Aile Sağlığı Ebe ve Hemşirelerine Yapılan Zorbalığa ve Haksızlığa Sessiz Kalmıyoruz |
Ankara sağlık emek ve meslek örgütleri 25 Aralık 2024 tarihinde düzenledikleri ortak basın açıklaması ile birinci basamakta çalışan ebe ve hemşirelerin sorunlarının çözülmesini istedi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünde düzenlenen basın açıklamasına Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Ankara Aile Hekimleri Derneği (ANKAHED), Ankara Tabip Odası (ATO), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Birlik Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Birlik Sağlık Sen), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (DEV SAĞLIK-İŞ), Genç Sağlık Sendikası, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık-Sen), Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİMSEN), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz katıldı. ATO Yönetim Kurulu Dr. Mine Coşkun yaptığı konuşmada, 42 haftadır Vergide Adalet için, 8 haftadır Eziyet Yönetmeliğine karşı alanlarda olduklarını söyleyerek, açlık sınırının 21 bin TL olduğu ülkemizde asgari ücretin açlık sınırı civarında 22 bin TL olarak ilan edilmesinin yoksulluğu daha da artıracağını belirtti. Dr. Coşkun, hekim, ebe ve hemşireler olarak sağlık hizmetini birlikte ve bütün olarak sunduklarını, omuz omuza mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Kurumlar adına ortak basın açıklamasını ASEF adına Canan Şahin okudu. Şahin, aile sağlığı ebe-hemşirelerinin mali kayıplarının en büyük sebebi olan 5258 Sayılı “Aile Hekimliği Kanun”nda yer alan “Aile Sağlığı Çalışanı Sözleşmeli Tavan Ücreti”nin 1.5 katından 3 katına şeklinde güncellenmesi gerektiğini, aksi taktirde hak edişlerin tavana takıldığı söyledi. “Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği”nde görevlendirmelerde yüzde 25 ibaresinin yüzde 50 olarak iyileştirilmesini talep eden Canan Şahin, "görev yetki ve sorumluluklarımız dışında kalan işlerden yüzde 0.5–4 arasında değişen oranlarla teşvik ödemesi kabul edilebilir durum değildir. Kamuya pozitif bir gelişme olarak duyurulan aile hekimliği tavan nüfuslarının 3500’e düşürülmesi, kişi katsayı oranlarının değiştirilmemesi sebebiyle bizleri hak kaybına uğratmaktadır" dedi. Şahin sözlerine şöyle devam etti: "Yaşanan aşı tedariki ve lojistik sorunların faturasının performans sistemiyle ebe ve hemşirelere kesilmesi hakkaniyetli değildir. Olmayan aşılar, reddedilen aşılar, sorumluluk yüklenmeyen aileler yüzünden sahada emek veren insanların hak edişinden kesinti yapmak ne insani ne de ahlaki normlara uymamaktadır. 'Beyaz reform'un yaşanan sağlıkta şiddet olaylarının önlenmesinde bir etkisinin olmadığı apaçık ortadayken, can güvenliğimizin sağlanmadığı, hiçbir güvenlik önleminin alınmadığı ortamlarda çalışmak istemiyoruz.Şiddete uğramak korkusuyla birlikte, 'zulüm yönetmeliğiyle' getirilen sözleşme feshi tokadını sürekli ensemizde hissederek, iş güvencemiz olmadan çalışmak istemiyoruz! Profesyonel bir meslek olan ebe ve hemşirelerin adının bile anılmadığı sistemde 'eleman' ya da 'çalışan' denilerek küçümsenmeyi reddediyoruz! Bakanlığımızın, varlığımızdan şüphe ettirecek kadar bizi yok saymasını kabul etmiyoruz! Haksızlığınıza, hukuksuzluğunuza asla boyun eğmiyoruz!" Basın açıklaması metnine ulaşmak için tıklayınız. Makaleye Dön |
25-12-2024, 13:38 |