ANKARA TABİP ODASI
BASIN AÇIKLAMASI
28 Kasım 2012
Tutuklu Öğrenciler İçin Topladığımız İmzalarla TBMM Önündeyiz
Yaklaşık altı aydır parmaklıklar ardında özgürlüklerine kavuşacakları günü bekleyen 13 tıp ve sağlık öğrencisi için bugün TBMM önündeyiz. Bu öğrenciler, aslında hepimizin tek tek ismiyle, varlığıyla tanıdığı öğrenciler. Tıp eğitiminin yanında, toplumun sağlık hakkı ve temel insan hak ve hürriyetleri için hassasiyet gösteren, bunun için çalışan, gayret eden öğrenciler. Bu öğrenciler altı aydır demir parmaklıklar arkasında, özgür olacakları günü bekliyorlar.
Bizler, Türkiye’de insan haklarının, temel hürriyetlerin geliştirilmesini istiyoruz ve öncelikle kimsenin sağlık hakkı veya temel insan hakları için yargılanmamasını, cezaya maruz kalmamasını ancak böyle gerekçelerle yargılanacaklarsa hiç değilse tutuksuz yargılanmalarını talep ediyoruz; hele ki söz konusu olan öğrenciler olduğunda.
Gerekçeleri hepiniz biliyorsunuz. Kamuoyunda gerçekten buruk tebessümlere de yol açmış gerekçeler. “Komite” deyince Hacettepe’deki öğrenciler başka bir şey anlıyor, Cumhuriyet Savcısı başka bir şey anlıyor. Öğrenciler HASAT deyince Halk Sağlığı Topluluğu’nu anlıyorlar ama bir başkası HASAT’ı başka türlü yorumlayabiliyor. Öğrencilerimizin böyle gerekçelerle tutuklu olduklarını görüyoruz.
05 Aralık’ta görülecek olan ilk duruşma için beklentimiz öğrencilerin mahkeme tarafından serbest bırakılmaları ve tutuksuz yargılanmaları. Bu nedenle TBMM Başkanlığı’na hitaben bir de dilekçe hazırladık, kamuoyu ile paylaştık ve yaklaşık üç ay boyunca imzaya açtık. Hekimler, sağlık çalışanları, tıp ve sağlık öğrencileri, her meslekten yurttaşlar, işsizler bu dilekçeye imza attılar. Çok temel, çok açık bir şey talep ediyoruz: Bırakın. Okusunlar. Yargılayacaksanız tutuksuz yargılayın. Yasal düzenleme gerekiyorsa yasaları değiştirin. Bu, sizin elinizde.
Türkiye’de geniş bir kitle rahatsız varolan durumdan. Ancak buna ek olarak, ta Latin Amerika’dan öğrencilerimize destek gönderenler de var. XII. Latin Amerika Sosyal Tıp ve Toplum Sağlığı Kongresi’nde bu konu Sayın Feride Aksu Tanık tarafından gündeme getirildiğinde, orada pek çok ülkeden 200’e yakın meslektaş, bu öğrencilerin derhal serbest bırakılmaları için imzalarını gönderdiler.
Biz bu hassasiyeti aslında Türkiye’de bu öğrencilerin okudukları üniversitelerden, Hacettepe, Gazi ve Ankara üniversiteleri rektörlerinden de bekliyoruz. Fransa’da Lyon 2 Üniversitesi Rektörü Jean Luc Mayaud, üniversitede okumaktayken değişim programıyla Türkiye’ye gelip burada önce tutuklanan ardından tutuksuz yargılanmasına devam edilen ancak yurt dışına çıkış yasağı bulunan hem Türk hem Fransız vatandaşı öğrencisi Sevil Sevimli’nin Bursa’daki duruşmasını izlemeye geliyor ve diyor ki “Yirmi yaşında biri bazen dünyayı değiştirmek isteyebilir. Ben Sevil için buradayım ve onun özgürleşmesini, okuluna devam etmesini istiyorum.” Sevil’in sınavlarına giremeyeceğini, bu seneyi kaybettiğini söylüyor. Bizim öğrencilerimiz de bu seneyi kaybettiler. Bu çocuklar doktor olacak, sonra siz onlara güvenip yüzbinlerce yurttaşın sağlığını emanet edeceksiniz ama bugün güvenemiyorsunuz. Bu çocukları bırakın. Okusunlar.
Şimdi hazırladığımız dilekçemizi ve toplanmış 1488 imzayı TBMM Başkanlığına iletilmek üzere teslim edeceğiz. Konuyla ilgili olarak Meclis Grup Başkanlıkları ve Adalet Komisyonu Başkanlığını da bilgilendiriyoruz ve bir düzenleme gerekiyor ise derhal düzenlemelerin yapılmasını ve öğrencilerimizin özgürleşmelerini, tutuksuz yargılanarak okullarından geri kalmamalarını talep ediyoruz.