Ortak Basın Açıklaması
19 Eylül 2018
3. Havalimanı Şantiyesi İşçilerinin Mücadelesi Mücadelemizdir!
İstanbul’da inşaatı süren “3.Havalimanı” şantiyesi işçileri, 17 işçinin yaralandığı servis kazasının ardından direnişe başladılar. Bitmek bilmeyen iş cinayetlerinde, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan, ağır çalışma koşullarına karşı iş bırakan binlerce işçinin talepleri talebimiz, mücadeleleri mücadelemizdir.
2018 yılının ilk sekiz ayında en az 1290 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği ülkemizde, üretim zorlaması, taşeron düzeni, piyasalaşan işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı ve sahipsizlik, işçilerin yaşamını tehdit etmeye devam etmektedir.
2017 yılı Mayıs ayında, 3. Havalimanı şantiyesindeki 'İş Sağlığı ve Güvenliği Hedef Sıfır Deklarasyon' imza töreniyle başlayan bir sürecin geldiği nokta; İşçi ölümleri, çok kötü çalışma ve ücret koşulları, işçi sağlığı ve güvenliği talep eden işçilere gaz bombaları atılması, gözaltı ve şiddet uygulamasıdır.
İşçiler; duş ve tuvalet imkanlarının sağlandığı, tahtakurusu olmayan yatakhanelerde uyumak, doyurucu bir yemek talep ediyorlar. Ücretlerinin zamanında ödenmesini istiyorlar. Yasal haklarını aradıkları için işten çıkarılan arkadaşlarının işe iadesini istiyorlar.
Bir çalışma alanında; iş güvenliği, işçi ölümü, ücret, yemek, servis sorunu varsa, bu sorunun kaynağı işçiler değil, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan işverenlerdir. Ve de bu yasal standartların ihlalini denetlemeyenlerdir. Bu nedenle konu jandarmanın değil Çalışma Bakanlığı’nın konusu olmalıdır. İnsanca çalışma koşulları talep etmek suç değil, Anayasal bir haktır.
İşçilerin insanca çalışma talebinin muhatabının, jandarma olması kabul edilemez. Bu ihlallerin ve taleplerin muhatabı Çalışma Bakanlığıdır.
Havalimanı inşaatında çalışan işçilerin tehlikeli ve kötü çalışma koşulları ve ödenmeyen ücretleri nedeniyle başlattıkları protesto eylemlerinden dolayı şiddete maruz kalıp, tutuklanmaları kabul edilemez.
Havalimanı inşaatı işçilerinin gözaltına alındığ gün, anayasal haklarını kullanıp sendikalı oldukları için işten atılan Cargill işçileri de aynı biçimde gözaltına alınmış temel hak ve özgürlükler birkez daha fütürsuzca ihlal edilmiştir. Bu ihlalleri ve zorbalıkları kınıyoruz.
İşçilere yapılan bu zulmü görmemeye, duymamay çalışan yetkilileri, basın kuruluşlarını birkez daha kınıyoruz.
Bizler acilen Uluslararası Çalışma Örgütünü (ILO), Çalışma Bakanlığını ve Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyini hızla sorunların çözümüne dönük etkin görev almaya davet ediyoruz. Sendikalardan, meslek odalarından, üniversitelerin ilgili bölümlerinden ve Bakanlığın ilgili birimlerinden oluşan bir denetim komisyonu oluşturulmasını talep ediyoruz.
İşçilerin talepleri karşılanmalı, onlara yapılan tehdit, eziyet, şiddete derhal son verilmelidir.
Havalimanı işçilerinin talepleri talebimiz, mücadelesi mücadelemizdir.
İnşaat işçileriyle, Cargil işçisi ve Flormar işçisiyle omuz omuza ve dayanışma içinde olduğumuzu bir kere daha ilan ediyoruz.
ANKARA TABİP ODASI
KESK ANKARA ŞUBELER PLATFORMU
DİSK ANKARA TEMSİLCİLİĞİ
TMMOB/İKK