Sağlık Harcamaları Cep Yakıyor! Cepten Sağlık Harcaması Yüzde 97 Arttı! |
Yüksek enflasyon ve kriz ortamında ücretli çalışanlar her geçen gün daha fazla yoksullaşırken, asgari ücret açlık ve yoksulluk sınırının altında kalırken, nitelikli sağlık hizmetine erişim zorlaşıyor. Tüm itirazlarımıza rağmen hükümetin uygulamakta ısrarcı olduğu “Sağlıkta Dönüşüm Programı” nedeniyle özel sağlık sektörü holdingleşerek büyümeye devam ederken, çok sayıda hizmet kalemi ücretli hale geliyor, yurttaşların cebinden daha fazla para çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 yılına ilişkin sağlık harcamaları istatistikleri, sağlıktaki eşitsiz ve “hormonlu büyümeyi” gözler önüne seriyor. 2023 yılında cari sağlık harcaması yüzde 104 artarak 1 trilyon 134 milyar 894 milyon TL’ye yükseldi. Genel devlet sağlık harcaması yüzde 108,1 artarak 964 milyar 355 milyon TL, özel sektör sağlık harcaması ise yüzde 95,3’lük artış ile 279 milyar 883 milyon TL oldu. Ne var ki, Türkiye sağlığa ayırdığı pay bakımından OECD’ye üye ülkeler arasında son sırada yer alıyor. OECD’nin “Bir Bakışta Sağlık 2023” raporuna göre üye ülkelerin toplam sağlık harcamasının GSYH’ya oranı 9.2 iken, Türkiye sondan üçüncü sırada! Sağlık harcamalarının yıllara göre GSYH’ya oranı da düşüş eğilimindedir. 2002 yılında kamu ve özel sağlık harcamaları toplamının GSYH’ya oranı yüzde 5.2 iken, 2022 yılında yüzde 4’e geriledi. Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı “bütçe görüşünde” paylaştığımız üzere, halk sağlığını gözeten akılcı ve bilimsel bir sistem için önceliğin birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerine verilmesi gerekirken, yıllardır en fazla kaynak 2. ve 3. basamağa ayrılıyor. 2023 yılında yurttaşların “sağlık hizmetlerini satın almak için başvurduğu” kurumlar içinde ilk sırada (yüzde 52.5 ile) hastaneler yer aldı. 2025 yılı bütçesinde de benzer anlayışın izleri görülebilir. Tedavi edici sağlık hizmetlerine ayrılan kaynak yüzde 72’yi bulurken, bunun sadece yüzde 28’i birinci basamak korucu sağlık hizmetlerine ayrıldı. Özel sağlık sektörünü hormonlu şekilde büyütmeyi hedefleyen sağlık modeli daha çok hastalanmaya, daha çok kurumlara başvurmaya, hizmetlerden yararlanmak için daha fazla cepten ödeme yapmaya odaklıdır. Hane halkları tarafından tedavi, ilaç gibi çeşitli amaçlarla yapılan cepten sağlık harcaması, 2022 yılında 112 milyar 18 milyon TL iken, 2023 yılında yüzde 97.2 artarak 220 milyar 914 milyon TL’ye ulaşmıştır. Kişi başına sağlık harcaması 2022 yılında 7 bin 141 TL iken, 2023 yılında yüzde 104,2 artarak 14 bin 582 TL’ye yükseldi. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 66 bin 976 TL, bekâr bir çalışanın yaşama maliyetinin aylık 26 bin 712,30 TL’ye yükseldiği, buna karşılık asgari ücretin sefalet indekslerinin çok altında kaldığı ülkemizde bir çalışan neredeyse bir yılda bir maaşını sağlık hizmetlerine ayırmaktadır. Ankara Tabip Odası olarak belirtmek isteriz ki, ülkemiz ücretsiz, nitelikli, eşit sağlık hizmeti sunumu için gerekli kaynağa, insan gücüne ve birikime sahiptir. Yıllardır uygulanan piyasacı sağlık modeli nedeniyle özel hastaneler daha çok kâr ederken, hekimler ve sağlık çalışanları emeğinin karşılığını alamazken, halkımız sağlığa daha fazla cepten harcama yapmak durumunda kalmaktadır. Çözüm önerilerimiz şunlardır: *** Dünya Sağlık Örgütü tarafından da belirtildiği üzere sağlığa ayrılan kaynak, merkezi idari bütçe içerisinde en az yüzde 10’a çıkarılmalıdır. *** Sağlıkta finansman modeli genel vergilerle oluşan genel bütçe sistemi olmalıdır. Holdingleşmiş özel sağlık sektörüne tanınan her türlü kolaylaştırıcılık ve imtiyaz sistemi sona erdirilmelidir. *** “Sağlıkta Dönüşüm Programına” son verilmeli, kamu yararı ilkesi doğrultusunda hizmet sunumu ile finansman tek elde toplanmalıdır. *** Herkes için eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti temel ilke alınarak, toplumsal eşitsizliği giderecek sosyal güvenlik ve sağlık politikaları oluşturulmalıdır. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Makaleye Dön |
10-12-2024, 09:57 |