Sendikalar, Odalar ve Meslek Örgütleri TCDD Ankara Garı’nın Medipol Üniversitesi’ne Devredilmesini Protesto Etti


TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Ankara Tabip Odası (ATO), Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMMO), DİSK Ankara Bölge Temsilciliği ve KESK Ankara Şubeler Platformu, TCDD Ankara Garı Yerleşkesi içindeki tarihi ve tescilli binalarının Medipol Üniversitesi’ne devredilmesini protesto etti.

Medipol'e haraç mezat peşkeş çekilen Ankara Garı'ndaki tarihi bina önünde yapılan basın açıklamasına, TMMOB Ankara İKK, ASMMM, DİSK ve KESK temsilcileri, Mimarlar Odası Ankara Şube, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut, ATO Genel Sekreteri Dr. Ali Karakoç, ATO Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Gülgün Kıran ve Dr. Gül Bakır, çok sayıda ATO aktivisti hekim ve vatandaş katıldı.



"Bu yağmaya sessiz kalmayacağız"

Eylemde "Tarihimizin ve geleceğimizin yok edilmek istenmesine sessiz kalmayacağız" pankartı açılırken, "Demiryolu halkındır satılamaz", "Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Rant Talan İşte AKP" sloganları atıldı. Ortak basın açıklamasını Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Ankara Şube Başkanı İsmail Özdemir okudu.

Özdemir, "Bu alan, demiryolu işletmeciliği için ihtiyaç duyulan ve TCDD’nin işyeri olarak kullandığı binaların yanı sıra, personelin sosyal gereksinimlerini karşıladığı TCDD Sanat Galerisi ve Müzesi, çay bahçesi, misafirhane, kreş, lojman vb. binaların bulunduğu ve gelişen ve değişen şartlara göre yine demiryolu ihtiyaçlarına göre şekillenmesi gereken rezerv alanlara da sahip bir alandır. Yani bu alan ve binalar demiryolu işletmeciliğinin gelişiminde TCDD’nin ihtiyaç duyduğu mekânlardır.

Kamusal hizmetin sürdürülmesinde TCDD’nin kurumsal olarak zaten ihtiyacı olan bina ve arazilerin kullanım amacı değiştirilerek bir vakıf üniversitesine tahsisi, sermaye lehine bilinçli bir tercihi göstermesinin yanı sıra toplum yararını yok saymak ve oluşmuş olan rantı kişisel ve grupsal çıkarlarla dağıtmak anlamına da gelmektedir. Bu olayın mevcut tahsisle sınırlı kalmadığı AOÇ arazisi içerisinde kampüs alanı tahsis edileceği, mevcut TCDD Genel Müdürlük binasının ve/veya Şehir Hastanesine taşınarak boşaltılan Numune Hastanesine ait binanın anılan üniversiteye hastane kullanımı için verileceği, sıranın Ankara Garı’nın devrine geldiği vb. söylentiler giderek yaygınlaşmaktadır. Bizler, iktidarın rant ve talan politikalarıyla kentlerimize, doğamıza, tarihi ve kültürel değerlerimize yönelik saldırılarına karşı yürütülen mücadelenin en ön saflarında yer alan DİSK, KESK, TMMOB, ATO ve ASMMMO olarak bu yağmaya da sessiz kalmayacağız. Bu süreç toplum yararına çözülünceye dek konuyu gündemde tutacak her türlü çabayı göstererek kamuoyunu aydınlatmaya devam edeceğiz" dedi.



Kişisel ve grupsal çıkarlar için toplum yararının göz ardı edidiğini söyleyen Özdemir, bugüne gelen süreci şöyle aktardı:

“Bilindiği üzere; TCDD Ankara Yerleşkesi içerisinde 13’ü tescilli bina olan aralarında TCDD Sanat Galerisi ve Müzesi ve Mimar Kemalettin Bey tarafından Ankara’nın başkent olmasıyla birlikte, TCDD Genel Müdürlük binası olarak inşa edilmiş 'Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi’nin anıtsal örneklerinden biri olan ve ileriki yıllarda, sırasıyla TCDD Genel Müdürlüğü, Demiryolu Meslek Lisesi, TCDD Genel Müdürlük 2. Bölge Binası ve TCDD Taşımacılık A.Ş. olarak kullanılan bina ile misafirhane, kreş, işyerleri ve lojmanların da bulunduğu alanın Hazine’ye devredilmesine ilişkin protokol, Maliye Bakanlığı, TOKİ ve TCDD İşletmesi arasında 13 Mart 2018’de imzalanmıştır. Bu protokolün, demiryolu ihtiyaçları gözetilerek yapılmadığı, bu anlamda toplum yararını göz ardı eden bir protokol olduğu ve kişisel ve grupsal çıkarları gözeten rantın paylaşımına yönelik bir adım olduğu kamuoyu ile paylaşılmıştı. Protokolü takiben, TCDD Ankara Yerleşkesi’ne dair Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nde askıya çıkan Eti Mahallesi 29216 ada 2.,19. parseller ve Çankaya İlçesi Eti Mahallesi 29216 ada 10., 11., 12. ve 16. parsellere ilişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği’ ile bu alanda emsal 1,5’tan 116 bin metrekarelik bir inşaat öngörüldüğü, bodrum katların tamamının emsal dışı olarak gösterildiği, emsal dışı yapılaşmalarla birlikte 2’yi aşacak bir emsal artışı görüldüğü, Gar yerleşkesinin daha önce 49 bin metrekarelik alanının hazineye devredildiği, planda küçük parsellerle birlikte alanın yaklaşık 78 bin metrekare olacağı, yapılan plan değişikliğinde ise 116 bin metrekarelik inşaat alanı verilirken 300 bin metrekarelik bir inşaat alanıyla karşı karşıya kaldığımızı, bina yüksekliklerinin 35,5 metre olacağı tespitleri tarafımızdan yapılmıştır.”

