İnsan Hakları Komisyonu 2022-2024 Dönemi Faaliyet Raporu
İnsan Hakları yaşamın bütün alanlarını bir şekilde içermektedir. Başta yaşam hakkı olmak üzere, kadınların, çocukların cinsel istismarı, tecavüz ve cinayetler, işçi sağlığı, iş cinayetleri/katliamları, taşeron çalıştırma ile derinleşen emek sömürüsü, maden faciaları, sağlıklı ve özgür yaşama hakkı, eğitim hakkı, örgütlenme özgürlüğü, adil yargılanma gibi daha pek çok konu İnsan Hakları Komisyonunun (İHK) temel görevlerindendir. Ülkemizde bir katliam, bir facia olduğunda kısa bir süre içerisinde başka bir benzer olayın meydana gelişiyle gündemden düşmektedir. Kısa bir süre sonra da ne yazık ki unutulmaktadır. Ancak tutuklu ve mahkumların sorunları çok büyük bir olay olmadıkça gündeme gelmemektedir. Aslında özgürlüğü sınırlandırılmış olan bu insanların sorunları çeşitlenerek ve devamlı katlanarak çoğalmaktadır. Doğal olarak biz bir grup insan hakları savunucuları tüm ihlallerde tepkimizi ortaya koyarken, tutuklu ve mahkum sorunlarını da hep gündemimizde tutmak zorunda kalıyoruz. Onlar ki suçları ne olursa olsun, ister adli ister siyasi mevcut düzenin yasaları ile yargılanmış veya cezalandırılmışlardır. Özgürlüğünden zorla alıkonulan tutuklu ve hükümlülerin de tıpkı dışarıdakiler gibi; tüm haklarının korunması yasa ile belirtildiği gibi devlet güvencesi altındadır. Yani bu “cezalarını” çekerken dışarıda yaşayan insanlarla eşit oranda insan haklarına ve sağlığa erişim hakkına sahip olmaları gerekir. Biz dışardakiler hele de hekimler bu mücadeleyi vermek zorundayız. Onların “cezalarını” çekerken ikinci kez cezalandırılmalarının önlenmesi için çalışmalıyız. Bu dönem özellikle Yüksek Güvenlikli Cezaevi (YGC) ve S Tipi hapishanelerdeki tecrit ve getirdiği olumsuz koşullar üzerine daha çok başvuru gerçekleşti. Bu durumu özellikle başvurularda yer alan ve bizde yarattığı hisleri tercüme eden birkaç cümle ile aktarmak isteriz: “10 metrekarelik bir oda ve teksin, şansın varsa üç kişilik odadasın o da ne şans, 25 metrekarede 3 kişisiniz. Tuvaletin banyon da dahil buraya. Bir havalandırma camı var örülü telle kapalı, bırakın havayı ışık bile zor geçiyor içinden. 22,5 saat bu odada kalıyorsunuz. Sayım haricinde dışarıdan bir insanı görmeniz mümkün değil, her şey elektronik. Diyelim ki göğsünüz ağrıdı ve kalp krizi geçirdiğinizi düşünüyorsunuz: Acil durum butonuna basarak gerekli yerlere haber vermekten başka çareniz yok, ki butona yetişemeden başınıza bir şey gelse sayım zamanı ancak size ulaşılabilir ya da buton çalışmazsa yine sesinizi bir yetkiliye duyuramazsınız. Ama aksine havalandırma camlarından fazlasıyla gürültü geliyor, 3 katlı cezaevinde üst üste kalan mahkumlar özellikle seçilmiş gibi farklı kültür ve suçlamalarla mahpus olanlardan oluşuyor. Buradan gelen gürültüler de bir işkenceye dönüşebiliyor bu durumda. Gelelim 1,5 saatlik havalandırmaya, 50 metrekarelik bir alan. Boş bir alan, bomboş. Bu zamanda oturacağınız bir bank düşünülmemiş, yağmurda ya da güneşte sığınılacak bir alan düşünülmemiş, havalandırma saatinde tuvaletinizin gelebileceği dahi düşünülmemiş. İnsan burada nasıl yaşar? Bir nefese bir temasa hasret… Sağlığını nasıl korur? Güneş görmeden, hareket etmeden, uyaran almadan… Bu cezaevleri mahpuslar için bir kuyu haline gelmiş olup bu koşullara itiraz etmek için pek çok mahpus açlık grevine başlamıştır bu dönemde. Yıllardır bitmeyen ve en sancılı sorunlarından biri olan cezaevi sorununun geldiği nokta oldukça can sıkıcıdır: Yıllardır F Tipi cezaevlerine