"TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Yaşar Ulutaş Bir An Önce Görevine İade Edilmelidir!" |
24 Ocak 2018 tarihinde yapılan “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı basın açıklamasının ardından Sağlık Bakanlığı’nın kendi bünyesinde çalışan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri hakkında başlattığı idari soruşturmalar kapsamında, Dr. Yaşar Ulutaş’ın aile hekimliği sözleşmesi feshedildi. Dr. Yaşar Ulutaş’ın aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmesi, TTB Merkez Konseyi tarafından 20 Kasım 2018 günü düzenlenen basın toplantısıyla protesto edildi. KESK, TMMOB, Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), SES ve Ankara Tabip Odası’nın (ATO) destek verdiği basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Yaşar Ulutaş, Dr. Selma Güngör, Prof. Dr. Çetin Atasoy’un yanı sıra KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, TDB Yönetim Kurulu üyesi Dr. A.R. İlker Cebeci ve SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara katıldılar. Basın açıklamasını Prof. Dr. Sinan Adıyaman okudu. BASIN AÇIKLAMASI EVRENSEL DEĞERLERİ SAVUNMAK TEMEL GÖREVİMİZDİR 24 Ocak 2018 tarihinde Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi tarafından yapılan “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklamadan sonra dönemin Merkez Konsey üyeleri gözaltına alınmış ve 7 günlük gözaltı sürecinden sonra serbest bırakılmışlardı. Aynı dönemde Sağlık Bakanlığı tarafından TTB MK üyelerinin, üyeliklerinin düşürülmesi talebiyle açılan dava konusuz kaldığı için 29 Haziran 2018 tarihinde düşmüştü. Ancak tüm bu yasal süreçlere rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan soruşturmalara, yargı kararlarının beklenmesine bile gerek duyulmadan devam edilmiştir. TTB MK üyesi Dr. Bülent Nazım Yılmaz “Devlet Memurluğundan Çıkarma” talebi ile yüksek disiplin kuruluna sevk edilmiş, Dr. Selma Güngör’ün aile hekimliği sözleşmesi fesih edilmiştir. TTB MK üyesi Dr. Yaşar Ulutaş ise sözleşmesi 2 ay askıya alındıktan sonra görevine iade edilmiş, fakat dün yani 19 Kasım 2018 tarihinde Dr. Ulutaş’ın aile hekimliği sözleşmesinin Sağlık Bakanlığı önerisi ile Adana Valiliği tarafından sona erdirildiği kendisine tebliğ edilmiştir. Sağlık Bakanlığı kendi bünyesinde çalışan üç TTB MK üyesi hekimi cezalandırarak aynı zamanda TTB faaliyetlerine de müdahale etmeye, TTB’yi etkisiz kılmaya ve baskı altına almaya çalışmaktadır. Bu uygulama ile Sağlık Bakanlığı, yasaların TTB MK’ne tanımladığı görevleri kamusal sorumluluğa, hekimlik değerlerine ve insan haklarına uygun olarak yerine getirme görevlerini engellemeye çalışmaktadır. Meslek örgütleri toplumdan doğmuş, demokrasi ile büyümüştür. Türk Tabipleri Birliği sağlığın, fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik hali olduğunu hep akılda tutarak sağlıklı, barış içinde yaşanabilir bir çevrenin hak olarak hayata geçirilmesini, insan eli ile yaratılan her türlü şiddetin nedenlerinin ortadan kaldırılmasını, sosyal iyilik halinin sağlanmasını talep etmekte ve bu taleplerin karşılanması için mücadele etmektedir. Bir hekim meslek örgütü olarak “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklaması, tüm politik karar ve ideolojilerden bağımsız olarak, dünyada ve ülkemizde sağlığı tehdit eden bütün durumların ortadan kaldırılması talebini içermektedir. Yine bu önerme akademik çalışmalarla da kanıtları ortaya konmuş dünyada bütün hekimler tarafından kabul görmüş evrensel bir ortak değerdir. Dünya Tabipler Birliği (WMA); “Türk Tabipleri Birliği bu yılın başlarında yaptığı “Savaş bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklamayla yalnızca apaçık bir gerçeği, savaşın önemli sağlık sorunlarına yol açtığını belirtmiştir. Bu açıklama Dünya Tabipler Birliği politikalarıyla da uyumludur ve sağlık üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle savaştan mümkün olan her durumda kaçınılmalıdır.” diyerek bu evrensel ilkeye ışık tutmuştur. Türk Tabipleri Birliği, asırlardır insanlık değerlerinin birikiminden süzülerek gelmiş iyi hekimlik değerlerinin en önde gelen savunucusudur. Bu nedenledir ki yıllardır yapılan onca baskıya ve kötülüğe rağmen güçlenerek varlığını sürdürmektedir. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyelerinin meslek kuruluşunda yürüttükleri görevleri, Devlet memuru olarak yürüttükleri görevlerinden bağımsızdır. Bu durum başta 135, 25, 26, 27 ve 33. maddeler olmak üzere Anayasa’da düzenlenen demokratik hakların bir sonucudur. Sağlık Bakanlığı bu soruşturmalarla kendini yargının yerine koymakta ve yargının kararını bekleme sabrını bile gösterememektedir. Sağlık Bakanlığı’nın kendi kurumlarında çalışan TTB MK üyelerini görevleriyle ilgisi olmayan nedenlerle memuriyetten çıkarma talebiyle soruşturması, Anayasa’nın meslek örgütleriyle ilgili hükümlerini hiçe sayması anlamına gelmektedir. Sağlık Bakanlığı’nı, hiçbir hukuksal ve idari uygulamaya sığmayan anlayışından vazgeçmeye, yetkilerini kötüye kullanma anlamına gelen bu soruşturma ve görevden alma işlemlerini sonlandırmaya, evrensel insanlık değerlerini hatırlamaya, TTB Merkez Konsey üyeleri Dr. Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ü derhal görevine iade etmeye davet ediyoruz. Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin mesleklerini demokratik değerler, etik ilkeler ışığında sürdürmekte ısrar ettikleri bir kurum olarak, odaları ve üyeleri ile birlikte gerekli demokratik mücadeleyi sürdürecektir. Aynı zamanda meslek örgütlerinin ve sendikaların anayasa ve uluslararası anlaşma ve haklardan kaynaklı özgürlüklerine yönelen saldırı ve müdahaleleri asla kabul etmediğimizi ve bu uygulamalara karşı birlikte mücadele edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi Makaleye Dön |
21-11-2018, 00:00 |