"14 Mart Sağlık Ortamı ve Taleplerimiz" Konulu Basın Açıklaması Düzenlendi


Ankara Tabip Odası (ATO), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, 14 Mart Tıp Haftası’nda hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sorunları ve talepleriyle ilgili ortak basın açıklaması düzenledi.

13 Mart 2024 Çarşamba günü Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına, sağlık alanında faaliyet gösteren emek ve meslek örgütlerinin temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve uzun süredir tazminat hakları için direnişte olan Antıp işçileri katıldı.



Ortak basın açıklamasını ATO Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun okudu.

Çok uzun zamandır gerek sağlık ortamının gerekse ülkenin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle 14 Mart’ın bayram olarak kutlanmadığını ifade eden Dr. Coşkun, özgürlüklerin gittikçe daraltıldığı, baskının arttığı, şiddet sarmalına doğru sürüklenen ve ekonomik kriz içerisinde boğuşan bir ülkede yaşadıklarını söyledi.

Sağlık ortamında durumun kötüleştiğine dikkat çeken Dr. Coşkun, sağlık alanının iyi yönetilemediğini, bütçeden sağlık hizmetlerinin sunumuna kadar sağlık çalışanları ve halkın gözetilmediğini dile getirdi.

Cepten harcamaların gittikçe artarken, bütçenin ağırlıklı kısmı tedavi edici hizmetlere ve şehir hastanelerine ayrıldığını belirten Dr. Coşkun, sağlık çalışanlarının ise yoğun iş yükü altında ezildiğini, yöneticilerin mobbingi nedeniyle çok sayıda asistanın istifa ettiğini söyledi.

Sağlıkta şiddetin rutinleşerek günlük haberlerin bir parçası olduğunun altını çizen Dr. Coşkun, 22 yıldır ülkeyi yöneten anlayışın sağlık emekçilerinin sorunlarını çözemeyeceklerini belirterek, 14 Mart acil taleplerini sıraladı:

Şiddetten arındırılmış çalışma ortamları yaratılmalıdır.
Sağlık çalışanlarının başta yemek, dinlenme, kreş ihtiyaçları olmak üzere çalışma koşulları düzenlenmeli ve iyileştirilmelidir. Yoğun ve yorucu çalışma ile nöbetlerin yarattığı olumsuzluk bir an önce giderilmelidir. ( Geçtiğimiz günlerde Ankara Bilkent Şehir Hastanesi kadın doğum asistanın yaşadığı kazanın nedeninin bu olduğunu hatırlatırız, meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. )
Fiili hizmet süresi zammı 120 gün olmalı, sağlık çalışanlarının ek göstergesi kademeli olarak artırılmalı, hekimler için 7600 olmalıdır.
Çalışırken alınan ücretlerin emekliliğe yansıdığı tek kalemde maaş uygulanmalıdır.
Aile sağlığı merkezlerinde çalışanlar başta olmak üzere alınan vergi yüzde 15’i geçmemelidir.
Bütün sağlık çalışanların ve emekli hekimlerin aylıkları yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır.
150 milyon başvurunun gerçekleştiği acil servisler, acil hizmetleri sekteye uğratan poliklinik hizmetlerinden ( yeşil alan ) arındırılmalıdır.
Hekimlerin muayene sayı ve süresini kendisinin ayarlayacağı ( mahkeme kararıyla da onaylanan ) bir sisteme geçilmelidir.
Sağlık alanına yönelik bütün düzenlemeler üniversiteler, sağlık meslek ve emek örgütleriyle ilgili kurumların görüşüyle oluşturulmalıdır.
Tıpta uzmanlık eğitimi ve uzmanlık öğrenci sayısı ülke gerçekleri ve eğitimin niteliği gözetilerek yapılmalıdır.
Sağlığa tedavi edici değil, sağlığı koruyucu bir gözle bakılmalı; başta HPV ve grip aşıları olmak üzere tüm aşılar ücretsiz olmalı ve rutin aşılama programına alınmalıdır.
Hekimlerin bağımsız çalışma koşullarını zorlaştıran uygulamalar terk edilmelidir.
Hak arama olanaklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan, son yasal düzenlemede var olan çifte cezalandırma uygulaması iptal edilmelidir.


Basın açıklamasının ardından söz alan SES Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın, çok uzun yıllardır 14 Mart’ın Tıp Bayramı olarak değil, mücadele haftası olarak kutlandığını söyledi. 14 Mart’ta alanlarda olanların, enflasyon ve vergi yükünün altına ezilen, sadaka gibi zamlara muhtaç edilen ve emeklilikte insanca yaşamak için mücadele verenler olduğunu belirtti.



Dev Sağlık-İş adına söz alan Örgütlenme Uzmanı Özgür Bozkurt, halkın sağlık hakkı için gece gündüz çalışan insanların ücretlerinin yoksulluk sınırının çok altında olduğunu, ücret adaletsizliğinin giderilmesi gerektiğini, insanca çalışmak ve insanca yaşayacak ücret istediklerini belirtti.



Antıp direnişçileri adına söz alan işçi temsilcisi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi otopark ve kafelerini işleten Ankara Tıplılar Vakfı’nın iktisadi iştiraki Antıp’da yıllarca çalışmalarına rağmen 2023’ün son gününde tüm haklarının gasp edilerek işsiz bırakıldıklarını ifade etti ve mağduriyetlerinin giderilmelerini talep etti.



CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz şunları söyledi: "Bugün 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayamıyoruz çünkü biraz önce de ifade edildiği gibi; bu bir bayram olmaktan çıktı. Artık halkın sağlık hakkının, sağlık emekçilerinin haklarının arandığı bir direniş haftasına dönüştü. Bugün sağlıkta bir özelleştirme, ticarileşme ile karşı karşıyayız. Sağlığın, sadece hasta sayısı üzerinden tartışıldığı ve rant kapısı olarak görüldüğü bir sistemi yaşıyoruz."



SOL Parti Sözcüsü İlknur Başer ise şunları kaydetti: “Bugün ülke sağlıksız. Sağlık; fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden tam bir iyilik halidir. Etrafımıza bakalım; fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden iyi bir toplum görüyor muyuz? İyi bir sağlık ortamı görüyor muyuz? Sağlık emekçileri köleleştirilmiş, sağlık hizmeti ticarileştirilmiş.”



Basın açıklaması metni için tıklayınız






Makaleye Dön
13-03-2024, 16:32