Sağlıkta Şiddete Karşı Beyaz Nöbet Sona Erdi. Söz Artık Meclis'te


"Sağlıkta şiddet yasası"nın çıkarılması talebiyle Kuğulu Park’ta başlayan beyaz nöbet sona erdi. Psikiyatri uzmanı Dr. Fikret Hacıosman’ın bir hastası tarafından öldürülmesinin ardından sağlıkta artan şiddet olaylarına bir kez daha dikkat çekmek ve Türk Tabipleri Birliği’nin 2014 yılından beri TBMM’ye sunduğu ve gündeme alınmayan Sağlıkta Şiddet Yasası’nın bir an önce çıkarılmasını talep etmek için hekimler beyaz önlükleriyle eylem yaptı.

Sağlıkta Şiddete Karşı Beyaz Nöbet Sona Erdi. Söz Artık Meclis'te



"Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı"nın yasalaşması için Ankara Tabip Odası’nın çağrısıyla 10 Ekim 2018 Perşembe günü Kuğulu Park’ta bir araya gelen hekimler beyaz nöbete başladı. Yedi gün boyunca, sağlıkta şiddete karşı yasa çıkarılmasını dile getiren hekimlerin nöbeti 16 Ekim 2018 Salı günü sona erdi.



10 Ekim 2018 tarihinden bu yana geçen süreçte nöbetteki hekimlere, milletvekilleri ve çok sayıda demokratik kitle örgütü yöneticileri destek ziyaretinde bulundu.



Nöbetin altıncı gününde CHP Milletvekili Gürsel Tekin, DİSK/Emekli-Sen ve TMMOB/Mimarlar Odası Ankara Şube yöneticileri ziyarette bulunurken; yedinci günde çok sayıda emek ve meslek örgütünden yönetici ile CHP Milletvekilleri Selin Sayek Böke, Ali Şeker, Gamze Taşcıer, Burhanettin Bulut,Orhan Sarıbal, Yıldırım Kaya, Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekilleri Faruk Gergerlioğlu, Habip Eksik ve ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer eyleme destek verdi.



Sağlıkta şiddete karşı çok sayıda kentte eylem ve etkinlik çağrısı yapan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi adına Başkan Dr. Sinan Adıyaman söz alarak Sağlıkta şiddet yasası çıkarılana kadar mücadele edeceklerini söyledi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Sinan Adıyaman, "Yarın tüm tabip odası başkanlarıyla bu süreci değerlendireceğimiz bir toplantı yapacağız. Ardından tabip odası yöneticileriyle Meclis’e gidip Meclis Başkan vekili ile görüşeceğiz. Kendisine Türk Tabipleri Birliği tarafından beş yıl önce hazırlanan Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısını vereceğiz ve bir an önce kanunlaşmasını isteyeceğiz” sözlerini kaydetti.



Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Karakoç da beyaz nöbete destek veren emek meslek örgütü yöneticileri ve milletvekillerine teşekkür ederek başladığı konuşmasında sağlıkta şiddetin toplumsal şiddetten ayrı değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Dr. Karakoç “ Şiddet nerede yaşanıyorsa oradaki tüm bileşenlerin fikirlerinin alınması gerekir. Türk Tabipleri Birliği, tabip odaları ve emek meslek örgütleriyle ortak bir çalışma yapılmasını öneriyoruz” dedi.

Sağlıkta şiddete karşı nöbet tutan hekimlere destek veren milletvekilleri, emek meslek örgütü yöneticileri ve hekimler şu mesajları verdi.

CHP Milletvekili Ali Şeker:

“Sağlıkta şiddet yasasını Meclis’e sunduk ve Sağlık Komisyonu’nu acilen toplantıya çağırdık. Yasanın çıkarılması için biz üzerimize düşeni yaptık. Siz hekimler de üzerinize düşeni yaptınız. Bundan sonra görev Meclis’in. Sağlıkta dönüşümle birlikte uygulanan neoliberal politikalar sağlık sistemini bu duruma getirdi. Protez malzemesi bulamayan kişi karşısında gördüğü hekimi, sağlık çalışanını muhatap biliyor ve ona saldırıyor. Bu durumun mağduru hekimler, sağlık çalışanları ve halk. Hep beraber bunu çözeceğiz”

