalışamaz hale gelmiş, istifa sayıları hızla artmış, kamusal hizmetler iktidar eli ile tüketilmiş, halk özel hastanelere muhtaç bırakılmıştır.

Sözün özü yirmi yılda iktidarın sağlık politikası iflas etmiştir.

Bu iflasın altında ezilen vatandaş ve sağlık çalışanları yalnız bırakılmıştır. Halk nitelikli sağlık hizmetine  erişemezken sağlık çalışanları giderek daha zor şartlarda çalışmaya itilmiştir. Uzun zamandır çalışma koşulları, ücretlendirme, özlük hakları konusunda dillendirilen sorunların çözümsüzlüğü; erken emeklilik, istifa, hekim göçü, tükenmişlik, hastalık, intiharlara yol açmıştır. Bunun yanında, her yıl  binden fazla genç hekim çalışmak için yurt dışına gitmektedir. Bugün iktidar toplumun sağlığına yönelik, hekim istifalarına, göçlerine yönelik hiçbir adım atmazken biz, “Bu topraklarda hekimlik yapmak için umut var, birlikte önlüğümüzün beyazına sahip çıkıyoruz, karanlığı aydınlatacağız ve artık söz bizim” diyoruz.

 “Karanlığa Karşı; Önlüğümüzün Beyazına, Özlük Haklarımıza, Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz” diyerek başlattığımız yürüyüşte bugün Kocaeli’nde olan yürüyüş kolumuz 25’inde Bursa’da, 26’sında Eskişehir’de meslektaşlarımızla, sağlık çalışanlarıyla, halkımızla buluşacak.  Yürüyüşün sonunda Ankara’da , yurdumuzun dört bir yanından gelecek hekimler ve sağlık çalışanları ile 27 Kasım’da gerçekleştireceğimiz BEYAZ FORUM’da hep birlikte önümüzdeki dönemde daha iyi bir sağlık ortamı için birlikte mücadelenin yolunu açacağız.  

Gün dayanışmanın, birbirimize güvenmenin, mesleğimizin taşıdığı güce güvenmenin, yaşam ve sağlık haklarımızı savunmanın ve geliştirmenin günüdür.  Emeğimiz üzerinden kendini var eden sermayeye, idarecilere dur demenin “Biz birlikte güçlüyüz”ü göstermenin günüdür.

Emeğimiz Sömürülmeden ve Gelecek Kaygısı Olmadan

Bilimsel ve Etik İlkeler İçinde

Halk Sağlığını Önceleyen Sağlık Sisteminde

Hekimlik Yapmak İstiyoruz.

EMEK BİZİM SÖZ BİZİM!


Makaleye Dön
24-11-2021, 13:29