Basın Açıklaması
24 Aralık 2020
ŞEYHMUS GÖKALP DERHAL SERBEST BIRAKILSIN
TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, 20 Kasım 2020 tarihinde sabah saat 05.30’da evine yapılan baskınla gözaltına alınmış, 23 Kasım’da çıkarıldığı mahkemece hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Avukatlarının itirazlarına rağmen 35 gündür tutukluluk hali devam etmektedir.
Daha önce de benzer davalarda gördüğümüz ve şahit olduğumuz gibi; bir itirafçının soyut, maddi kanıtlardan ve gerçeklikten uzak iddiaları dayanak olarak kabul edilmiş ve Dr. Şeyhmus Gökalp tutuklanmıştır. Bu itirafçı teslim olduğu 2016 tarihinde çok sayıda kişi hakkında ifade verdiği halde Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında hiçbir beyanda bulunmamıştır. Ancak, her ne hikmetse itirafçı teslim olduktan üç yıl sonra 26 Mart 2019'da birçok kişi hakkında olduğu gibi, Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında da soyut ifadelerle yalan beyanda ve iftiralarda bulunmuştur.
Bölgede emek demokrasi ve barış mücadelesi veren muhalif kesimler üzerinde bir baskı ve tehdit aracı olarak kullanılan itirafçı beyanları burada da karşımıza çıkmaktadır.
Dr. Şeyhmus Gökalp, iyi hekimlik değerlerine sahip çıkan, sağlık hakkı ve insan hakları mücadelesi veren, hem bir aktivist hem de meslek örgütümüz TTB’nin 2014-2018 dönemi MK’de görev almış ve Eylül 2020’de yapılan 72. büyük kongrede yüksek onur kurulu üyesi seçilmiştir. Dr. Şeyhmus Gökalp’ın tutuklanması; bir yandan demokrasi, emek mücadelesi veren ve hak savunuculuğu yapan bireyler üzerinde bir korku ve tehdit unsuru olarak kullanılırken, diğer yandan demokratik bir Türkiye için mücadele eden meslek örgütleri üzerinde de baskı aracı olarak kullanılmak istenmektedir.
Anayasamız ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler; somut delil teşkil etmeyen iddiaların suç unsuru olarak kabul edilemeyeceğini hükme bağlamış; Yargıtay, AYM ve AİHM’in de bu yönde verdiği birçok karar mevcuttur. Dolayısıyla kendi hukukuna aykırı, somut kanıtlara dayanmayan, yalancı tanık beyanları gerekçe gösterilerek, Dr. Şeyhmus Gökalp’ın tutuklanmasını kabul edilmez buluyoruz.
Ülkemizde öteden beri tutuklu yargılama cezai bir yaptırıma dönüştürülmüş ve ne yazık ki bu durum son yıllarda süreklilik kazanmıştır. Dr. Şeyhmus Gökalp şahsında da aynı durumun yaşanmaması için Türkiye ceza hukukunda tutuksuz yargılamanın esas olduğunu hatırlatıyor; arkadaşımızın, meslektaşımızın somut delillerden yoksun olan suçlanma durumunun göz önünde bulundurularak derhal serbest bırakılmasını ve yargılamanın tutuksuz olarak devam etmesini kamuoyuna duyuruyoruz.
Demokratik bir Türkiye için demokrasi, emek ve sağlık hakkı mücadelesinden geri durmayacağımızı bir kez daha kararlılıkla vurgulamak istiyoruz.
ANKARA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU