Dr. Aynur Dağdemir’in ölüm yıldönümünde sağlıkta şiddete karşı basın toplantısı düzenlendi


Emek Bizim Söz Bizim mücadele programı kapsamında Dr. Aynur Dağdemir’in anısına sağlıkta şiddete karşı basın toplantısı düzenlendi.

Samsun’da görev yaptığı esnada birlikte çalıştığı sağlık çalışanının eski eşi tarafından bıçaklanarak katledilen Dr. Aynur Dağdemir’in altıncı ölüm yıldönümünde Ankara Tabip Odası (ATO) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) “Şağlıkta şiddete karşı etkin yasa ve güvenli işyerleri İSTİYORUZ” açıklamasında bulundu.

Açıklamaya, ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu, TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu üyesi Dr. Güleser Karakoç, ATO kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu üyeleri Dr. Gül Bakır ve Dr. Benan Koyuncu katıldı.

Dr. Güleser Karakoç Dr. Aynur Dağdemir’i anarak başladığı konuşmasında “Sevgili meslektaşımızın ölüm yıldönümünde sağlıkta şiddetin kadına şiddet ve genel şiddet iklimi ile iç içe olduğu bilinciyle şiddetin önlenmesi için taleplerimizi belirteceğiz” diye konuştu.


Kadınların toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerinden yükselen politikalar sebebiyle hayatta kalma mücadelesi verdiğine dikkat çeken Dr. Güleser Karakoç “Her gün erkekler tarafından kadınların katledildiği ve adaletin sağlanmadığı bir güne uyanıyoruz” dedi.

25 Kasım Kadına karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın hekimler olarak alanlarda olacaklarını vurgulayan Dr. Karakoç, 23 Kasım’da İstanbul’dan başlayacak Beyaz Yürüyüş ve 27 Kasım’da Ankara’da düzenlenecek Beyaz Forum’a da katılım çağrısında bulundu.

Basın açıklamasını yapan Dr. Benan Koyuncu Dr. Aynur Dağdemir’in katledilmesinin sağlıkta şiddetin ve kadına yönelik şiddetin en can yakıcı noktasında durduğunu belirtti.

2020 yılında, 12 bine yakın beyaz kod verilen sağlıkta şiddet olayı yaşandığını söyleyen Dr. Koyuncu “Yaptığımız ankette hekimlerin %84’ü daha önce hasta veya yakını tarafından sözel ve fiziksel şiddete uğradığını belirtmiştir. Tüm bunlara rağmen hâlâ işyerlerimizde şiddetten koruyacak önlemler alınmazken, çıkarılan sağlıkta şiddet yasası algıyı yönetmeye çalışmak dışında bir işe yaramamıştır” diye konuştu.


Şikâyetlere konu olan sorunların tamamına iflas etmiş sağlık sisteminin neden olduğunu belirten Dr. Benan Koyuncu “Randevu alamayan, 5 dakikada bir muayene olmaya zorlanan, özel hastaneye başvurmak zorunda bırakılan, her sağlık başvurusunda cebinden parası alınan yurttaşlar sistemin tüm sorunlarını karşılaştığı sağlık personeline yansıtmaktadır. Hâlbuki sistemden ne hekim ne hemşire ne de sağlık personeli sorumludur” dedi.

Sağlıkta, sokakta, evde şiddetsiz sağlıklı bir dünya için mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Dr. Benan Koyuncu taleplerini şu şekilde sıraladı:

Sağlıkta şiddetin ana kaynağı olan neoliberal sağlık politikalarından derhal vazgeçilmesini,

Sağlıkta şiddet için Türk Tabipleri Birliğinin önerileri çerçevesinde etkili yasa çıkarılmasını,

Sağlık kurumlarında şiddeti önleyen fiziksel değişiklikler yapılmasını, güvenli işyerleri oluşturulmasını,

Tüm işyerlerinde kadına karşı şiddeti önleme mekanizmaları için etkin politikalar uygulanmasını,

İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konup etkili bir şekilde uygulanmasını,

İş yaşamında şiddet ve tacize karşı ILO 190 Sözleşmesinin imzalanmasını TALEP EDİYORUZ.

Basın açıklamasının tamamını okumak için tıklayınız.
Makaleye Dön
19-11-2021, 15:59