Rektör kira sözleşmesini kamuoyuyla paylaşmalıdır

Bu tespitler ışığında başlatılan hukuki süreçlerin devam ettiğini de bildiren Özdemir şunları kaydetti:

“Plan değişikliği sonrasında kamuoyunca; alanın, plan değişikliği ile özel üniversite alanı olarak ilan edilmesi nedeniyle; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kurucusu olduğu Ankara Medipol Üniversitesi’ne tahsis edilip edilmediği? sorusu siyasi iktidara sorulmuş, ancak bu soru yanıtsız bırakılmış ve yapılan işlemler kamuoyundan gizlenmiştir. Ancak, 2018 yılında kamuoyundan gizlenen bu gerçeklik, devredilen binaların üzerine asılan Ankara Medipol Üniversitesi pankartlarıyla gün yüzüne çıkmıştır. Konu basın ve sosyal medyada kendisine geniş yer bulmuş, yapılan işlemlere karşı tepkiler çığ gibi büyümüştür. Bunun üzerine, Ankara Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Zeki Şengil imzasıyla 28 Temmuz 2019 tarihinde yapılan basın açıklamasında “Eğitime uygun bina ve arsaların üniversitelere tahsisi yasal bir uygulamadır. Yaklaşık iki yıl önce gerçekleştirilmiş bir işlemdir denilerek yapılan işlemin savunma çabasına girişilmiş ve yapılan iş ve işlemlere karşı gerçekleştirilen hareketler de ‘kirli hesap’ olarak nitelendirilmiştir. Öncelikle, demiryolu endüstriyel mirasına sahip çıkma, boşaltılan işyerlerindeki demiryolu çalışanlarının mevcut çalışma koşullarını ve hali hazırda yerleştirildikleri işyerlerinin kaybettikleri işlevlerini gündeme getirme çabalarımızı Medipol Üniversitesi Rektörü'nün, ‘kirli hesap’ olarak nitelendirmesini kınadığımızı belirtmek isteriz. Medipol Üniversitesi Rektör’üne hatırlatmak isteriz ki Ankara Garı 1892 yılından beri faaliyet göstermektedir. Gar binasının içerisinde bulunduğu yerleşke Cumhuriyetin ilk yapılarını içinde barındırmaktadır. Bir dönem çağdaş uygarlığın taşıyıcısı ve simgesi olan demiryollarının bu tarihsel, kültürel ve endüstriyel mirasına ve demiryolu işletmeciliğinin ülkemiz için taşıdığı önemi göz önüne alarak gelişiminde ihtiyaç duyulan alanlara sahip çıkmak ve onlara özen göstermek gerekirken, bunları amaç dışı rantsal kullanıma açmak akıl ve bilim dışıdır. Ayrıca, rektörün açıklamasında yer alan ve kamuoyundan gizlenen ‘gerçekleştirilen işlemler’ tanımlaması Türkiye’de halen yürürlükte olan kapalı kapılar ardında iş yapma anlayışının itirafı niteliğindedir. Protokol öncesinde ve sonrasında gerçekleştirilen iş ve işlemler nelerdir? Şehir hastaneleri yapılması, kamu hastanelerinin boşaltılarak şehir hastanelerine taşınması, şehir içinde özel hastane alanları yaratılması, bu iş ve işlemlerin birer parçası mıdır? Bu nedenledir ki rektöre düşen ilk görev; imzaladıkları kira sözleşmesini kamuoyu ile paylaşmaktır.”

Davalar devam ediyor

TCDD Ankara Gar Yerleşkesi Maliye Bakanlığı TCDD ile TOKİ arasında taşınmaz devri karşılığında hizmet binaları evi ve sosyal tesislerin yapım protokolü 13.03.2018 tarihinde Maliye Bakanlığı, TOKİ ve TCDD arasında imzalandı. Bu protokole göre TCDD mülkiyetindeki Eti Mahallesinde 78 bin metrekare alan ve içerisinde bulunan taşınmazlar hazine adına tescil edildi. Birleşik Taşımacılık Sendikası ile birlikte bu protokolün iptali için Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Birleşik taşımacılık çalışanları sendikasının birlikte açtığı dava devam ediyor. 6 Temmuz 2018 tarihinde Çevre Şehircilik Bakanlığı, devredilen taşınmaz ve alanın özel üniversite olması için plan değişikliği askıya çıkartıldı. Bu plan değişikliğine ilişkin Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı dava devam ediyor.
Makaleye Dön
31-07-2019, 00:00