Emeğin Bedeli: Türkiye'de İşçi Ölümlerine Genel Bakış


İş cinayetleri, modern toplumların karşı karşıya olduğu en büyük insan hakları, işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarından biridir. Her yıl çalışma koşullarındaki eksiklikler, yetersiz önlemler ve ihmaller nedeniyle dünya çapında binlerce işçi yaşamını yitirmektedir.
Balıkesir'de bir patlayıcı üretim fabrikasında dün meydana gelen patlama, iş kazalarını ve işçi ölümlerini yeniden gündeme getirmiştir.

Dünya ve Türkiye'de İşçi Ölümleri

Dünya genelinde ve Türkiye'de iş cinayetleri, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında önemli bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) verilerine göre, dünya genelinde her yıl yaklaşık 3 milyon işçi, iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirmektedir. İş cinayetlerinin bir başka boyutunu ise çalışma koşullarından kaynaklı hastalıklar ve sorunlar oluşturmaktadır. ILO ve DSÖ’nün 2021 yılında birlikte hazırladığı rapora göre uzun çalışma saatleri, iskemik kalp hastalığı ve inme nedeniyle 2016 yılında en az 745.000 işçi yaşamını yitirmiştir.
Türkiye'de iş cinayetleri, özellikle son yıllarda dikkat çekici bir artış göstermektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) raporlarına göre 2023 yılında en az 1.843 işçi yaşamını yitirmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2023 yılında toplam 589.258 iş kazası meydana gelmiş ve bu kazalarda 1.972 işçi yaşamını yitirmiştir. SGK ve Avrupa Birliği İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) 2019 verilerine göre, Türkiye'deki ölümlü iş kazası oranı, Avrupa Birliği (AB) ortalamasının yaklaşık 10 katıdır. İşçi ölümlerinde Avrupa'da ilk sırada yer alan Türkiye, iş kazalarında en fazla ölüm yaşanan ülkeler arasındadır.

İş Cinayetlerinin En Yoğun Olduğu İşkolları


Türkiye'de iş cinayetleri en çok inşaat, tarım ve taşımacılık gibi emek yoğun üretimin olduğu işkollarında görülmektedir. İSİG’in 2022’deki raporuna göre, iş kazası ölümlerinin en çok yoğunlaştığı üç işkolu inşaat, tarım ve taşımacılıktır.
İnşaat sektörü, Türkiye'de ölümlü iş kazalarının yaklaşık üçte birinin meydana geldiği bir alandır. Bu alanda ölümlerin başlıca nedenleri yüksekten düşme, ezilme, göçük ve elektrik çarpmalarıdır.
Mevsimlik tarım işçileri, özellikle uygun olmayan ulaşım araçlarının kullanımı, barınma ve temizlik alanlarının yetersizliği gibi nedenlerle yaşamını yitirmektedir. Kene ısırmaları gibi durumlar da ölüm nedeni olabilmektedir. Tarım işkolunda dikkat çeken iş cinayeti nedenlerinden birisi boğulmalardır. Mevsimlik tarım işçisi çocuklar içme suyu veya genel kullanım için ihtiyaç olan suları derelerden ve su kanallarından sağlamaktadır. Yazın 50 dereceyi aşan sıcaktan korunmak ve yine yıkanma ihtiyacı için girilen bu derelerde ve su kanallarında çocuklar boğulmaktadır.
Taşımacılık alanında işçi ölümlerinin dörtte üçü trafik ve servis kazalarından kaynaklanmaktadır. Uzun çalışma saatleri ve stres gibi etkenlerle meydana gelen kalp krizleri de bu alandaki ölüm nedenleri arasındadır.

İş Cinayetlerinin Nedenleri

İş Cinayetlerinin en yaygın nedenleri arasında iş kazaları, meslek hastalıkları ve kötü çalışma koşulları bulunmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde İSG standartlarının yetersizliği işçi ölümlerine yol açmaktadır.

Yasal Düzenlemelerin Eksikliği ve Denetimsizlik: İş güvenliği yasalarının yetersiz uygulanması ya da denetim eksiklikleri, işverenlerin sorumluluklarını yerine getirmemesine yol açmaktadır. Ülkemizde yürürlükte olan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, kapsamı gereği geniş bir çerçeve sunmasına karşın, uygulanabilirlik konusunda önemli sorunlar taşımaktadır. Denetim yetersizlikleri ve işverenlerin mevzuata uygun hareket etmelerini sağlayacak caydırıcı yaptırımların eksikliği bu sorunların başında gelmektedir. Bunların yanında, denetim mekanizmalarının bağımsız olmayışı ve denetim elemanlarının sayısal yetersizliği, İSG standartlarının korunmasını zorlaştırmaktadır. Bazı iş alanlarında -özellikle taşeron firmaların bulunduğu işyerlerinde- mevzuat ihlalleri daha sık görülmekte ve bu da ölümlü iş kazalarının artmasına yol açmaktadır.