CHP Milletvekili Selin Sayek Böke:

“Kendine yaşatmayı dert edinmiş olan sağlık emekçilerinin hayatıyla ödediği bir paha varsa eğer o düzende bir bozukluk var demektir. Yaşatmak isteyen sizlerin şiddete maruz kalmadığı bir Türkiye’yi; şiddet dilini siyasetin dışına taşıyarak ve siyasetten şiddeti arındırdıktan sonra da toplumu yeniden barıştıran bir yeni siyaseti kurarak ancak mümkün yapabiliriz. Bugün burada ve bir haftadır Türkiye’nin her köşesinde demokratik haklarını kullanarak yaşatmak istiyoruz ve birlikte yaşamak istiyoruz diyen çok değerli sağlık emekçilerine bu mücadelede sizlerle beraberiz ve bu mücadele kazanana kadar Türkiye’de barış, eşitlik, özgürlük, adalet tesis edilene kadar omuz omuza birlikte bu beyaz aydınlıkları beyaz önlüklerinizle kuracağız diyorum. İyi ki varsınız. Yeter artık diyoruz.”

CHP Milletvekili Burhanettin Bulut:

“Son 15 yıldır yaşadıklarımızı bir önceki dönemle mukayese edemiyoruz çünkü o dönemde kutsal mesleğin üyelerine saygı duyulurdu. Eczaneye girerken ayakkabılarını çıkaran insanlar vardı. Böyle bir dönemden böyle bir topluma geldik. Mesele hükümetin bu alanı değersizleştirmesiyle başladı. Hastaneyi büyülterek çalışanları da küçümsedi. Sağlıkta şiddet de onun arkasından geldi. Ülkemiz en kutsal alanda bile şiddetle dolu hale geldi. Genel Başkanımız da sağlıkta şiddet yasasıyla ilgili teklifin TTB’nin hazırladığı şekilde kabul edilmesi gerektiğini söyledi.”

CHP Milletvekili Gamze Taşcıer:

“Ben de beyaz önlüğümü giyip geldim. Maalesef son günlerde sağlıkta şiddetle ilgili yaşadığımız sorunlar giderek artmaya başladı. Siyasetçilerin dilinden dolayı toplum olarak şiddete meyilliyiz ama bizler topluma sağlık sunmak istiyoruz. Geçtiğimiz hafta sağlıkta şiddet yasasıyla ilgili araştırma önergesi verdik. Maalesef iktidar partisinin ‘maalesef şiddet vardır ve önlenmelidir’ demesine rağmen yine iktidarın oylarıyla reddedildi. Ancak bizler bu konuyu gündemden düşürmemeye çalışacağız ve yasanın geçmesi için mücadele edeceğiz.”

Dr. Sabri Dokuzoğuz:

“İonna Kuçuradi hocanın bir demecini okudum. Bu ülkeye felsefe öğretmek lazım diyor. Felsefe öğretirken de “ölmek kötüdür, öldürmek daha da kötüdür”ü anlatmak gerek” sözlerinin ardından Dr. Sabri Dokuzoğuz Nazım Hikmet’in Beyazıt Meydanı’ndaki Ölü şiirini şiddet nedeniyle hayatını kaybeden hekimlere uyarlayarak okudu.

KESK Yürütme Kurulu Eş genel Başkanı Mehmet Bozgeyik:

“Sağlıkta şiddet yasasının çıkarılmasını desteklediğimizi bir kez de burada ifade ediyoruz. Şiddet olaylarının neoliberal politikalar sonucu yaşandığını biliyoruz. Şiddete karşı barışın, sağduyunun öne çıkarılmasını bekliyoruz.”

Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Dr. İlker Cebeci:

“Sağlıkta şiddete karşı yine biraradayız. Yıllarca sağlıkta şiddet çalıştayları yapıldı, yasa tasarısı hazırlanıp Meclis’e gönderildi. Sağlıkta şiddet yasası için meslek örgütleri üzerine düşen her ayrıntıyı yerine getirdi. Şimdi beklediğimiz bu ayrıntıları kanunlaştıracak olan Meclis ve hükümetin görevini yerine getirmesi. Sonuç alıncaya kadar meydanlarda olmaya gerek var.”

