Emekli Hekim Maaşları Ve Fiili Hizmet Süresi Zammına İlişkin Beş Talebimiz Var! |
Askerlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 18 Temmuz 2018 Çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Adı askerlikle ilgili olsa da “Torba Kanun” niteliğinde olan Teklif, sağlıkla ilgili önemli düzenlemeler içeriyor. Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası olarak teklifte yer alan emekli hekimlere yapılacak maaş zammı ve fiili hizmet süresi zammı düzenlemeleri ile ilgili görüşlerimizi ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Emekli hekimlere yapılacak ilave ödeme düzenlemesi yeterli değildir. Türk Tabipleri Birliği olarak yıllardır emekli hekim maaşlarının yükseltilmesi ve hekimlere fiili hizmet süresi zammı verilmesi için mücadele ediyoruz. Başlangıçta bu talepler karşısında sessiz kalan AKP hükümetleri ısrarlı mücadelemiz sonucunda son yıllarda, özellikle de 14 Mart haftalarında hekimlerin emekli maaşlarının iyileştirilmesi vaadinde bulundular. Ancak bu zamana kadar vaatlerini gerçekleştirmediler. Öncelikle, emekli hekimlere ilave ödeme yapılması ve hekimlere fiili hizmet süresi zammı verilmesine ilişkin teklifi eksik ve yetersiz bulmakla birlikte gündeme gelmesini yerinde bulduğumuzu belirtmek isteriz. Ancak: Kanun Teklifi ile maaş artışı değil de ilave ödeme olarak kurgulanmış olan emekli uzman hekimler için yaklaşık 2.000 TL, emekli pratisyen hekimler için yaklaşık 1.500 TL’ye karşılık gelecek bir ek ödeme tanımlanmıştır. Teklifte bu ilave ödemenin emekli hekimlerden sadece Emekli Sandığı’na tabi olanlara yapılması önerilmektedir. Bu durumda Bağ-Kur ve SSK emeklisi hekimler bu artıştan yararlanamayacaktır. Bu düzenleme adil olmadığı gibi bütün sosyal güvenlik kurumları birleştirilmişken emekliler arasında yapay ayrımlar doğru da değildir. Kanun Teklifine göre, emekli olup da çalışmak zorunda kalan hekimler maaş zammından faydalanamayacaktır. Teklifin gerekçesinde de kabul edildiği gibi emekli hekim maaşları “öğretim üyesi, hakim, subay gibi meslek mensuplarının emeklilerinin yarısı kadar”dır, yani son derece yetersizdir ve yapılacak zamla bu yetersizlik bir miktar azalsa da ortadan kalkmayacaktır. Bu durumda emekli hekimlerin çoğu çalışmaya devam etmek zorunda kalacaklar ve yapılan zamdan yararlanamayacaklardır. Başka hiçbir emekli grubuna uygulanmayan bu düzenleme açıkça hekimlere haksızlıktır. Emekli hekim meslektaşlarımız sağlık hizmeti sunumunda fevkalade deneyim ve birikim sahibidirler. Bir yandan ülkemizde hekim sayısının yetersizliğini öne sürmek ve buna dayanarak mecburi hizmet uygulamasını sürdürmek, diğer yandan emekli hekimlerimizin maaş zammından yararlanabilmek için hizmetten çekilmelerini teşvik etmek, açık bir çelişkidir. Teklife göre, kendi parasıyla prim ödeyip döner sermayesinin bir kısmını emekliliğine saydırmış olanlara maaş zammı, ilave ödeme düşülerek ödenecektir. Söz konusu primleri, işveren payı da dahil olmak üzere tamamını hekimler kendisi ödemiştir. Bu nedenle, böyle bir mahsuplaşmanın hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Maaşların oldukça düşük olduğu ortadayken, iyileştirme yaklaşık 5 ay sonra yürürlüğe girecektir. Yaşam devam etmekte, bir kısım meslektaşımız çok düşük emekli aylıklarıyla