Ekipman Yetersizliği: Uygun koruyucu ekipman kullanılmaması ya da ekipmanın kalitesiz olması iş kazalarının temel nedenlerinden biridir. İşverenlerin maliyet düşürme amacıyla ekipman alımında kaliteyi göz ardı etmesi giderek yaygınlaşmış ve kazaları önlenemez hale getirmiştir. İşçilerin kullandığı kasklar, eldivenler, iş ayakkabıları ve solunum cihazları gibi temel koruyucu ekipmanların standartlara uygun olmaması kazaları ağırlaştırmaktadır. Buna ek olarak, ekipmanların düzenli bakım ve yenilemeleri de yetersizdir. Bazı işyerlerindeyse kişisel koruyucu ekipmanlar işverenler tarafından sağlanmamakta, işçiler ekipmanları kendi oluşturdukları bütçelerle edinmektedir.

Güvencesiz Çalışma Koşulları: Özel sektörde -özellikle alt-işverenlik ilişkileri altında- çalışan işçiler, güvenlik önlemlerinden çoğunlukla yoksun bırakılmaktadır. Bunun yanında kayıt dışı çalışma, işçilerin yasal güvencelerden yoksun kalmasına ve İSG standartlarının uygulanmamasına yol açmaktadır. Bu durum, özellikle tarım, inşaat ve hizmet alanlarında daha yoğun olarak görülmektedir. Resmi kayıtlara girmeyen işçiler, uygun koruyucu ekipmanlardan yoksun çalışmakta, düzenli eğitimlere erişememekte ve denetimlerden kaçan işverenlerin insafına bırakılmaktadır. Ayrıca, kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu sektörlerde uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve işçi haklarının çiğnenmesi gibi sorunlar da iş kazalarını artırmaktadır.

Uzun Çalışma Saatleri: Yorgunluk iş kazalarının en önemli bir etkenlerinden biridir. Araştırmalar, uzun saatler boyunca çalışan işçilerin, kazalara karışma olasılığının daha fazla olduğunu göstermektedir. Uzun çalışma saatleri, işçilerin fiziksel ve zihinsel yorgunluğunu artırarak dikkat dağınıklığına ve reflekslerin zayıflamasına yol açmaktadır. Bu durum, özellikle inşaat, madencilik ve taşımacılık gibi yüksek riskli iş alanlarında kaza sıklıklarını artırmaktadır.

Eğitim Eksikliği: İşçilerin İSG konusunda yeterince bilgilendirilmemesi iş kazalarını ve kazalarda ölüm riskini artırmaktadır. Türkiye'de meslek eğitimi veren okulların ve kurumların yetersizliği, bu durumun temel nedenlerinden biridir. Birçok işçi, çalıştıkları alanla ilgili gerekli teknik bilgi ve becerilere sahip olmadan iş yaşamına atılmakta, bu da kazaların ve ölümlerin artmasına neden olmaktadır. Meslek liselerinin ve çıraklık eğitim merkezlerinin sayısının az olması, var olan okulların da altyapı ve donanım eksiklikleri, İSG eğitimlerinin eğitim programında yeterince yer almaması bu sorunu derinleştirmektedir.

Sonuç ve Çözüm Önerileri

İş cinayetlerini önlemek için etkili politika ve uygulamalara gereksinim vardır. İşçilerin ve işverenlerin İSG konusunda eğitilmesi farkındalığı artıracaktır. İş güvenliği yasalarının güçlendirilmesi ve etkin denetleme mekanizmalarının kurulması gerekmektedir. Bu kapsamda iş güvenliği uzmanlarının yetkilerinin artırılması ve bağımsız çalışmalarının sağlanması, cezai yaptırımların ağırlaştırılması, İSG yasalarının tüm iş alanlarını kapsayacak biçimde genişletilmesi önemlidir. İşçi sendikaları, işverenler ve hükümetler arasında iş güvenliği konularında işbirliği geliştirilmelidir. Toplu sözleşmelerde iş güvenliği önlemleri zorunlu olmalıdır.
İşçi ölümleri önlenmesinde insan yaşamını merkeze alan bir çalışma kültürünün oluşturulması çok önemlidir. Eğitimden yasal düzenlemelere, denetimlerin artırılmasına ve İSG standartlarına uygun iş sözleşmelerinin yapılmasına kadar çok boyutlu bir yaklaşım benimsenerek işçi ölümleri önlenebilir.
*
Emeğin ve emekçilerin değerinin bilindiği, işçi haklarının yasal güvencelerle korunduğu bir ülkede çalışmak istiyoruz.
Balıkesir’de meydana gelen talihsiz iş kazası nedeniyle çok üzgünüz. Yaşamını yitiren işçilerimizin ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralananlara ise acil şifalar diliyoruz.

Dr. Togay YILMAZ
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi

Makaleye Dön
26-12-2024, 14:11