Vergide Adalet Eylemlerinde 41. Hafta! Mesleki Değerlerimiz ve Halkın Sağlık Hakkı İçin 6-10 Ocak Tarihlerinde İş Bırakıyoruz! |
Dünyanın en yüksek enflasyonlarından birine sahip ülkemizde 2024 yılının ilk 11 ayında her gün 23 milyar 333 milyon 191 bin TL, toplam olarak 8 trilyon TL’ye yakın vergi ödendi. Ödenen bu vergilerin büyük bölümü ise, dolaylı vergilerden ve çalışanların ücretlerinden peşin kesilen yüksek vergilerden oluşuyor. Adaletsiz vergi gelirleri faize ve şirketlere dağıtılırken emeğimizin karşılığı ve halkın sağlık hakkı görmezden gelinmeye devam ediyor. Aile Hekimleri, Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları ve tüm sağlık çalışanları, yüksek vergi kesintileri nedeniyle yılın ilk ayındaki ücreti bile alamazken, yüksek enflasyonun etkisiyle maaşları reel olarak eriyor ve çalışan yoksulluğu derinleşiyor. Vergide yükündeki eşitsizlik sadece sağlık çalışanlarını değil, sağlık hizmetlerini de olumsuz etkiliyor. Sosyal hukuk devleti ilkesi gereğince vergi yükünün adil dağılımı ve tahsilatı sağlık hizmeti sunumunu belirleyen faktörlerden biridir. Vergiler, kamu sağlık hizmetlerinin sunumunda ve planlanmasında başlıca finansman kaynakları arasındadır. Ne var ki, gelir dağılımını eşitsizliğe yol açan ‘bölüşüm şoku’nu artıran, sağlık hizmetlerini piyasalaştıran, vergi adaletsizliğine yol açan ekonomi politikaları, ASM’lere yeterli ve gerekli kaynak ayrılmasının önündeki en büyük engeldir. Sağlık Bakanlığı 2025 yılı Bütçesini incelediğimizde Türkiye sağlık ortamını gözeten bir anlayış yerine, neoliberal sağlık politikaları çerçevesinde şirketleri önceleyen bütçenin hazırlandığını görüyoruz. Ülkemizde bütçenin emekçi halk adına etkin, verimli ve adaletli kullanımı söz konusu olsaydı şehir hastanelerine ödenmesi planlanan 67 milyar 181 milyon 365 bin TL tutarındaki bir yıllık kullanım bedeli ile en az dört Aile Hekiminin rahatlıkla çalışabileceği 6 bin 718 ASM yapılabilirdi! Vergi yükü eşit ve demokratik şekilde dağıtılarak ciddi bir kaynak yaratılabilir; bu kaynak, sağlık hizmeti sunumu için gerekli mekânsal organizasyonun altyapısı için kullanılabilirdi. ASM’lerin mekân ve kira sorunu kolaylıkla çözülebilir, halka daha iyi sağlık hizmeti sunulabilirdi! Sağlık Bakanlığı’nın çalışanlarıyla iletişim yollarını kapatan, iş bırakma eylemlerini küçük gösteren ve yönetmeliği dayatan tavrı karşısında birinci basamak sağlık emek-meslek örgütleri bir kez daha iş bırakma kararı almak zorunda kaldı. 6-10 Ocak 2025 tarihlerinde aile sağlığı merkezlerinde beş günlük, 8 Ocak Çarşamba ise tüm sağlık kuruluşlarında bir günlük iş bırakma eylemi yapacağımızı; haksız dayatmalara karşı taleplerimiz için mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. 41. haftada hükümete bir kez daha sesleniyoruz: • Sağlık çalışanlarının vergisini %15’e düşürüp sabitleyin. • Birinci basamak sağlık hizmetlerini hacamat merkezlerine dönüştürmekten vazgeçin. • “Eziyet Yönetmeliği”ni geri çekin. • Halkın ilaç tedavisi dâhil sağlık hakkını kısıtlamaktan, paralı sağlık hizmeti vermekten vazgeçin. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Makaleye Dön |
19-12-2024, 14:01 |