Dr. Rümeysa Berin Şen İsyanımızda Yaşıyor! |
Basın Açıklaması 25 Ekim 2021 DR. RÜMEYSA BERİN ŞEN İSYANIMIZDA YAŞIYOR! Bugün maalesef çok acı bir olayın ardından burada toplanmış bulunmaktayız. Ankara Şehir Hastanesinde Kadın Doğum Kliniğinde asistan hekim olarak çalışmakta olan Dr. Rümeysa Berin Şen nöbet ertesi evine gittiği sırada bir trafik kazası sonrası hayatını kaybetti. Rümeysa Şen’in gün aşırı tuttuğu yorucu nöbetlerin ardından geçirdiği kaza görüntüleri bize bunun bir kaza değil göz göre göre gelen çalışma şartlarının sebep olduğu bir cinayet olduğunu gösterdi. Türkiye geneli sağlık hizmetlerine artan talep karşısında tüm sağlık çalışanlarının yükü oldukça arttı. Sağlık Bakanlığı Hastanelerine yapılan başvuru sayısı, 2001 yılında 64 bin iken, sağlıkta dönüşüm programı sonrası 2019’da 387 bine yükseldi. Hem sağlık hizmetlerinin hastanede verilen hizmetler çerçevesine indirgenmesi hem de pandemi ile mücadelenin hastane kapılarında başlaması ise sağlık emekçilerini özellikle de asistan hekimleri ağır iş yükü altında ezilerek tükenme noktasına getirdi. İktidar sağlık hizmetlerinin örgütlenme sorununun faturasını sağlık emekçilerine çıkarmaktadır. Ayaktan başvuru ve yatan hasta yükündeki artış karşısında asistan hekimler uzun mesai saatleri boyunca birden fazla kliniğe bakmaya mecbur bırakılarak artan talep karşılanmaya çalışılıyor. Yıllardır asistan hekimlerin en temel sorunlarından biri olan 36 saat çalışma, gün aşırı nöbetler, eğitimi değil sağlık hizmetini önceleyen anlayış bizi bugünlere getirmiştir. Daha önce de bu çalışma şartlarının ölüm getirdiği vurgulanmasına rağmen çalışma şartlarımızda herhangi bir düzenlemeye gidilmemiştir. Bunun sonucu olarak daMelike Erdem, Ece Ceyda Güdemek, Emre Bakırlı, Mustafa Yalçın son olarak Rümeysa Berin Şen hayatlarının baharında, mesleki hayatlarının başında birer birer yaşamlarını yitirdiler. Gerek mobbing gerek uzun çalışma saatleri ve gerekse sağlıkta şiddetin çözülmemesi sebebiyle ölüme sürüklendiler. Soruyoruz… Asistan hekimlerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için kaç meslektaşımızın daha ölmesi gerekiyor? Bir devlet memuru ayda ortalama 168 saat mesai yaparken bir asistan hekimin mesai süresi 360 saati bulmaktadır. Asistan hekimler çoğu branşlarda 36 saate varan sürelerde çalışıyor. Hekimler uykusuz, yorgun geçen gecenin ardından polikliniklerde 100’e yakın hasta muayene ediyor, gözleri uykudan kapanmak üzereyken ameliyata giriyor. Hastalarımıza soruyoruz… 30 saattir çalışan asistan hekimin 80. Hastası ya da ameliyat ettiği kişi olmak ister misiniz? Maksimum ne kadar çalışacağımız hiç konuşulmazken maksimum ne kadar ücret ödeneceği ise her yerde karşımıza çıkıyor. Bu çok net ki, ucuz iş gücü olarak görülüyoruz. Performans sistemi nedeniyle ücret kesintisi yapılacağı zaman akla ilk gelenler hastanenin iş yükünü sırtlayan asistan hekimler oluyor. Kışkırtılmış sağlık talebinin, basamaklandırılmayan sağlık sisteminin, belirsiz yönetmeliklerin, adaletsiz görev dağılımının yükünü sırtlanmayacağımızı, bu düzenin bu şekilde devam edemeyeceğini ve bu düzeni kabul etmediğimizi buradan bir kez daha dile getiriyoruz. Biz asistan hekimler artık yeter diyoruz. Hekimlik yaparken dayatılan insanlık dışı çalışma şartları nedeniyle bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok! Uzmanlık eğitimi almak için geldiğimiz kliniklerde asıl görevimizin öğrenmek olduğunu hatırlatıyor, nitelikli eğitim İSTİYORUZ. İnsanca çalışma koşullarının sağlanmasını adaletsiz görev dağılımına son verilmesini TALEP EDİYORUZ! Yataklı kurumlar yönetmeliğinde değişikliğe gidilerek nöbet ertesi izin hakkının ücret kesintisi olmaksızın ön koşulsuz tanımlanmasını İSTİYORUZ!
Ankara Tabip Odası Ankara Tabip Odası Asistan Hekim ve Genç Uzman Komisyonu
Makaleye Dön |
25-10-2021, 13:29 |