karşı mücadele eden mahpuslar şimdi F Tipi cezaevine geçebilmek talebiyle açlık grevine girmektedir. Çünkü YGC ve S tipinde durum çok daha vahimdir. Son yıllarda cezaevinde gerçekleşen ölümlerin pek çoğu da bu cezaevlerinde meydana gelmiştir. Bu da incelenmesi gereken düşündürücü bir konudur. Suçu ne olursa olsun yargılanıp özgürlüğünden mahrum bırakılan mahpusların özgürlüğünün kısıtlanmış olması haricinde ikinci bir ceza ile cezalandırılmamalıdır. Ancak pandemi dönemi bahane edilerek geçişi hızlanan bu cezaevi tipleri, özgürlüğün kısıtlanmasının yanı sıra mahpuslarda sürekli işkence ve kötü muamele altında yaşamasına neden olmaktadır. Mahpuslar, sağlık hakkı başta olmak üzere haklarına ulaşmakta fazlasıyla güçlük yaşamakta bazen de hiç ulaşamamaktadırlar. Umuyoruz ki tecrit politikaları son bulur, ceza sistemleri tekrar gözden geçirilir ve insan haklarına saygılı ve gözetici yöntemler tercih edilir.” - Komisyon olarak düzenli olarak 2 haftada bir Perşembe günleri düzenli toplanma kararı alındı. Ardından oda ve diğer komisyonların etkinlikleri ile çakışması nedeniyle Pazartesi gününe kaydırıldı, olağandışı durumlar haricinde bu toplantılar gerçekleştirildi. - 17 Nisan 2023 tarihinde Tüm-Belsen Genel Merkez Toplantı Salonunda düzenlenen “Dünden Bugüne Tecrit Siyaseti” başlıklı İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesinin düzenlediği sempozyuma konuşmacı olarak üyemiz Ali Karakoç katıldı. - 27 Nisan 2023 tarihinde yönetmen Ferit Karahan olan savaşın getirdiği insan hakları ihlallerinin ve kapitalist sömürünün sebep olduğu iş cinayetlerinin bir potada eritildiği konusuyla ‘’Cennetten Kovulmak’’ filmi odada gösterildi. - 9 Temmuz 2023 tarihinde İHD Ankara Şubesinin Olağan Genel Kuruluna temsilen üyelerimiz Ali Karakoç ve Ayşe Uğurlu katıldı. Dr. Ayşe Uğurlu Yalnız Değildir! 25 Temmuz 2023 tarihinde iletilen bir evrakla, geçmiş tarihte ATO YK ve İHK Üyesi olarak katıldığı bir basın açıklaması nedeniyle işinden uzaklaştırıldığını öğrenen Ayşe Uğurlu’nun yalnız olmadığını, yaptığı insan hakları savunusunun doğalında hekimlikten geldiğini, oda faaliyetleri nedeniyle kimseye ceza verilemeyeceğini ve bir an önce bu cezanın çekilmesi gerektiğini çeşitli eylemlerle dile getirdik. 27 Temmuz 2023 tarihinde Ankara Tabip Odası (ATO) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi’nin ATO Toplantı Salonunda ‘’İnsan Haklarını ve Tıbbi Etik Değerlerini Savunmak Suç Değildir!’’ alt başlığıyla açıklama gerçekleştirildi. 3 Ağustos 2023 tarihinde Türk Tabipleri Birliği (TTB), İHD, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, TTB İnsan Hakları Kolunun TTB önünde ‘’İhraçlara, Görevden Almalara Son!’’ başlığıyla gerçekleştirilen açıklamaya katılım sağlandı. 18 Eylül 2023 tarihinde ATO ve SES Ankara Şubesi olarak Dr. Ayşe Uğurlu’nun çalışmış olduğu Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde işe iade edilmesi çağrısını gerçekleştirdik. Yapılan eylemler ve takip edilen hukuki süreçler sonunda Dr. Ayşe Uğurlu işine iade edildi ancak Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunda ‘’devlet memurluğundan çıkarma’’ soruşturması devam ediyor. Bu soruşturma bir an önce sonlanmalıdır. Sürecin takipçisiyiz, Ayşe Uğurlu Yalnız Değildir! - 1 Eylül 2023 tarihinde Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri ile birlikte 1 Eylül Dünya Barış Günü basın açıklamasını ‘’Savaş ve Saldırganlık Politikalarına Son! Barış Halkların Mücadelesi ile Gelecek! başlığıyla gerçekleştirdik. - 19 Ekim 2023 