Ortak Basın Açıklaması
23 Ağustos 2019
Bugün burada toplanmamızın nedeni bir kuruma ve bu kurumun oluşum biçimine ve kurumun ürettiği hizmet anlayışına veda etmek. SSK Dışkapı Hastanesi olarak 1974 yılında işçinin alınterinden aktarılan fonlarla işçilere hizmet etmek için kurulan bu hastane ne ironidir ki işçinin alınterinden, beslenen onların emeğini adeta semirerek sermayelerine sermaye katan Cengizler, Limaklar gibi şirketlerin ortak olarak yaptırdığı Şehir Hastanelerine yarın taşınacak. Biz Hastanemi Kapatma Platformu olarak yaptığımız çalışmalarla maalesef bu kapanmaya engel olamadık bu nedenle de üzgünüz.
45 yıldır çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında hizmet veren bu hastane; Sağlıkta Dönüşüm sürecinin her aşamasını yaşamış, kamusal hizmet anlayışının dönemsel değişimlerine tanıklık etmiştir. Ülkenin her yerinde çalışan binlerce nadide çocuk uzmanı yetiştirmiş, anne ve babaların feryatları, çocukların çığlıkları ve gülücükleri duvarlarına hapsolmuş; sağlık emekçilerinin nitelikli sağlık hizmeti vermek için harcadıkları insan üstü çabalarına, insanca yaşayabilmek ve yaşatabilmek için verdikleri mücadelelerin tanığı olmuştur bu hastane. Her hükümet değişikliğinde değişen yöneticiler ve yönetim anlayışına rağmen, SSK’ dan Sağlık Bakanlığına devir edilişinde çalışanların ücretlerinin yarıya indirilmesine, kazanılmış haklarının gasp edilmesine, performansa, maliyet azaltma , döner sermaye uygulaması ile çalışanlar arasında ücret uçurumunun yaratılmasına, liyakat ve kariyer ilkelerinin terkedilmesine rağmen işini halkının en iyi sağlık hizmetini hak ettiğini düşünerek yapan sağlık emekçilerinin onurlu duruşuna da tanıklık etmiş, alkış tutmuştur bu mekan. 45 yılın tanığı bu mekan yarından itibaren sahip olduğu tüm değerleriyle artık tarih olacaktır.
Siz saygıdeğer halkımız sağlık hizmeti alırken en yakın hasteneyi ve en iyi hekimi ararız hepimiz. Kimimiz konfor da, güler yüz de. Kimimiz de çokça bilgilendirme aydınlatılma isteriz. Cebimize bakarız. Ama hepimiz ortak olarak nitelikli bir sağlık hizmeti isteriz. Gerisini de teferrüat olarak görürüz. Çocuğumuzun havale geçirdiğinde koşacak mesafede hastane olmasını, gece ateşlediğinde iki adım ötede hastane olduğunu bildiğiniz için rahatladığınızı, bacağı kırılan çocuğunuzu götürdüğünüzde en kısa sürede ve mesafede muayene olabilmeyi, tahlil tetkiklerinizi geciktirmeksizin yaptırabilmeyi istersiniz elbette. Bugüne kadar bu hastanede aldığınız hizmet gibi. Verilen hizmetten hepiniz memnun kalmamış da olabilirsiniz bekleme koltuklarını eski ve yetersiz, binayı bakımsız bulmuş olabilirsiniz. Çalışanlar gülücükler de atmamış olabilir ama hastanız için tıbbi anlamda yapılması gereken her şey hiçbir kaygı gütmeden yapılmıştır mutlaka. Kamusal hizmet anlayışı budur artık sizi yeni bir hizmet anlayışı ve yeni bir ekip ile karşılayacak Bilkent Şehir Hastanesindeki Çocuk Hastanesi.
