Dr. Ekrem Karakaya ve Sağlıkta Şiddet Sonucu Yitirdiğimiz Sağlık Çalışanları Anıldı


Ankara sağlık emek ve meslek örgütleri, 6 Temmuz 2022 tarihinde Konya Şehir Hastanesi’nde hasta yakını tarafından uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Dr. Ekrem Karakaya’yı ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık çalışanlarını anmak amacıyla ortak basın toplantısı düzenledi.
Ankara Dişhekimleri Odası (ADO), Ankara Tabip Odası (ATO), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin katıldığı basın toplantısı, 5 Temmuz 2024 tarihinde ATO toplantı salonunda düzenlendi.

Açılışı yapan ATO Yönetim Kurulu Dr. Mine Coşkun, Sağlık Bakanlığı’nın başka bir sağlık çalışanının başına bir şey gelmeden uyarılarına kulak vermesi gerektiğini belirtti. Sağlık Bakanı’nın değil, sağlık sisteminin değişmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Coşkun, sağlıkta şiddet sebebiyle aramızdan koparılan sağlık çalışanlarının anıları önünde saygıyla eğildiklerini ifade etti.



Kurumlar adına ortak basın açıklamasını okuyan ATO Genel Sekreteri Dr. Kemal Oskay, sözlerine Dr. Ekrem Karakaya nezdinde, Dr. Göksel Kalaycı, Dr. Ali Menekşe, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun, Dr. Aynur Dağdemir, Dr. Fikret Hacıosman ve güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan’ı saygıyla anarak başladı.
Dr. Ekrem Karakaya’nın ardından sağlıkta şiddete karşı etkili önlemlerin alınması için defalarca çağrı yaptıklarını hatırlatan Dr. Oskay, sorunun münferit adli vakalardan ibaret olmadığını, sağlık sisteminin planlanma ve organizasyon yapısından kaynaklandığını belirtti.



Dr. Oskay, Sağlık Bakanlığı’nın görevleri arasında şiddetten uzak çalışma ortamlarının sağlanması olsa da, ne caydırıcı önlemlerin alındığını, ne de çalışma alanlarında sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldığını söyledi. Dr. Oskay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kışkırtılmış sağlık talebi sonucunda 854 milyonu aşan hekime başvurunun, iş yükümüzü daha da ağırlaştırmak dışında, hekimlerle hastaları karşı karşıya getirdiği uyarılarını yapmamıza rağmen, randevu sistemini kaosa sürükleyen onaylı randevu sistemine geçilmiştir. 5 dakika veya daha da altında muayene için hastalarımıza ayırdığımız zaman şiddete davetiye çıkarmaktadır. Sonuç ortadadır: İflas eden sağlık sistemi sağlıkta şiddetin artmasına zemin hazırlamıştır.”

Sağlıkta şiddetin önlenebilir olduğunun altını çizen Dr. Oskay, her gün 30’dan fazla sağlık çalışanının görevi başında fiziki şiddete veya hakarete uğradığını, Beyaz Kod sistemi kurulduğundan bu yana 121 bini aşan şiddet bildirimi yapıldığını ifade etti. Acil servislerde alarm zilleri çaldığını söyleyen Dr. Oskay, yılda 150 milyonun üzerinde acil servislere başvuru olduğunu, Acil Servislerde Şiddeti Önleme Raporu’na göre acil tıp uzmanlarının hemen hemen tamamının meslek yaşantıları boyunca en az bir kez şiddete maruz kaldığını belirtti.

“Görevinden affını” isteyen eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sağlıkta şiddete karşı mücadele karnesinin zayıflarla dolu olduğunu, sosyal medyada paylaşım yapmak dışında caydırıcı hiçbir önlem almadan koltuğundan ayrıldığını belirten Dr. Oskay, sağlıkta şiddetin önlenmesi için izlenecek temel adımları sıraladı:

“Türk Tabipleri Birliği tarafından taslağı hazırlanan Şiddet Yasası yürürlüğe konmalıdır ve failleri cezalandıran caydırıcı yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Hastayı müşteri, hastaneleri AVM gibi gören Sağlıkta Dönüşüm Projesi sona erdirilmeli, toplum sağlığını önceleyen kamucu, planlı, eşit bir model uygulanmalıdır. Sağlık hizmetleri siyasi popülizmin nesnesi olmaktan çıkarılmalıdır ve sağlık okur-yazarlığı eğitimi verilmelidir.”



Ortak basın açıklamasının ardından söz alan BDS Ankara Temsilcisi Dr. Burhan Burak Savtekin, şiddete neden olan etkenlerden birisinin sağlıkta hizmet kalitesini muayene sayıları üzerinden ölçen politikalar olduğunu, yeni Sağlık Bakanı’nın bu konuda hareket geçmesi gerektiğini söyledi.



SES Ankara Şube Eşbaşkanı İbrahim Kara, halkın sağlık hizmetlerine ulaşımının güçleştirilmesinin, sağlık çalışanlarının iş yükünün artmasının, angarya çalışmanın yaygınlaşmasının, yöneticilerin sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran söylemlerde bulunmasının, sağlıkta şiddete zemin hazırladığını belirtti.



Dev Sağlık-İş adına söz alan Özgür Bozkurt, her sağlık çalışanının can güvenliği tehdidi ile görevine devam ettiğini, bugüne kadar göreve gelen sağlık bakanlarının sağlıkta şiddete karşı adım atmadığını ifade etti. Sağlık emek ve meslek örgütleri olarak şiddete karşı daha güçlü bir baskı oluşturmalıyız dedi.



TTB Merkez Konseyi adına katılan Dr. Alpay Azap, mevcut sağlık sisteminin sadece sayılara ve performansa dayandığını, yapılan işlerin niteliğine bakmadığını belirtti. Tüm sağlık çalışanlarının ve hastaların bu sistemin mağduru olmasına rağmen, bu politikalar nedeniyle karşı karşıya geldiklerini, bunu önlemek için sağlık niteliğini öne çıkaran planlamalar yapılması gerektiğini söyledi. Dr. Azap, sağlıkta şiddete karşı hukuksal ve toplumsal düzenlemeler yapılmalıdır dedi.

Basın açıklaması metni için tıklayınız
Makaleye Dön
5-07-2024, 14:00