tarihinde “Gözaltı Giriş-Çıkış Muayenelerinde Hekim Tutumu’’ isimli paneli Prof. Dr. Ümit Biçer ile ATO Toplantı Salonunda gerçekleştirdik. - 20 Ekim 2023 tarihinde Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’nin gerçekleştirdiği “Emperyalizm ve Siyonizm Yenilecek! Filistin’den Rojava’ya Direnen Halklar Kazanacak’’ isimli eyleme katıldık. - 30 Kasım 2023 tarihinde TTB Merkez Konseyinin görevden alınması davasından çıkan utanç verici karar sonrası dayanışma amaçlı toplantı ve etkinliklerimizi 1 ay boyunca TTB’de gerçekleştirdik. TTB Susturulmaz! - 9 Aralık 2023 tarihinde Cumartesi Anneleri/İnsanlarının zorla kaybettirilen yakınlarının bulunması ve adaletin sağlanması için gerçekleştirdikleri İstanbul Galatasaray Meydanındaki eylemin 976. haftasına TTB MK ve TTB İHK temsilcileri ile birlikte temsilen üyemiz Ali Karakoç katılmıştır. 10 Aralık 2023 tarihinde “10 Aralık İnsan Hakları Günü’’ başlıklı basın bültenini yayınladık. - 12 Aralık 2023 tarihinde “Sabahattin Ali’den Günümüze Faili ‘Meçhuller’ ve Zorla Kaybettirmeler’’ isimli söyleşiyi Aysel Ülker’in kolaylaştırıcılığında gazeteci-yazar Gökçer Tahincioğlu ile TTB Toplantı Salonunda gerçekleştirdik. 14 Aralık 2023 tarihinde “YGC ve S Tipi Cezaevlerindeki Tecritin Üç Boyutu: İdeoloji, Hukuk ve Sağlık’’ konulu panel ATO İHK, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube, İHD Ankara Şube, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube ve Toplumsal Hukuk ile birlikte gerçekleştirdik. Sağlık başlığının aktarımını komisyon üyemiz Metin Bakkalcı gerçekleştirmiştir. 21 Aralık 2023 tarihinde “Machuca’’ isimli film gösterimini TTB Toplantı Salonunda gerçekleştirdik. Film, Şili’deki Allende iktidarında sosyalist düzenin sınıflar arasındaki farkı kaldırmak için verdiği mücadeleyi ve faşistlerin darbe yaparak sermaye egemenliğinde işçi sınıfına gerçekleştirdiği katliam ve işkenceyi gözler önüne sermektedir. - 7 Ocak 2024 tarihinde Demokratik Üniversite İnisiyatifi Ankara’nın düzenlemiş olduğu ‘’Tecrit ve Zindan Direnişleri’’ isimli panelde Onur Erden ‘’Zindanda Sağlık Hakları İhlali ve Yetersiz Sağlık Koşulları’’ başlığını sundu. - 19 Ocak 2024 tarihinde İHD Ankara Şube’nin düzenlediği “Tecrit Sistemine Son Verilsin! Açlık Grevleri Son Bulsun!’’ isimli basın açıklamasına temsilen üyemiz Hülya Uluğtürken katılım sağladı. 1 Aralık 2023, 14 Aralık 2023 ve 27 Mart 2024 tarihinde Ankara Valiliğinde gerçekleşen İl İnsan Hakları Kurulu Toplantısına ve çalışmalarına katılım sağladık. 11 Nisan 2024 tarihinde Şenyaşar Ailesinin yaşadıkları katliam ve hukuksuzluklar nedeniyle yaklaşık 6 yıldır sürdürdükleri ve Adalet Bakanlığı önüne taşıdıkları adalet nöbetine ziyaret gerçekleştirdik. Dayanışma gösterdik. Ayrıca bu dönemde de hem cezaevlerinde hem de cezaevlerinden sağlık kuruluşlarına ulaşıncaya kadar olan tüm zaman diliminde yaşanan sağlık ve insan hakkı ihlalleri ile ilgili olarak çok sayıda şikayet başvurusu geldi. Ulaşan başvuruları İnsan Hakları Komisyonu olarak tek tek değerlendirdik. Raporun ikinci paragrafında da ifade ettiğimiz gibi özellikle YGC ve S tipi cezaevlerinin getirmiş olduğu mutlak tecrit, hasta mahpuslar ve cezaevlerinde ya da hastane sevklerinde meydana gelen sağlık hakkı ihlalleri -en çok kelepçeli muayene dayatması- temel gündemimizi oluşturmuştur. Bunun yanı sıra geçmişten bugüne devam eden ısınma-ısıtma ile ilgili sorunlar, bireysel temizlik ve hijyen açısından gereksinim duyduğu temizlik malzemelerinin verilmemesi ya da az verilmesi, ortak