Bebeklerimiz Ölüyor, Hastanelerimizi Kapatmayın!


Ankara Tabip Odası’nın da bileşeni olduğu Hastanemi Açın Platformu Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanelerinin kapatılmaması için basın açıklaması düzenledi.

06 Kasım 2024 Çarşamba Günü Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi önünde geniş bir katılımla yapılan açıklamaya CHP Bursa Milletvekili Dr. Kayıhan Pala, CHP Ankara Milletvekili Dr. Aylin Yaman, CHP Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Nilüfer Ustael, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mine Coşkun, Genel Sekreter Dr. Kemal Oskay, ATO aktivistleri, HAP bileşeni örgütlerin temsilci ve üyeleri ile kapatılacak hastanelerde çalışan hekim ve sağlık emekçileri katıldı. Kapatılacak hastanelerden sağlık hizmeti alan hasta ve hasta yakınları da basın açıklamasına büyük ilgi gösterdi.



Basın açıklamasının sözcülüğünü yapan Dr. Bayazıt İlhan, Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Sami Ulus Çocuk hastanesinin kapatılma kararı için “Bebekler ölürken, bebeklerin sağlığı üzerinden ticaret yapılırken, sağlık skandalları yaşanırken kamu sağlık hizmetlerine bu şekilde yaklaşılmasını kabul etmiyoruz” dedi.



HAP adına ortak basın açıklamasını Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Kemal Oskay okudu. Dr. Oskay şunları söyledi: “Bebeklerimiz sağlık ticaretine kurban gidiyor, özelleştirmelerle ilgili skandallar bitmiyor. Böylesi bir ortamda en köklü, en üst düzey hizmet veren hastanelerimizi kapatmaktan, içini boşaltmaktan, yokluğa terk etmekten çekinmiyorlar. Kadın ve çocuk sağlığında bu kadar skandal yaşanırken ülkenin bu alanlardaki en değerli hastanelerini, Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi ile Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ni kapatma kararı aldılar. Yazıklar olsun. Bu kadar kötülüğü biz de tahmin edemezdik.”
“Ankaralılar olarak güvenli sağlık hizmeti alabileceğimiz hastanelere ihtiyacımız var.” diyen Dr. Oskay konuşmasını “Şehir hastaneleri nedeniyle geride kalan kamu hastanelerine ayrımcılık yapmayın, yatırım yapın, geliştirin, hocalarımızın, hemşirelerimizin çalışma koşullarını iyileştirin. Sağlık çalışanlarımıza değersiz hissettirmeyi bırakın. Adaletsiz teşvik ödemesi yapmayın, en azından şehir hastanesinde çalışanlarla eşitleyin. Hastanelerimiz üzerinden kent rantı peşinde koşmayın. Her işin başı sağlık olsun, rant değil.” sözleri ile bitirdi.



Basın açıklamasının ardından TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap söz alarak şunları söyledi: “Bugün burada bir akıl tutulmasına şahit oluyoruz. Daha birkaç hafta önce yenidoğan bebeklerin ölümüyle sonuçlanan büyük bir skandal sebebiyle kamunun sağlık hizmeti vermekte ne kadar yetersiz kaldığını görmüş olduk. Oradaki asıl sorun kamuda yeteri kadar yoğun bakım olmaması sebebiyle küçük bebeklerin özel hastanelerin yoğun bakımlarına götürülmek zorunda kalınmasından kaynaklandı. Bu aslında 20 yıldır sürdürülen Sağlıkta Dönüşüm Programının kaçınılmaz bir sonucuydu. Bu program sonucunda 20 yıl içinde özel hastanelerde yatak sayısı 4,5 kat arttı. Buna karşın kamu hastanelerinin yatak sayısı açılan o büyük şehir hastanelerine rağmen sadece 1,3 kat artabildi. Burada asıl yapılması gereken kamunun kendi hastasına kendisinin bakması, bunun için özele ayırdığı kaynaklardan topladığı paralarla kendi hastanelerine yoğun bakım üniteleri açması, kendi yatak kapasitesini artırması gerekirken tam tersi yapılıyor. Bunu nasıl yapabiliyor, halkın önüne nasıl getirebiliyorlar? Bu tam bir akıl tutulması. Ülkemizin insanları için, halk sağlığı için çok büyük bir kötülüktür bu. “

Dr. Azap, kapatılmak istenen hastanelerin kadın hastalıkları ve çocuk hastalıkları dallarında ihtisaslaşmış hastaneler olduğunu, çok sayıda uzman yetiştirdiği ve ileri seviyede hizmet verdiğini belirterek bu hastanelerin kapatılmasının sağlık hizmetini bilimsel ve tıbbi olarak geriye düşüreceğini sözlerine ekledi.

Dr. Azap sözlerini “TTB ve tabip odaları olarak isteğimiz, kamunun özelden hizmet almaktan vazgeçmesi, tüm vatandaşlara nitelikli, eşit, ulaşılabilir sağlık hizmeti vermek için ülkenin son derece yeterli olan kaynaklarını bu alanda kullanmasını istiyoruz. Halkımızın da bu hastanelere sahip çıkmasını istiyoruz.” diyerek tamamladı.


CHP Bursa Milletvekili Dr. Kayıhan Pala, Sağlıkta Dönüşüm Projesinin iflas ettiğini belirterek şunları kaydetti: “ Bugün ihtiyacı olanlar sağlık hizmetine erişemiyor, randevu bulmak neredeyse imkansız. Öte yandan bulduğunuz randevuda dünyada hiçbir yerde olmayan biçimde 3 ya da 5 dakikada muayene edilmek zorunda kalıyorsunuz. Kamunun sağlık kurumları kaldırılıp insanlar özel sektöre yönlendirilirken, özel sektör denetlenmediği için yenidoğan ölümleri ve çeteleriyle karşılaşıyoruz. Karşımızda Sağlıkta Dönüşüm Projesinin çöktüğü ve çeteleştiği bir durum var.”



Kendisi de intörn hekimken Zübeyde Hanım Hastanesinde çalışan CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, kapatılmak istenen iki hastanenin de Türkiye’nin ekol hastanelerinden olduğunu, yenidoğan yataklarının yüzde 52’si özeldeyken böyle değerli iki hastanenin kapatılmak istenmesinin akıl tutulması olduğunu belirtti.



Yenidoğan skandalına işaret ederek sözlerine başlayan CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, kamu hastanelerinin kapatılma sebebini şehir merkezlerinde özel hastanelere yer açma çabasından kaygısından kaynaklandığını aktardı.


CHP Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka da kapatılan hastanelerin Ankara’nın kent kültürü ile özdeşleşmiş hastaneler olduğunu fakat hastaneleri birer ticarethane, hastaları birer müşteri olarak gören, her şeye rant gözüyle bakan iktidardan bunu anlamalarını beklemediklerini söyledi.



SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara “Bir kişinin hayali, bir halkın kabusuna dönüştü. O hayal için bizlerin kol kola girerek insanları iyileştirmek için çalıştığımız bu değerli binalar, hastaneler kapatılıyor.” diye konuştu.


Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer de, bebek, çocuk ve kadın sağlığı açısından önemli bir yeri olan hastanelerin kapatılmasını devlet eliyle kadınlara yönelik şiddet ve mobbing olarak değerlendirdi.
Makaleye Dön
Dün, 17:36