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Sekreteri Dr. Koray Başar:

“Son zamanlarda artan sağlıkta şiddet toplumda yaşanan diğer şiddet olaylarından bağımsız değil. Psikiyatri Derneği’nin belirlediği politika; sağlıkta şiddet temel olarak bizim hastalarımızla aramıza konan bölmenin getirdiği sonuç. Aynı bölme sağlık çalışanları ve hekimler arasına da konmaya çalışılıyor. Sağlıkta şiddetin tek mağdurunun hekim değil hastanın kendisi olduğunu anlatmak lazım. TTB’nin yaptığı gibi hastanelerden çıkıp halkın olduğu alanlarda anlatmak gerekiyor.”

ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer:

“Mücadeleniz mücadelemizdir. İnsana, insanlığa dair ne varsa onu çürütmek istiyorlar. Bilimden, aydınlanmacı değerlerden uzak piyasacı bir rejim inşa etmek istiyorlar. Piyasacı rejime direnen herkese karşı şiddet olarak geri dönüyor. Sağlıkta dönüşüm programı uygulanmaya başladığından, mesleklerimiz değersizleştirilmeye başladığından beri şiddet olarak bize yansıyor. Sağlıkta şiddete karşı mücadele insani değerleri, hekimlik değerlerini kazanma mücadelesi aynı zamanda. Omuz omuzayız.”

Dr. Eriş Bilaloğlu:

“TTB hekimleri beyaz önlükleriyle parklara çağırırken bir şey düşündü. Sadece hekimlere bir çağrı değildi bu; şiddetin varlığında, sürdürülmesinde bilerek ya da istemeyerek katkısı olan makamlara da bir çağrıydı. TTB, önlüklerimizle halkın içerisine gidelim diyerek dert neyse konuşalım dedi. Yedi gündür ‘buradayız’ çığlığı atılmaya çalışılıyor. Yetkililer duyana kadar devam edeceğiz. Bizim elimizden şiddet içermeyen yol ve yöntemlerle bu sorunlara çözüm üretmek gelir”

SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara:

“Bizler sağlık emek meslek örgütleri olarak her Salı bir araya geliyoruz. Sağlık çalışanlarının ve sağlık hizmeti alanların sorunlarını konuşuyoruz. Bizler günün yirmi dört saati insanları kurtarmak için çaba sarf ederken sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran dil ve sağlığı piyasalaştıran uygulamalar yüzünden bizler ölüyoruz. Yasanın Meclis’ten çıkması için mücadelemizi kol kola sürdüreceğiz.”

Türk Medikal Radyoloji Derneği Başkan Yardımcısı Nezaket Özgür:

“Şiddetin ana kaynağı mevcut iktidarın vadettiği sağlık sisteminin gerçeklerle örtüşmemesidir. Sağlık sistemindeki eleman eksikliği, ekipman eksikliğinden sorumlu hükümettir. Bu da sağlıkta şiddetin yaşanmasına neden olmaktadır.”



Ayrıca HDP Milletvekilleri Habip Eksik ve Faruk Gergerlioğlu da sağlıkta şiddeti kınayarak hekim ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemenin yolunun toplumsal barışın tesis edilerek sağlanacağını belirttiler.



Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut yedi gün boyunca sağlıkta şiddet yasa tasarısı nöbetine destek veren Milletvekilleri, emek meslek örgütü temsilcileri ve hekimlere ATO adına teşekkürlerini sundu. Dr. Vedat Bulut konuşmasına şöyle devam etti:

“Şüphesiz ki tıp doktoruna yapılan fiziki şiddet yüzlerce, binlerce hastaya sağlık hizmeti verilmesini engelleyecek mahiyettedir. Umuyoruz ki nöbetimiz bu farkındalığı oluşturmuştur ve TBMM kısa zamanda yasa tasarısını kabul eder. Şiddet yasasının sağlıkta şiddeti tamamen önleyemeyeceğini biliyoruz ancak yaygın eğitime, televizyon ve haber programlarına önemli görevler düşüyor. Şiddet algısını azaltacak söylemler geliştirmeliler. Milli Eğitim Bakanlığı da daha ilk okuldan başlayarak nefret, ötekileştirici ve şiddet içeren ögeleri müfredattan çıkarmalıdır.”


Makaleye Dön
17-10-2018, 00:00