kullandırılması, sıcak suya erişimde zorluklar, havalandırma yetersizlikleri, ağır hastalığı olanların tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastaneleri ile üniversite hastanelerinden alınmış “cezaevinde kalamaz” raporları olmasına rağmen Adli Tıp Kurumunun kalabilir yönünde değerlendirmelerine şahit olduk. Ne yazık ki yine cezaevinde işkence ve ayrımcı uygulamalar komisyonumuza başvuru olarak gelmiştir. Bu tecrit koşullarının getirdiği sağlıksızlık ve hukuksuzluğa karşı mahpuslar açlık grevine girmiş, komisyon olarak sağlık durumlarına yönelik takip isteğimiz ve sağlık hakları ihlallerine yönelik kaygılarımızı dile getirmiş bulunuyoruz. Ne yazık ki geçen dönem raporunda da ifade ettiğimiz gibi bu dönem de sorunlarımızdan biri ATO Yönetim Kurulu’nun çalışmalarımıza üstenci yaklaşımı ve kısıtlaması olmuştur. Özellikle Cumartesi Anneleri/İnsanlarının eylemlerine destek amaçlı paylaşmak istediğimiz sosyal medya paylaşımları engellenmiş ve son kertede TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancıya yönelik iftiralarla başlatılan linç kampanyasına karşı komisyon hesabımız üzerinden yaptığımız paylaşım YK tarafından sildirilmiş ve hesabımızın şifresi değiştirilerek işlevsiz kılınmaya çalışılmıştır. Tüm bu kötü koşulların yanı sıra buruk da olsa sevinç yaşadığımız şeyler de oldu: İstanbul Tabip Odası Dt. Sevinç Özgüner Barış, Demokrasi ve İnsan Hakları Ödülü’ne önerdiğimiz, özgürlük ve adil yargılanma hakkı yıllarca ihlal edilen İlhan Sam Çomak’ın layık görülmesi bunlardan yalnızca biri. Bizler ATO İnsan Hakları Komisyonu olarak bugün de yarın da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde de belirtildiği gibi ırk, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, din, etnik kimlik, siyasi düşünce farkı gözetmeksizin tüm insanların insan hakkı ve sağlık hakkı ihlalleri konusunda mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek isteriz.İnsan Hakları Komisyonu 2020-2022 Dönemi Faaliyet Raporu
İnsan Hakları yaşamın bütün alanlarını bir şekilde içermektedir. Başta yaşam hakkı olmaküzere, Kadınların, çocukların cinsel istismarı, tecavüz ve cinayetleri, iş güvenliği vecinayetleri, katliamları, taşeron çalıştırma, maden faciaları, sağlıklı ve özgür yaşama hakkı,eğitim hakkı, örgütlenme özgürlüğü, adil yargılanma gibi daha pek çok konu İnsan HaklarıKomisyonununtemelgörevlerindendir.Ülkemizdebirkatliam,birfaciaolduğundagündemiüç beş gün işgal edip bir başka olayın meydana gelişiyle gündemden düşmektedir. Kısa birsüre sonradaneyazıkkiunutulmaktadır. Ancak tutuklu ve mahkumların sorunları çok büyük bir olay olmadıkça gündemegelmemektedir. Aslında özgürlüğü sınırlandırılmış olan bu insanların sorunları çeşitlenerekve devamlı katlanarak çoğalmaktadır. Doğal olarak biz bir grup insan hakları savunucularıtüm ihlallerde tepkimizi ortaya koyarken, tutuklu ve mahkum sorunlarını da hepgündemimizde tutmak zorunda kalıyoruz. Onlar ki suçları ne olursa olsun, ister adli istersiyasi mevcut düzenin yasaları ile yargılanmış veya cezalandırılmışlardır. Özgürlüğündenzorla alıkonulan tutuklu ve hükümlüler de tıpkı dışarıdakiler gibi; tüm haklarının korunmasıyasa ile belirtildiği gibi devlet güvencesi altındadır. Yani bu “cezalarını” çekerken dışarıdayaşayan insanlarla eşit oranda insan haklarına ve sağlığa erişim hakkına sahip olmalarıgerekir, biz dışardakiler hele de hekimler bu mücadeleyi vermek zorundayız. Onların“cezalarını”çekerken ikincikezcezalandırılmalarınınönlenmesiiçinçalışmalıyız.
