Ankara Tabip Odası Basın Açıklaması

6 Nisan 2016

Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademik “Doldur-Boşalt” Uygulamalarının Tipik Bir Örneği

Ülkemizde son yıllarda çok sayıda tıp fakültesi açılmıştır. Bunların önemli bir kısmında tıp eğitimi verilmektedir. Bu fakültelerin yeterli donanıma ve öğretim üyesine sahip olmadıkları ve bunun tıp eğitiminin niteliğinde ciddi yaralar açtığı daha önce odamız tarafından kamuoyuna açıklanmıştı.

Yeni açılan bu fakültelerin çoğunda akademik kadro ilanlarının nesnellikten uzak, belirli kişileri kayıran yöntemlerle yapıldığını, yandaşlara akademik unvanların bahşedildiğini de gündeme getirmiş, birçok atama işlemini yargısal süreçlere taşımıştık.

Bugün bu uygulamalardan birini, Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin akademik kadrosunda yaşanan “doldur-boşalt” süreçlerini sizlerle paylaşacağız.

Saptamalarımıza göre Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bugüne kadar profesör unvanı alan öğretim üyelerinden 40’ı şu an bu fakültede tam mesai ile çalışmamaktadır. Bunların büyük bir kısmı  üniversiteden tamamen ayrılmıştır. Çok az bir kısmı ise mesailerinin sadece bir bölümünü üniversitede geçirmektedir; bunlar üniversite kadrosunda görülmekle birlikte geçici görevlendirme ile Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışmaktadırlar. Dolayısıyla üniversiteye sadece kısmen katkıda bulunmaktadırlar.

Bunların hangi anabilim dallarında olduğu, sayıları ve şu an bu anabilim dallarında kaç profesör bulunduğu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir (bu veriler fakültenin ve Sağlık Bakanlığı hastanelerinin web sitelerinden elde edilmiştir):

Yukarıdaki tablodan görüleceği üzere bu anabilim dallarından şimdiye kadar profesör unvanı alanlardan 40’ı Kafkas Üniversitesi’nde normal mesai ile yani tam süreli olarak çalışmamaktadır. Hatta bu kişilerin çok önemli bir bölümü profesör unvanı aldıktan sonra fakültede neredeyse hiç fiilen çalışmamış, ya da çok az süre ile çalışmıştır. Bu kişilerden Yükseköğrenim Kanunu’nun 38. maddesi ile daha önceden çalıştıkları Sağlık Bakanlığı hastanelerinde geçici olarak görevlendirilenler, üniversitedeki kadrolarını da korumakta,  zamanlarının çoğunu veya en az yarısını Sağlık Bakanlığı hastanelerinde geçirmekte, az bir kısmını ise üniversiteye ayırmaktadır. Bazı öğretim üyeleri 657 Sayılı Yasa’nın 74. Maddesi uyarınca Sağlık Bakanlığı hastanelerine nakil olmuşlardır. Bazıları akademik unvanlarını kazandıktan hemen sonra kamudan ayrılmış, ya kendi muayenehanesinde ya da özel sektör hastanelerinde bu unvanların getirisinden yararlanma yolunu seçmişlerdir.

Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi tıp öğrencilerine ve tıpta uzmanlık öğrencilerine eğitim vermekte, tıp disiplininde araştırma yapmakta ve bölge halkına üçüncü basamak sağlık hizmeti vermektedir. Üniversite Rektörlüğü bu gereksinimleri göz önüne alarak değişik tarihlerde anılan profesörlük kadrolarını ilan etmiştir. Anlaşılacağı üzere bu kadrolar bazı kamu hizmetlerinin görülebilmesi için açılmıştır veya öyle olması beklenmektedir.

Oysa olaylar hiç de bu şekilde gelişmemiştir. Bu kadrolara başvuran ve Rektörlük tarafından ataması yapılan öğretim üyelerinin önemli bir bölümü, kadrolara atanır atanmaz yukarıda anılan kanun maddesine göre, Sağlık Bakanlığı’nın talebi ve Üniversite Yönetim Kurulu’nun uygun görmesi ve Rektörün onayı ile üniversite dışı kurumlarda, çoğunlukla da bu kadroya başvurmadan önce çalıştıkları hastanede görevlendirilmişlerdir.

Şu tespit durumun ne kadar vahim olduğunu anlatmaya yetecektir: 40 kişinin profesör unvanı aldığı bu anabilim dallarında şu anda fiilen tam süreyle görev yapmakta olan profesör unvanlı öğretim üyesi sayısı sadece 5’tir.

Yaşanan bir danışıklı dövüştür ve iki olasılıktan biri söz konusudur:

Ya bu 40 öğretim üyesine Kafkas Üniversitesi’nin gereksinimi yoktu ve o kadrolar ilgili kişilere çıkar sağlamak amacı ile açılmıştı.

Ya da eğer gerçekten bir gereksinim söz konusu idiyse bu kişiler fiilen fakültede olmadıklarından bu gereksinim karşılanmamıştır. Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi tıp öğrencilerine eğitim vermektedir; örneğin 2015 yılında 63 kontenjan açmıştır. Üniversitenin anılan profesörlük kadrolarını ilan etmesinin bir anlamı da sayıları yüzlerce olan öğrencilerine nitelikli tıp eğitimi vereceğini beyan etmesidir. Tıp fakültesine öğrenci alan, tıpta uzmanlık eğitimi verme iddiasına sahip bir üniversitenin yönetiminin kadro ilan ederek profesör unvanı verdiği öğretim üyelerine kolayca bu izinleri vererek akademik kadrolarını boşaltması kamu hizmetinin gerekleri ile açıklanamaz.  

Kafkas Üniversitesi Rektörlüğünü, akademik kadro ilanlarında kamu gereksinimlerini dikkate almaya, akademik kadrolarının diğer kurumlarda görevlendirme ya da nakil taleplerine yanıt verirken bu gereksinimleri yeniden hatırlamaya; YÖK’ü de bu uygulamalar karşısında denetim görevini yerine getirmeye davet ediyoruz.

Saygılarımızla,

Ankara Tabip Odası