Vergide Adalet İstiyoruz! Kamusal Mekânlarda Sağlık Hizmeti Sunmak İstiyoruz!



Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları olarak Vergide Adalet eylemlerimiz 25. Haftasında…

Haziran ayında kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan yüzde 19’luk artış cebimize girmeden eridi.

Yüksek enflasyon ve yüksek fiyatlar nedeniyle her geçen gün ağırlaşan hayat pahalılığı altında eziliyoruz. Yakın vadede tablo düzelecek gibi de durmuyor. Önümüzdeki 5 ay boyunca artacak vergi kesintileriyle yılın ilk ayında aldığımız ücretin altında bir gelirle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz.
Temmuz ayı itibariyle Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 19 bin 234 liraya yükseldi. Buna ek olarak; giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı 62 bin 652 liraya ulaştı.

Vergide Adalet talebimiz sadece biz sağlık çalışanlarını değil; emeği ile geçinen, gün geçtikçe yoksullaşan milyonlarca yurttaşımızı ilgilendiriyor.
Her hafta vergi ödemeyen, vergi kaçıran, vergisini eksik ödeyen, vergi borcu silinen onlarca şirketin haberi basına yansırken bu sorunu çözmek için somut bir adım atılmıyor. Kamudan özel sektöre doğru çok büyük servet transferi anlamına gelen vergi adaletsizliğinin yükü ise çalışanların sırtına biniyor.

2024 yılında şirketlerin ödemesi gereken 2 trilyon liraya yakın vergiden vazgeçilmişken, şehir hastanelerinden vergi alınmazken, sağlık çalışanlarından yüzde 35 vergi kesildiğini biliyoruz. Vergi borcunu ödemeyen şirketler “lütfen bizi yıpratmayın” diye açıklamalar yapıyor, bazı şirketlerin kamu bankalarına olan milyarlarca liralık borcu hala tahsil edilmeyi bekliyor.

Vergi adaletsizliği sadece ekonomik bir sorun değildir. Hukuk devleti ilkesi gereğince vergi yükünün adil dağılımı ve tahsilatı sağlık hizmeti sunumunu belirleyen faktörlerden birisidir.

Kamu bütçesinin oluşumunda vergilerin payı büyüktür ve temel kamu hizmetlerinin sunumu için gerekli finansman kaynakları arasındadır.
Ne var ki, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlık hizmetlerini piyasalaştıran anlayışı nedeniyle ASM’lere ufak bir işletme gözüyle bakılıyor, yeterli ve gerekli kaynak ayrılmıyor.

Türkiye genelindeki Şehir Hastanelerinin ortalama 1 yatak maliyetine 2 adet ASM binasının yapılabileceğini biliyoruz!

Ankara Tabip Odası olarak belirtmek istiyoruz ki, vergi yükü eşit ve demokratik şekilde dağıtılarak ciddi bir kaynak yaratılabilir ve bu kaynak, sağlık hizmeti sunumu için gerekli mekânsal organizasyonun altyapısı için kullanılabilir. Yıllardır dediğimiz gibi ASM’lerde sunulan hizmet kamusal niteliğe sahiptir, buna göre yaklaşılmalıdır.

ASM’lerin yeterli uygunlukta ve eşit standartlarda olmasını sağlamak Sağlık Bakanlığı’nın görevidir. ASM’ler Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan binalarda ve yeterli donanım sağlanarak inşa edilmelidir. Başta deprem güvenliği olmayan kamu binalarında hizmet veren ASM binaları, Sağlık Bakanlığı tarafından güçlendirilmeli ya da yeniden inşa edilmelidir.

ASM binalarının yerlerinin belirlenmesinden, yeniden inşa edilmesi sürecinde hazırlanacak projeler ile ilgili aile hekimlerinin örgütlü oldukları tabip odalarının, dernek ve sendikaların, mühendis-mimar odalarının temsilcilerinden görüş ve öneri alınmalıdır.

Her hafta olduğu gibi bir kez daha Hazine ve Maliye Bakanı’na sesleniyoruz:
• Üç ay önce verdiğiniz sözü tutacak ve “Vergide Adalet”i sağlayacak mısınız?
• Biz sabit gelirlilerin vergisini ne zaman yüzde 15’e sabitleyeceksiniz?
• Halkımızdan alınan adil olmayan, ekonomik ve sosyal eşitsizliğe kaynaklık eden dolaylı vergileri ne zaman azaltacaksınız?

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu

Makaleye Dön
28-08-2024, 12:46