Ankara Tabip Odasi Basın Açıklaması
5 Şubat 2015
Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz!
Basına Ve Kamuoyuna,
Her yıl milyonlarca genç Sınav Merkezleri tarafından yapılan sınavlara girip geleceğini sınav köleliği ile belirlemeye çalışıyor. Günlerimiz, özlemlerimiz ve umutlarımız sınavlar ile şekilleniyor. Gençlik bilimsel düşünce, sorgulama, araştırma yeteneği yerine bilgiyi ezberleme, sınav metotlarına göre çalışma yöntemleriyle kendini yetiştiriyor. Bu sistem, eğitim ve öğretim hayatımızın günden güne çürümesine neden olurken bir taraftan da baş sınav tüccarı; zat-ı muhterem Sınav Şirketi ÖSYM’nin her sınav dönemi, ayrı bir skandalıyla karşı karşıya geliyoruz. Kopya skandallarından, şifre skandallarına; iptal edilen sınavlardan yanlış yerleştirmeye kadar bugüne kadar pek çok olay ile ÖSYM gençliğin güvensizliğini kazanmıştır.
En son olarak ÖSYM tarafından “2013-TUS Sonbahar Dönemi İdare Mahkemesi Kararıyla İptal Edilen 6 Soru Sonrası Yapılacak İşlemler Hakkında Açıklama” başlığıyla yapılan 26 Ocak 2015 tarihli açıklamada “Benzer sorunların oluşmaması için açık uçlu sorularla sınav (yazılı sınav) sistemi TUS’ta da uygulanacaktır” denilerek bundan sonraki sınavların serbest cevaplı sınavlar olacağı ifade edilmiştir. Adeta yanlış olanı sorgulamaya karşı verilen bu ceza niyetindeki adım gençliğin hayatı ile ne derece pervasızca oynadığının bir diğer göstergesidir.
Her sınav dönemi ÖSYM’nin kendi hanesine yeni bir skandal olarak yazılmasına alışmış bizler tarafından “açık uçlu sınav” dönemi aynı açıklıkta endişeyle karşılanmıştır. Şimdiden tıp öğrencilerinin üzerinde moral bozukluğu yaratan bu açıklamaların altından ÖSYM’nin nasıl kalkacağı da merak konusudur. ÖSYM’nin her dönem 14.000- 16.000 kişinin başvurduğu sınavı nasıl yazılı yapacağı, bu kadar adayın sınav kağıtlarını nasıl aynı objektiflik ile okuyacağı, test tekniği ile üç haftada sonuçları açıklarken yazılı sınavda sonuç okuma süresinin ne kadar uzayacağı soruları cevapsızdır
ÖSYM aynı açıklamada 2015 TUS İlkbahar Dönemi Sınavından başlamak üzere, yapılan sınavlarda kılavuzda belirtilen itiraz süresi dolmadan veya olası mahkeme süreci sonuçlanmadan yerleştirme işlemi yapılmayacağını açıklamıştır. ÖSYM’nin açılan davalara karşı yaptığı bu hamle yalnızca hakkını arayanlara yönelik bir tehdit niteliği taşımamaktadır bu açıklamanın ardından diğer sınav sonuçları da dikkate alınacak olursa öğrencilerin yaklaşık 20 ay boyunca sınav sonuçlarının açıklanmasını bekleyecekleri anlaşılacaktır.
Bu yeni sistem, tüm uzman adaylarında ÖSYM‘ye duyulan güvensizlik ortamında, endişeleri daha da arttırmaktadır ve emeklerinin boşa gideceğini düşündürmektedir. Yazılı sınav şimdiden Tıp Öğrencilerinin ve hekimlerin gözünde daha çok torpil, daha çok kadrolaşma ve daha çok haksızlık anlamına gelmektedir.
Bizler Tıp Öğrenci Komisyonu ve Asistan Hekim Komisyonu olarak ÖSYM’nin var olan sorunları çözmek yerine sorunlara yeni sorunlar ekleme yaklaşımından ve yazılı sınav ısrarından bir an önce vazgeçmesini istiyoruz.
Tüm tıp öğrencilerinin ve asistan hekimlerin bilimsel bir eğitimle öğrenimlerini tamamlayarak kendi yetenek ve isteklerine göre branşlarını seçmelerinin önünün açılmasını; birinci basamak sağlık hizmetlerine, sağlık emekçilerine ve eğitime daha fazla önem gösterilmesini istiyoruz.
Saygılarımızla,