- 22 Ağustos 2020 tarihinde açlık grevinde olan ve sağlık durumları kötüleşen Ebru Timtik veAytaç Ünsal için ATO , ÇHD, ÖHD , SES, İHD, TİHV olarak basın açıklaması gerçekleştirdik.Basın açıklamasında durumları kritikleşen açlık grevinde ki Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ınseslerine kulakverilmesiiçin çağrıdabulunuldu.
- 2Eylül2020tarihindeaçlıkgrevindeolanEbruTimtik’inölümüsonrasında,hergeçengünsağlık durumu kötüleşen Aytaç Ünsal’ın sağlık durumuna dikkat çekip, adil yargılanmahakkının tanınmasını talep eden basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasınaAnkaraTabip Odasıİnsan HaklarıKomisyonu ,SES,ÇHD,ÖHD,İHD,TİHVkatıldı.
- 23 Kasım 2020 tarihinde İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu ile İnsan HaklarıKomisyonuolarak“PandemideMevsimlikTarımİşçileriveÇalışmaKoşulları”konuluDr.SelçukAtalay’ınkonuşmacıolduğubirpanelyapıldı.
- 2 Aralık 2020 tarihinde TTB İnsan Hakları Kol Toplantısı yapıldı. (Zoom üzerinden)
- 10 Aralık 2020 tarihinde , İnsan Hakları Günü etkinliği olarak “ Medya Gözüyle Hak İhlallerive Cezasızlık “ konulu panel yapıldı. Panelde Gazeteci Derya Okatan ve Gazeteci-YazarGökçerTahincioğlu konuşmacıolarakpanelimize katkıda bulundular.
- 3 Şubat 2021 tarihinde TTB İnsan Hakları Kol Toplantısı yapıldı ve katıldık. (Zoom üzerinden)
- 24 Şubat 2021 tarihinde Moderatörlüğünü Dr. Metin Bakkalcı’nın yaptığı HDP KocaeliMilletvekiliDr.ÖmerFarukGergerlioğluveİnsanHaklarıAktivistiZaferKıraç‘ınkonuşmacıolduğu “Cezaevindeİnsan Olmak…” konulupanelgerçekleştirilmiştir.
- 5 Mayıs 2021 tarihinde TTB İnsan Hakları Kol Toplantısı’na katıldık.
- 12 Ağustos 2021 tarihinde “Siyasi İktidarın Yarattığı Nefret İklimi Mültecileri Hedef Haline Getirdi” başlıklı ortak basın açıklamasını Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri olarak gerçekleştirdik.
- 31 Ağustos 2021 tarihinde “Cezaevinde Sağlık Hakkı İnsan Hakkıdır” başlıklı basın açıklamasını Ankara Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şubesi ile birlikte gerçekleştirdik.
- 12 Eylül 2021 tarihinde “12 Eylül Faşist Darbesi’nin 41. Yılı” başlıklı basın bülteni yayınladık.
- 5 Ekim 2021 tarihinde “Kadın Mahpuslar ve Anneleri ile Birlikte Yaşamak Zorunda Olan Çocuklar Üzerinden Cezaevi Koşullarının Değerlendirilmesi” başlıklı basın açıklamasını Ankara Tabip Odası’nda yaptık.
- 30 Kasım 2021 tarihinde Basın Açıklaması “Cezaevlerinde Kronik Hastalık Nedenli İnfaz Ertelemeleri Biran Önce Yapılmalıdır” başlıklı basın açıklaması Odamız Toplantı Salonunda yapıldı ve Dr. Ayşe Uğurlu tarafından okundu.
- 8 Aralık 2021 tarihinde “İnsan Hakları Günü’nün 73. Yılında Barış, Demokrasi ve Özgürlük İdeallerimizi Savunmaya Devam Edeceğiz” başlıklı basın bülteni yayınladık.
- 9 Aralık 2021 tarihinde “Ölüye Saygı ve Adalet Arayışı” konulu söyleşi; (Konuşmacılar: Ayşe Güney, Hüseyin Aykol) Odamız Toplantı Salonunda yapıldı.
- 6 Ocak 2022, ATO İnsan Hakları Komisyonu Basın Açıklaması: “Cezaevinde Çocuk Olmaz” Odamız Toplantı Salonunda yapıldı.
