Pandemide Hayatını Kaybeden Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Saygıyla Anıyoruz


1 Nisan Covid-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü’nde pandemide hayatını kaybeden hekim ve sağlık çalışanları yurdun dört bir yanında düzenlenen törenlerle anılırken Covid-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı sayılması talebi bir kez daha yinelendi.

1 Nisan 2022 Cuma günü saat 12.30’da hekim ve sağlık çalışanları çalıştıkları kurumlarda saygı duruşunda bulunarak pandemide kaybettikleri meslektaşlarını andılar.

Aynı saatte Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde saygı duruşunun ardından merkezi açıklama yapıldı.

Ankara Tabip Odası, Ankara Aile Hekimliği Derneği, Ankara Dişhekimleri Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şubesi, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği tarafından yapılan ortak basın açıklamasını örgütler adına ATO Genel Sekreteri Dr. Muharrem Baytemür okudu.

Dr. Baytemür, TTB’nin 72. Büyük Kongresinde 1 Nisan’ın Covid-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü olarak belirlendiğini hatırlatarak söze başladı. Dr. Baytemür, 17 Mart 2020’de İstanbul’da bir eczacının Covid-19 nedeniyle hayatını yitirmesinden bugüne 187 hekim olmak üzere toplam 520 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini aktardı.

Yöneticilerin bilimsel gereklilikleri yerine getirmemesi ve pandeminin sadece sağlık kurumlarında çözülmeye çalışılması sonucu sağlık çalışanlarının büyük bir riskle yüz yüze kaldığını kaydeden Dr. Baytemür, “Hekim, hemşire, sağlık işçisi gibi sağlık emeğinin parçası olan 39 sağlık branşı dahil, sağlık çalışanlarını koruyamayan bir ‘salgınla mücadele politikası’ toplumu da koruyamaz, nitekim koruyamamıştır. Gerçek verilerden çok uzak olduğunu belirttiğimiz resmî rakamlarla dahi Türkiye’de bugüne dek hastalanan yurttaşlarımızın sayısı 15 milyona, kaybettiğimiz yurttaşlarımız sayısı ise 100 bine yaklaşmıştır.” dedi.

Dr. Baytemür, salgını bilimsel ilkelerle yönet(e)meyenlere rağmen yaşamlarını yitirme pahasına mücadeleyi sürdüren tüm meslektaşlarına verecekleri en güçlü sözün toplum sağlığını öncelemek, bilimin gereklerini yapmak, doğruları söylemekten vazgeçmemek olduğunu aktardı.

Dr. Baytemür sözlerini şöyle tamamladı: “Kaybettiğimiz mesai arkadaşlarımızın ailelerine bile hürmetsizlik edip ‘Covid-19’un Meslek Hastalığı Sayılması’ için illiyet bağı isteyenler; pandemi sürecinde istediğimiz 120 gün yıpranma payını bize çok görenler; ‘giderlerse gitsinler’, diyebilecek kadar minnetsiz olanlar bilsinler ki; kaybettiklerimizin haklarını sormak; emek verenlerimizin haklarını korumak için gitmiyoruz, kalıyoruz! Sağlık mücadelesi size bırakılamayacak kadar değerlidir, yaşamın özüdür, topluma karşı sorumluluğumuzdur. Topluma sözümüz var, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine sözümüz var: Gitmeyeceğiz. Tükeniyoruz, çığlıklarımıza kulak tıkayanlar bilmelidir ki, bu toplumun parçası olan bizler kimsenin kahramanı olmak istemiyoruz: Yalnızca haklarımızı istiyoruz, haklarımızı korumak istiyoruz, toplumun sağlık hakkını korumak istiyoruz! Covid-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı sayılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Hakkımız olan yıpranma payının uygulanmasını istiyoruz. Hayatımızı korumamıza yardım edecek çalışma koşulları istiyoruz. “

Basın açıklamasının tam metni için tıklayınız
Makaleye Dön
1-04-2022, 17:00