Prof. Dr. Korkut Boratav’la "Türkiye'de ve Dünyada Ekonomik Görünüm" söyleşisi düzenlendi


Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası 6 Ocak Cuma günü Prof. Dr. Korkut Boratav’la Türkiye'de ve Dünyada Ekonomik Görünüm söyleşisi düzenledi.

TTB’de gerçekleştirilen söyleşinin açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber, Prof. Boratav’ın 12 Eylül darbesinden sonra akademiyle ilişiği kesilen “1402’likler”den biri olduğunu hatırlatarak hayatından kesitler aktardı.

Prof. Dr. Korkut Boratav da 1402’lik olarak yargılandığı dönemde özlük haklarına dokunulmadığını, pasaportlarına el konulmadığını söyleyerek bugün yaşanan sürecin çok daha vahim olduğunu ve bu durumun giderek kötüye gittiğini söyledi.



Prof Dr. Korkut Boratav Türkiye’de ve Dünyada ekonomik görünümü geçmişten günümüze siyasi analizlerle masaya yatırdı.

Prof. Boratav’ın konuşmasından satırbaşları şöyle;

80’lerde Emekçilere Büyük Darbe

Prof. Boratav, 1980-1988 yılları arasında emekçilerin büyük darbe yediğini; ücretlerin eridiğini belirterek emek karşıtı politikaların 1990’lara doğru ANAP’a fatura edildiğini aktardı. SHP’nin iktidara geldiği dönemde üretken ve sanayi sınıfı ile ittifak kurularak emeğin kayıplarının telafi edilmeye çalışıldığını ifade eden Boratav “Ancak SHP birinci parti olduğu dönemde sınıf temelli politikalar yürütmediği için 3 sene sonra 3. parti durumunda kaldı.” dedi.

Gerici Burjuvazinin Rolü

Emek hareketinin güçlenmesini gerici burjuvazi ve emperyalizmin önlediğini belirten Prof. Boratav Refah Partisi ve AKP’nin devrimci örgütlenme yöntemlerini kullanarak iktidar olduğunu kaydetti.
Bugünlerde Cumhuriyetçi çekirdeğin Cumhuriyetçi sol olmaya yakın olduğunu söyleyen Prof. Boratav “CHP Cumhuriyet değerlerine sahip çıkarak bu çekirdeği bir arada tutabilir. Cumhuriyetçi akım tutulamazsa Cumhuriyetçi akım dağılır. Sosyalist sol Türkiye’de laiklik gibi Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak durumunda kalmaktadır.” dedi.

2015 Seçimleri ve Başkanlık

2015 seçimlerinde AKP’nin kaybettiğine ve %25+%13’lük AKP karşıtı bir bloğun oluştuğuna dikkat çeken Prof. Boratav “ Suruç katliamı derin bir ittifakın işi. Kasım 2015’den itibaren çatışma ortamı doğdu. Bu ortama katkısı olanlar şapkalarını önüne koyup düşünmeli.” diye konuştu.
Seçmen oyuyla gelen Başkanlık Seçimlerinin dünyada sivil faşizmin örnekleri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Korkut Boratav “OHAL koşullarında yapılacak bir referandumun sağlıklı olması mümkün değildir. Başkanlık sistemi sermaye için sorun olmayacaktır. Çünkü sermaye demokrasi değil istikrar ister.” sözlerini kaydetti.


Makaleye Dön
6-01-2017, 00:00