Ayrıca bu dönemde de hem cezaevlerinde hem de cezaevlerinden sağlık kuruluşlarına ulaşıncaya kadar olan tüm zaman diliminde yaşanan sağlık ve insan hakkı ihlalleri ile ilgili olarak çok sayıda şikayet başvurusu geldi. Odamız İnsan Hakları Komisyonu olarak bu başvuruları tek tek değerlendirdik. Bu dönemde de var olan sorunlar pandemi koşulları nedeni ile daha da artmış durumda idi. Kelepçeli bir şekilde muayeneye zorlanma, hastaneden dönüş sonrası 15 günlük karantinanın bir eziyete dönüşmesi, insani koşulları taşımayan ring araçları ile yapılan sevkler, çıplak arama dayatması tedaviye erişimin önündeki en önemli engellerdendir. Ayrıca cezaevlerinde ısınma-ısıtma ile ilgili sorunlar, bireysel temizlik ve hijyen açısından gereksinim duyduğu temizlik malzemelerinin verilmemesi ya da az verilmesi, ortak kullandırılması, sıcak suya erişimde zorluklar, havalandırma yetersizlikleri, ağır hastalığı olanların tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastaneleri ile üniversite hastanelerinden alınmış “cezaevinde kalamaz” raporları olmasına ragmen Adli Tıp Kurumunun vermiş olduğu “cezaevinde kalabilir” raporu üzerinden infaz ertelemelerinin yapılmaması Odamıza yapılan şikayet başvurularının bir çoğunu oluşturmaktaydı.
Bizler ATO İnsan Hakları Komisyonu olarak bugün de yarın da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde de belirtildiği gibi ırk, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, din, etnik kimlik, siyasi düşünce farkı gözetmeksizin tüm insanların insan hakkı ve sağlık hakkı ihlalleri konusunda mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek isteriz.
İnsan Hakları Komisyonu 2016-2018 dönemi faaliyet raporu
İnsan hakları ihlalleri; önlenmesi için yürütülen tüm çabalara rağmen dünyada ve ülkemizde yoğun olarak
yaşanmaktadır. İnsan hakları başta yaşam hakkı olmak üzere çok geniş bir perspektifi kapsamaktadır.
İnsan Hakları Komisyonu (İHK)nun gündeminde maalesef işkence, ceza evleri, mahkum koğuşları, açlık
grevleri çok yoğun yer almakta olup, komisyonumuz insan haklarının diğer alanlarına yönlenememektedir.
Dileğimiz; komisyonumuzun cezaevi, işkence, açlık grevleri sorunlarının en aza indiği barış ortamında, insan
haklarının diğer alanlarında da çalışma olanağına kavuşmasıdır.
1988 yılında kurulmuş olan ATO İnsan Hakları Komisyonu, çalışmalarını bugüne kadar sürdürmüş ve bugün
de sürdürmektedir.
Komisyon başkanı Dr. Aysel Ülker, komisyon üyeleri: Dr. Nihat Bulut, Dr. Korel Yalman, Dr. Tufan Kaan,
Dr. Ayşe Özdemir Uğurlu, Dr. Sezai Berber, Dr. Deniz Erdoğdu, Dr. Selma Güngör, Dr. Filiz Ünal, Dr. Rıza
Özbek, Dr. Onur Naci Karahancı, Dr. Ramazan Akçan, Dr. Alpertan Açar, Dr. Can Pençe, Dr. Mustafa
Karakuş, Dr. Mahmut Şerif Yıldırım, Av. Dr. İddamin Karahancı, Dr. Ayşe Derya Kaynak, Dr. Ali Polat, Dr.
Benan Koyuncu Aydın, Dr. Serdal Taş, Dr. Vedat Bulut, Dr. Esra Süer Yalçın, Dr. Esen Yüksekkaya.
Komisyon iki haftada bir düzenli toplanmaktadır. ATO Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut, ATO Yönetim Kurulu
Üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Selma Güngör komisyon toplantılarına ve
çalışmalarına düzenli katılmaktadır.
Son bir yıl içinde komisyonumuza yönlendirilen yaklaşık 50 başvuru ve dosya değerlendirilmiştir. Hekim
hakkında yapılan başvurularda hekimden alınan ön bilgi yazısından sonra, soruşturmaya gerek varsa ATO
Yönetim Kurulu’na gönderilmiştir. Kurumlarla ilgili aksaklıklar için ilgili kurumla yazışma yapılmıştır.
“İstanbul Protokolü” kitapçığı hazırlanıp bastırılmış, doktorlara ve tabip odalarına dağıtılmıştır.
2013 yılında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahkum Koğuşu’nu ziyaret ederek, yerinde
inceleme yapmak için Sağlık Bakanlığı’na başvuruda bulunulmuş ve talebimiz olumlu karşılanmıştır. Ancak
bu talebimize Adalet Bakanlığı tarafından izin verilmemiştir. Adalet Bakanlığı’nın bu tutumu, ATO tarafından
dava konusu edilmiş ve İdare Mahkemesi’nde açılan dava 28 Ekim 2013 tarihinde ATO lehine sonuçlanmış-
tır. ATO’nun kazandığı bu dava sonucunda 2014 yılında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Ceza İnfaz Kurumları
Kampus Devlet Hastanesi Mahkum Koğuşları ziyaret edilmiştir.
