1 Milyara Yakın Hekime Başvuru! Sağlık Sistemi Bu Yükü Taşıyamaz!


Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2023 Haber Bülteni, içerdiği veriler itibariyle hekime müracaat sayılarındaki olağanüstü artışı gözler önüne seriyor.

Sağlık hizmetlerini piyasalaştırarak hizmet sunumundaki niteliği düşüren, buna karşılık iş yükünü artırarak çalışma koşullarını ağırlaştıran, Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin en yıkıcı etkilerinden birisi hekime ve sağlık kurumlarına başvuruları sayılarında karşımıza çıkıyor.

Popülist sağlık politikaları nedeniyle birinci, ikinci ve üçüncü basamaklarda kişi başı hekime müracaat sayıları yüzde 8’lerden yüzde 11’4 yükseldi!

Yaklaşık 85 milyon nüfusa sahip Türkiye’de, yurttaşların sağlık hizmetlerinden yararlanmak amacıyla ortalama 11,4 defa bir sağlık kurumuna başvurması, teşhis ve tedavi süreçlerinin uzamasının bir işareti olduğu gibi, akılcılıktan ve bilimsellikten uzaklaşan sağlık politikalarındaki başarısızlığın bir ifadesidir.

Yıllara göre hekime başvuru sayılarını basamaklara göre incelediğimizde kışkırtılmış sağlık talebindeki patlama daha açık görülebilir:

2002 yılında birinci basamak 74 milyon 827 bin 588, ikinci ve üçüncü basamak 134 milyon 138 bin 461, TOPLAM 208 MİLYON 966 BİN 049’ iken,
2019 yılına gelindiğinde birinci basamak 288 milyon 101 bin 866, ikinci ve üçüncü basamak 524 milyon 801 bin 756, TOPLAM 812 MİLYON 903 BİN 622’ye yükselmiştir.
Pandeminin başladığı ve etkisini artırdığı 2020 yılında birinci basamak 253 milyon 119 bin 935, ikinci ve üçüncü basamak 347 milyon 141 bin 196, TOPLAM 600 MİLYON 261 BİN 131’e gerilemiş,
2021 yılında birinci basamak 245 milyon 525 bin 320, ikinci ve üçüncü basamak 430 milyon 126 bin 870, TOPLAM 675 MİLYON 652 BİN 190 olmuştur.
Pandeminin sona erdiği 2022 yılında birinci basamak 340 milyon 713 bin 218, ikinci ve üçüncü basamak 513 milyon 615 bin 106, TOPLAM 854 MİLYON 328 BİN 324’e yükselmiş
2023 yılında ise birinci basamak 421 milyon 121 bin 236, ikinci ve üçüncü basamak 552 milyon 397 bin 851, TOPLAM 973 MİLYON 519 BİN 087’ye fırlamıştır.



Artan iş yükü ve angarya

Birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına en az 11 kere başvuru, hekim, hemşire, teknisyen, ebe, vd. çalışanların iş yükünü ve sağlık sistemindeki yoğunluğu artıran bir faktördür.

Hastane ve hekime başvuru sayılarının artışı sistemi kilitleyerek muayene sürelerini 5 dakikaya ve altına çekmiş, kimi branşlarda randevu krizine yol açmıştır. Sağlık çalışanlarını daha fazla esnek ve güvencesiz çalıştırma, angarya dayatma stratejisi eşliğinde bu sorunları çözme girişimleri ise yeni sorunlara yol açmaktadır.

Durmayan şiddet

Tedavi olamayan veya 5 dakikalık muayene süresinde kendisiyle yeterince ilgilenilmediğini düşünen yurttaşlarımız sistemdeki çarpıklıklara yönelik öfkesini en yakınındaki sağlık çalışanlarına yansıtmaktadır. Sağlıkta şiddetin nedenlerinden birisi, kontrol edilemez hale gelerek 1 milyara yaklaşan hekime ve sağlık kurumlarına müracaat sayısıdır!

Sağlık sistemimiz ve sağlık çalışanları bu yükü taşıyamaz!

Beyaz Kod sistemi kurulduğu günden bu yana en az 120 bin sözlü ve fiziksel şiddet bildirimi verilmesi söz konusu durumun ispatı niteliğindedir.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, sağlık çalışanlarının yüzde 8’i ila 38’i meslek yaşamlarının bir noktasında fiziksel şiddete maruz kalıyor. Türkiye’de ise günde en az 100 sözel ve fiziksel şiddet vakası yaşanmakta; acil servislerde ve diğer branşlarda hekimlerin yüzde 84’ü çalışma hayatında en az bir kere sözlü veya fiziksel şiddete maruz kalıyor.

Türkiye sağlık ortamının iyileşmesinin öncelikli yolu Dünya Bankası tarafından projelendirilen Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nden vazgeçilmesi ve Projenin dayattığı “hastaneleri şirket, hastaları müşteri” olarak gören piyasa mantığının terk edilmesidir. Planlı ve kamucu sağlık politikaları eşliğinde sağlık hizmetlerinin sunumu ve organizasyonu yeniden düzenlemeli; hekimlerle yurttaşlarımızı karşı karşıya getiren çalışma koşulları sona erdirilmelidir.

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu
Makaleye Dön
1-10-2024, 12:01