geçinmeye çalışmaktadır. Emekli hekim maaşlarındaki yetersizlik iktidar tarafından da kabul edilmiş iken bu kısmi iyileştirmenin bile aylar sonraya bırakılması doğru değildir. Fiili hizmet süresi zammı düzenlemesi yeterli değildir. Kanun Teklifi ile çalışma ortamındaki yıpratıcılık ve taşıdığı riskler bakımından sağlık hizmetleri ile kıyaslanamayacak pek çok meslek için verilen 90 günlük fiili hizmet süresinden çok daha az gün sayısı teklif edilmekte, hekimlere yılda sadece 60 gün fiili hizmet süresi zammı verilmektedir. Üstelik bunun ileriye dönük bir uygulama olması şimdiye kadarki çalışmalara yansıtılmaması öngörülmektedir. Hekimler, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın başlaması ile giderek artan bir iş yükü ve başta şiddet olmak üzere çeşitli mesleki riskler ile daha yoğun biçimde karşılaşmışlardır. Bir yurttaşımızın sağlık kuruluşlarına başvuru sayısı yılda 2’lerden 8’lere çıkmıştır. Bu iş yükü ve risklerin bundan sonra da devam edeceği elbette tahmin edilebilir ama kesin olan ve fiili hizmet süresi zammının gerekçesini oluşturan gerçeklik, bunların zaten yaşanmış olduğudur. Bir başka ifade ile teorik olarak ve umut edilir ki yarından itibaren, kamu idaresi sağlık çalışanlarını fiili hizmet süresi zammı gerektirmeyen çalışma koşullarına kavuşturabilirler ve bundan böyle yıpranmayı önleyebilirler. Oysa zaten yaşanmış olan ve doğal olarak fiili hizmet süresi zammını hak eden geçmişteki yıpranmışlığı başka türlü telafi edemezler. Mevcut teklife göre, örneğin yarın işe başlayacak bir hekim belki de daha iyi koşullarda çalışacak ve fiili hizmet süresi zammından yararlanmış olacak, ama geçmişte ağır koşullarda çalışmış bir hekim yarın fiili hizmet zammından hiç yararlanmamış olarak emekli olabilecektir. Bu açık bir adaletsizliktir. Diğer yandan, fiili hizmet süresi zammı, teklif uyarınca, hizmet sözleşmesi ile çalışanlar ile kamu çalışanlarına uygulanacaktır. Aynı mesleki faaliyeti yürüten biri muayenehanede diğeri poliklinikte ücretli çalışan hekimlerden ücretli çalışana uygulanan fiili hizmet süresi zammının bağımsız çalışan hekimlere uygulanmaması hiçbir bilimsel temeli olmayan adaletsiz bir yaklaşımdır. Bu Yasa Teklifine İlişkin Beş Talebimiz Var: SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur, hangi sosyal güvenlik kurumundan emekli olduğuna bakılmaksızın bütün emekli hekimlerin maaşlarına zam yapılmalıdır. Çalışan ya da çalışmayan bütün emekli hekimler yapılan zamdan yararlanabilmelidir. Kendi parasıyla prim ödeyip döner sermayesinin bir kısmını emekliliğine saydırmış olan hekimlerden maaş zammında herhangi bir kesinti yapılmamalıdır. Fiili hizmet süresi zammı yılda en az 120 gün olmalı, görev alınan hizmetin yıpratıcılığına bağlı olarak 150 ve 180 güne çıkarılmalı ve sadece bundan sonraki çalışmalara değil, geçmişe dönük olarak da uygulanmalıdır. Emekli maaşlarına yapılacak zam Kanun yayınlanır yayınlanmaz yürürlüğe girmelidir. Türk Tabipleri Birliği olarak taleplerimizi bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunacağız ve taleplerimiz gerçekleşene kadar bütün meslektaşlarımızla birlikte ısrarla takipçisi olacağız. Kamuoyuna duyururuz. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Makaleye Dön |
23-07-2018, 00:00 |