8 – 9 Kasım 2016 tarihinde yukarıda adı geçen hastanelere yeniden ziyaret yapılmıştır. Geçen dönem saptanan
eksiklik ve aksaklıklardan bir kısmının giderildiği ancak büyük bir kısmının hallolmadığı görülmüştür. Her
üç hastanenin mahkum koğuşlarının ziyaret ve incelemeleri raporlaştırılıp, ilgili hastane başhekimliklerine,
Sağlık Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilecektir.
ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Benan Koyuncu 2016 Ekim ayında Kanun Hükmünde Kararname ile açığa
alınmıştır. Aralık ayında göreve iade edilinceye kadar her Cuma günü saat 12.30’da Atatürk Eğitim ve Araş-
tırma Hastanesi önünde yapılan basın açıklamalarına İnsan Hakları Komisyonu olarak destek verilmiştir.
10 Aralık 2016’da TTB’de yapılan “İnsan Hakları İhlalleri ve Hekimlik Çalıştayı”na komisyon üyelerimiz
de katılmıştır. Birçok hekimin ve hukukçunun katkı sunduğu toplantıda komisyon üyemiz Adli Tıp Uzmanı
Dr. Ayşe Özdemir Uğurlu da “İstanbul Protokolü”nü anlatmıştır.
11 Aralık 2016’da TTB’de İnsan Hakları Kol Toplantısı yapılmıştır. Komisyon üyemiz Dr. Çetin Köse son beş
yılda TTB Yüksek Onur Kurulu’nda sonuçlanan 320 dosya üzerinde yaptığı incelemeyi “Tıbbi Uygulama
Hatası” başlığıyla sunmuştur. Kol toplantısının diğer başlıkları: Cezaevi Mektupları, Kol Yürütmesinin Oluş-
turulması, Önümüzdeki Sürecin Programlanması, İşkence olmuştur.
24 Aralık 2016’da TTB nin düzenlediği “Dr. Ata Soyer Sempozyumu”na komsiyon üyelerimiz de katılmıştır.
20 Şubat 2017’de ATO’da, “Hak İhlali Başvurularında Değerlendirme Süreci - Sistem Önerisi”
konulu sunum Komisyon üyemiz HÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Akçan
tarafından yapılmıştır.
18 Mart 2017’de Petrol İş Konferans Salonu’nda düzenlenen “Politik Korku ve Korku Politiği” konulu
sempozyumda ATO İnsan Hakları Komisyonu üyesi Dr. Onur Naci Karahancı tarafından “Kurtarıcılar kurtara
kurtara, kurtardılar memleketi memleket olmaktan” konulu bir sunum yapılmıştır.
18 Mart 2017 saat 14.00’da Yüksel Caddesi’nde açlık grevinde olan Nuriye Gülmez ve Semih Özakça, ATO
Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut ve İHK üyelerince ziyaret edilmiş ve basın açıklaması yapılmıştır.
ATO İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Ramazan Akçan, ATO Yönetim Kurulu ve İHK üyesi Dr.
Onur Naci Karahancı ve ATO Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut’un emekleriyle, 14 Mart Tıp Haftası’nda Komisyonumuz
etkinliği olarak düzenlenen “Sağlığa Giden Yol Barıştan Geçer” isimli panelin 15 Mart
2017 Çarşamba günü saat 18.00 da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacağı duyurusu
Çankaya Kültür Sanat Rehberi Mart sayısında yapılmışken, ATO Yönetim Kurulu’nun dört üyesi tarafından
kabul edilmemiştir. Bunun üzerine panel, TTB İnsan Hakları Kolu adına; 3 Nisan 2017 tarihinde; Petrol İş
Sendikası salonunda; Kolombiya Büyükelçiliği’nden Dr. Jhan Marcelo Macedo Rizo Politika ve İşbirliği İlişkileri
Ataşesi, Çevirmen Osman İşçi, Prof. Dr. Sibel Perçinel, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın katkılarıyla
gerçekleşmiş ve büyük ilgi görmüştür.
29 Mart 2017’de Sincan Cezaevi’nde açlık grevi yapan yedi kadından Nilüfer Şahin’in vasisi Hava Özcan
tarafından yapılan başvuru değerlendirilmiş, Adalet Bakanlığı’na açlık grevinde bulunan yedi kadının muayene
ve takibi için başvuruda bulunulmuş ancak halen cevap alınamamıştır.
