İnsanca Bir Yaşam, Emek, Demokrasi ve Özgürlük İçin Yaşasın 1 Mayıs |
1 Mayıs, bütün dünyada işçilerin birlik dayanışma ve mücadelesini simgeleyen gündür. İşçi sınıfının hak ve çıkarlarını kazanma mücadelesinin içerisinde doğmuş ve işçi sınıfı mücadelesinin sembolü olarak gelenek halini almıştır. Her yıl 1 Mayıslarda dünyanın çeşitli yerlerinde işçiler, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin düzenledikleri etkinliklerle 1 Mayıs’ı kutlamakta, güncel taleplerini dile getirmekte, insanca çalışma ve yaşama koşulları talep etmektedirler. 1 Mayıs işçilerin mesai saatlerinin günlük 8 saate indirilmesi mücadelelerinin verildiği 1 Mayıs 1886 gününde başlayarak yaşanan acı olaylar İşçilerin Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanmasına dönüşmüştür. 2. Enternasyonalin (Uluslararası İşçi Derneği) 1889 Paris kongresinde ise Amerikan İşçi Federasyonunun kararına atıfta bulunularak 8 saatlik işgünü için 1 Mayıs’ta bütün dünyada 8 saatlik işgünü için uluslararası gösteriler düzenlenmesi benimsendi. 1 Mayıs’ın İşçi sınıfının uluslararası düzeyde birlik mücadele ve dayanışma günü olması kabul edildi. İşçilerin, emekçilerin insanca yaşama hakları için yaşamlarını feda edenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Türkiye işçi sınıfının, sendikaların en önemli taleplerinden biri olan “1 Mayıs’ın resmi tatil olması” nihayet 2009 yılında gerçekleşti. 1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 27 Nisan 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kanunla “Emek ve Dayanışma Günü” olarak resmi tatil ilan edildi. Bu kanun, işçi sınıfının büyük ve ağır bedeller ödenen mücadelesinin sonucunda ortaya çıkmış önemli bir kazanımdır. Bu yıl 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı bir kez daha OHAL koşullarında kutlayacağız. İşçilerin hak arayışlarının ve grev haklarının OHAL sayesinde engellendiği ve bunun bir başarıymış gibi kamuoyuyla paylaşıldığı bir dönemdeyiz. İşverenler için gül bahçesi haline getirilen düzen işçiler için dikenli tarla haline getirilmiştir. Bu ortamda Ankara Tabip Odası olarak bizler haklı taleplerimizi 1 Mayıs’ta alanda haykıracağız. 2014 yılından beri tüm yetkililerin her seçim öncesi söz verip gerçekleştirmedikleri fiili hizmet zammının ve 5 yıla bir yıl olacak şekilde yıpranma payının yasalaşmasını beklemekteyiz. Bu yasa değişikliği bekletilmeden TBMM’de görüşülerek haklarımızın verilmesini talep etmekteyiz. Her seçim öncesinde verilen sözler sonrasında unutturulmaya çalışılmaktadır. Nitelikli bir sağlık hizmeti üretmenin en temel bileşenlerinden biri çalışma koşullarıdır. İnsanca çalışma koşulları ve emeğimizin karşılığı olan ücret, bir birinden ayrı düşünülemez. Sağlık çalışanlarının ücretleri ve emeklilik aylıkları insanca yaşamaya izin verecek şekilde düzenlenmelidir. Yıllarca sağlığının risk altında olduğu ortamlarda çalışan sağlık emekçilerinin emekliliklerini gelir kaygısından uzak, insanca geçirmek istemeleri en doğal haklarıdır. Emekli hekimlerin çoğunluğu yoksulluk sınırı altında bir emeklilik ücreti almaktadır. Bunun düzeltileceği sözü de yıllarca seçim meydanlarında verilen sözlerde kalmıştır. Türkiye sağlık ortamında şiddet her geçen gün etkisini artırıyor. Uygulanmakta olan sağlık politikalarını ele almaksızın sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik herhangi bir yaklaşım, şiddeti ortadan kaldıramayacaktır. Şiddete maruz kalan ve şiddetle her an karşılaşabilecek olan sağlık emekçileri ‘’Sağlıkta şiddeti önleyecek yasa tasarısını’’ beklemektedir. Bu 1 Mayıs’ta öncelikli taleplerimizden bir diğeri ise, emeğin, demokrasinin, hukukun, adaletin, toplumsal barışın ve iyi hekimlik/ bakım değerlerinin savunucusu olan sağlık çalışanlarının görevlerine başlamaları için güvenlik soruşturmalarının bir an önce tamamlanarak mağduriyetlerin giderilmesidir. Bin kadar tıp doktoru güvenlik soruşturması bahaneleriyle atanma beklemektedir. 1 Mayıs’ın ülkemize barış, özgürlük, insanca bir yaşam ve sevinçler getirmesi dileklerimizle tüm meslektaşlarımızı Anadolu (Tandoğan) Meydanı’nda yapılacak olan 1 Mayıs Bayramımıza davet ediyoruz. Ankara Tabip Odası Makaleye Dön |
30-04-2018, 00:00 |