Ankara Tabip Odası Basın Açıklaması
1 Ekim 2016
Kavgadır bu! Bir mağduriyet değil!
Faşizme karşı… Diktatörlüğe karşı..
Marmara, Van, Gölcük depremlerinde ilk biz vardık.. Soma’daydık biz, bir umutla derinlere bakıyorduk, yaşayan olur diye.. gerçek sorumluları hep biliyorduk, susmadan korkmadan hep haykırdık. Diyarbakır’ da, Suruç’ta, Ankara’da patlamalarda hep biz ilk koştuk, yaşatma umuduyla… Barış için haykırdık sürekli: susmadan korkmadan…
10 Ekim’de biz öldük, biz yaralandık ama gene hiç korkmadan ilk biz koştuk, gaz yerken tepemize yaşatmak için bayılana kadar yaşam dağıtmaya çalıştık… İşte en büyük suçumuz budur dostlar: Susmadan, korkmadan, haykırdık herkese sağlık diye; barış olmadan sağlık olmaz diye, demokrasi olmadan özgürlükler olmaz diye… Darbe girişimi gecesinde biz aradık sağlık yetkililerini, yapabileceğimiz her şey için hazırız demeye.. Ne Askeri Ne Sivil Darbe, Ne Olağanüstü Hal! Acil Demokrasi! Dedik hemen ardından, hiç korkmadan..
Sağlık hakkı için, emeğimize sahip çıkmak için, hastaneler halkındır demek için, sağlıkta da parsel parsel satanlara dur demek için, sağlıklı hava sağlıklı su demek için; halkın hekimleri olarak hep birlikte mücadele verdik, vermeye devam edeceğiz: Korkmadık, korkmayacağız. Biz sarayın değil hekimlerin odasıyız, odası olacağız dedik. Gezi’den sonra davalarla, seçimlerde çeşitli oyunlarla bizi yıkmaya çalıştınız, kazdığınız kuyulara hep siz düştünüz: Buradan da tekrarlıyoruz, yöneticilerimizi, aktivistlerimizi açığa alarak, korkutarak, bizle baş edemezsiniz. Bizi seçen hekimlere söz verdik, sağlık hakkı için, emeğimiz için, kapıkulu değil halkın hekimleri olmak için mücadele vereceğiz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz, “hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü” olacağız.
Dün Yıldırım Beyazıt Üniversitesi rektörlüğü yönetim kurulu üyemiz olan Dr. Benan Koyuncu’yu açığa aldığını bildirmiştir. Dr. Benan Koyuncu Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi acil servisinde daha düne kadar hastaları için özveriyle çalışan başarılı bir doktorumuzdu. Nöbete gittiği saatte Dr. Benan Koyuncu’yu görevden aldıklarını bildiren zihniyet sadece bir meslektaşımızı ve Yönetim Kurulu üyemizi değil, acil servise başvuran hastalarımızı bile hiçe saymaktadır. Dr. Benan Koyuncu uzmanlık eğitimi gören/ asistan hekimdir, eğitim hakkını elinden bu kadar keyfi alanlar bunun hesabını elbet verecektir. Biz rektörlüğü çok iyi tanıyoruz: Şimdilerde sağlıkta kadrolaşmalar diyenlere hatırlatırız, adrese dayalı atamalar olduğunda yine biz karşı çıktık, durdurun dediğimizde hukuki zorunluluğu uygulamayan rektörlüktür bu rektörlük… YÖK’ün soruşturma izni vermediği, Danıştaya pes etmeden götürdüğümüz haksızlıktır bu haksızlık…
Hangi gerekçelerle, hangi bahanelerle bize saldırsanız da kar etmez.. Bizler halkın doktorları olmak için yemin etmiş, söz vermiş; hastanelerimizin, emeğimizin peşkeş çekilmesine karşı durmuş hekimleriz. Barış, demokrasi, insan hakları, etik ilkeler değerlerimiz oldu. Korkumuz sadece bize inananlara verdiğimiz sözleri tutamamak oldu. Biz geçmişten güç alan geleceği kuran laik, bilimsel, eşit, demokratik bir ülke ve sağlık özlemi kuranlarız. Bu değerler için çocuklarına söz verenleriz. Buradan bir kez bize destek verenlere, dostlarımıza sesleniyoruz:
Sağlık haktır satılamaz!
Zafer direnen emekçinin olacak!
Dr. Benan Koyuncu Yalnız değildir!
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!