29 Mart 2017’de Yüksel Caddesi’nde açlık grevi yapan ve 21. Gününde olan, Nuriye Gülmen ve Semih
Özakça ATO’da Komisyon toplantımıza davet edilmiştir. Açlık grevi konusunda önerilerimiz, karşılaşacakları
sorunlar kendilerine anlatılmıştır. Ayrıca Aydınlatılmış Onam Formu, konu ile ilgili Uluslararası Sözleşmeler
ve TTB’nin yayınlarını içeren dosya kendilerine verilmiştir. “Aydınlatılmış Onam Formu”nu okuyup imzalayıp
komisyonumuza vermeleri durumunda kendilerini kurumsal olarak takip edebileceğimiz bildirilmiştir.
30 Mart 2017 tarihinde Sincan Cezaevi Revirleri ziyaret edilmiştir. Cezaevi hekimleri ve sağlık personelinin
sorunları dinlenmiştir. Revirler, acil dolapları, tıbbi cihazlar, hasta dosyaları, protokol defterleri ve hasta sevk
raporları incelenmiştir. Mahkum ve sevkleri konusunda bilgi alınmıştır. Personel yetersizliği nedeniyle sevklerde
gecikmeler olduğu öğrenilmiştir. Diş muayene odaları incelenmiştir. Hekimlere “İstanbul Protokolü” kitap-
çığı, TTB nin mahkum muayenesinde uyulması gereken kurallar, cezaevinde olması gereken asgari standart
kurallar, açlık grevleri bu kişilere yaklaşımlarla ilgili yayınlar ve hekimleri bağlayan uluslararası sözleşmelerden
oluşan birer dosya verilmiştir. Hekimler ATO’da komisyon toplantımıza davet edilmiştir. Revirler hakkında
hazırlanan raporlar ilgili makamlara ve hekimlere gönderilecektir.
2 Nisan 2017’de TTB salonunda yapılan “Etkin Demokratik TTB Toplantısı”nda katılımcılara, İHK adına
Ankara’daki açlık grevleri konusunda bilgilendirme yapılmıştır.
13 Nisan 2017 tarihinde İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi’nde gerçekleştirilen yirmi bir farklı cezaevindeki
236 kişinin süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi ile ilgili basın açıklamasına Ankara Tabip Odası katılmayı
kabul etmemiş, Komisyonumuz adına üç üyemiz katılmıştır.
14 Nisan 2017 tarihinde, İnsan Hakları Örgütleri, Hukukçuları ve komisyonumuz Ankara Tabip Odası’nda
toplanmıştır. Cezaevlerindeki açlık grevleri sürecinde karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulmuş; iletişim ağı için
mail grubu kurulmuş ve kısa zamanda açlık grevlerinin klinik, hukuk ve etik boyutlarının değerlendirileceği
sınırlı katılımla yapılacak bir çalıştay planlanmıştır.
10 Eylül 2017 tarihinde TTB İnsan Hakları Kolu Yürütme Toplantısı’na Komisyonumuzdan Dr. Tufan Kaan
ve Dr. Selma Güngör katılmıştır.
9 Aralık 2017 tarihinde İnsan Hakları Kolu Yürütme Toplantısı’na Komisyonumuzdan Dr. Aysel Ülker,
Dr. Korel Yalman, Dr. Selma Güngör, Dr. Tufan Kaan katılmıştır.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu ve Ankara Tabip Odası (ATO) İnsan Hakları Komisyonu tarafından
İnsan Hakları Haftası nedeniyle düzenlenen “İnsan Hakları İhlalleri ve Cezaevlerinin Durumu”
Paneli 10 Aralık 2017 Pazar günü Ankara Mimarlar Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilmiştir.
TTB İnsan Hakları Kolu üyesi Dr. Tufan Kaan’ın kolaylaştırıcılığını üstlendiği, HDP İstanbul Milletvekili Av.
Filiz Kerestecioğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Dr. Metin Bakkalcı ve Ceza İnfaz
Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden (CİSST) Av. İdil Aydınoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı paneli çok
sayıda katılımcı izlemiştir.
14 Ocak 2018 tarihinde TTB İnsan Hakları Kol Toplantısı’na komisyonumuzdan Dr. Aysel Ülker, Dr. Korel
Yalman, Dr. Tufan Kaan, Dr. Selma Güngör katılmıştır.
Nuriye Gülmen, Semih Özakça, Esra Özakça ve Mehmet Güvel; açlık grevini bıraktıkları güne kadar izleyen
ve muayenelerini yapan hekim heyetine Komisyonumuz üyelerinden de katılım olmuştur.