Kamu özel ortaklığını otoyollardan bilirsiniz. Bilkent Şehir Hastanesi de kamu özel ortaklığı kapsamında yapıldı. Ne ironidir ki halkını hasta etmemesi gereken Sağlık Bakanlığı bu ortaklara % 70 hasta yatak doluluk garantisi vermektedir. 19 hizmet taşeron firmalarca verilecektir. Görüntüleme, laboratuvar gibi hizmetler özel sektör tarafından yerine getirilecektir. Yıllarını ve emeğini bu hastaneye veren, kadroya geçtik diye sevinen temizlik görevlileri ve güvenlik görevlileri başka hastanelere ve il sağlık müdürlüğünde görevlendirildiler. Yemekhane personelinin çoğunluğu işsiz kalacak. Tecrübeli, deneyimli birçok hemşire, sağlık memuru, laboratuvar teknisyeni merkeze yakın devlet hastanelerine ve evlerine yakın hastanelere tayin yaptırdılar. Hemşire sayısı yetersizdi ve daha da azaldı çalışanlar bu süreçte yok sayıldı. Dünyanın 3. Büyük hastanesi yapılırken çalışanlara yönelik hiçbir sosyal hak tanınmadı. 3500 yataklı bir yerleşkede 7/24 saat açık bir tane bile kreş bütün yasal mevzuatlarda yer almasına rağmen çalışanlara hak görülmedi. Evlerini hastaneye yakın kiralayan yada satın alan çalışanların artan mesafe ve ulaşım maliyeti görmezden gelindi. Ücretsiz servis çalışanlara çok görüldü. Şehir hastanesine makam koltuk vaadiyle giden birkaç hevesli dışında çalışanlar zoraki sürgün edilmiş durumdalar. O yüzden mutsuzlar. Kamu hizmetini özel sektör için yetersiz elemanla uygularken yaşayacakları mobbing, iş yükü artışı, mekânsal büyüklükten dolayı harcayacakları efor artışı verimliliklerine engel olacak ve nitelikli sağlık hizmeti vermelerini engelleyecektir. Malzeme alımında Kamu İhale Kanunu uygulanmayacağı için farklı kaygılarla malzeme alımı yapılacak, malzeme yetersizliği ve tıbbi cihaz yetersizliği ilerleyen günlerde hasta güvenliği açısından ciddi sıkıntılara yol açabilecektir. Aldığımız duyumlar hastanenin tüm cihaz ve tıbbi sarf malzemesiyle taşındığı yönündedir ki bu da iddiamızı desteklemektedir.
Saygıdeğer halkımız sağlık bir haktır. Sağlığa erişim de bir haktır ve anayasal güvencelerle korunmaktayken yapılan yasal değişikliklerle bu hakkın içeriği boşaltılmaktadır. Herkes sağlık hizmetini hakaniyete uygun, adil, ücretsiz, verimli ve etkili ve nitelikli bir şekilde almalıdır. Şehir hastanelerinde biz hizmetin etkili, verimli, hakkaniyete uygun bir şekilde verileceğine inanmıyoruz bu konu da ciddi kaygılarımızı yapılan uygulamalar doğrulamaktadır. Sermayenin emekçinin alınteriyle cilaladığı bu devasa yapıların cilalarının kısa sürede döküleceğine, ışıltının altında yatan gerçek niyetin çok kısa sürede tüm halkımız tarafından görüleceğine inanıyoruz. Kapatılan hastane binalarına ne olacağı konusunda bir bilgi şehir hastanelerine harcanan bütçenin ne olduğu gibi ticari sır olarak saklanmaktadır. Kamusal hizmet şeffaf ve görülebilir, açıklanabilir, kamuoyu ile paylaşılabilir değilse altında bir çapan oğlu aramakta haklıyız ve konunun her zaman takipçisi olacağız.
Bu hastanede hizmet üreten tüm sağlık emekçilerine emeklerinden dolayı teşekkür ederiz. Ayrıca Çarşamba günü hasta olmasına rağmen, yağmur altında Bilkent Şehir Hastanesine gidecek kolilerin taşıttırılması sırasında iş kazası geçiren temizlik işçisi Ferhat Yalçın’a geçmiş olsun dileklerimizi iletir acil şifalar dileriz.
Hastanemi Kapatma Platformu