Sağlıkta şiddet canımızı yakmaya devam ediyor. Maalesef Ankara E. A. Hastanesinde hekim arkadaşımız Dr. Ertan İSKENDER bir hasta tarafından hayatına kast edilerek yaralandı ve mesleki hayatında belki geri dönüşü olmayacak yaralar aldı. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi tekrar iletmek istiyoruz.
Nasıl bir sağlık hizmet düzenidir ki, resmi rakamlara göre her gün 50 sağlık çalışanı sözlü ya da fiziksel olarak şiddete maruz kalıyor. Hastaneler artık şifa merkezi olmaları ile değil bir şiddet ortamı olmaları ile anılıyor. Keçiören E.A. Hastanesi yoğun bakım servis kapısını barikat ile kapatmaya çalışan sağlık çalışanları halen hafızalarımızda.
Olan biteni akılla, vicdanla, insanlıkla izah edebilmenin olanağı kalmamıştır. Başta TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddeti Araştırma Komisyonu raporu, sağlık emek ve meslek örgütlerinin raporları olmak üzere konuyu irdeleyen, çözüm önerileri geliştiren onca rapora rağmen ne yazık ki gelinen noktada samimi adımların atılmadığını, şiddetin hız kesmediğini görüyoruz. ‘Sağlıkta Şiddet Yasası ‘maalesef etkili bir şekilde uygulanmıyor. Ülkemizdeki şiddet iklimi ve cezasızlığın tüm şiddet vakalarında ana fail olduğunu biliyoruz.
Dünden bugüne yöneticilerin sağlık çalışanlarını şiddetin hedefi haline Getiren itibarsızlaştırıcı söylemleri bugün geldiğimiz noktanın en önemli sebeplerinden birisidir.
“SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI” biz sağlık çalışanlarının canına kasteden bir canavara dönüşmüş durumda. Bu program sonucu oluşan kışkırtılmış sağlık talebi, artan angarya ve iş yoğunluğu altında ezilen sağlık çalışanları her gün dozu artan şiddet olguları ile karşı karşıya kalmaktadır. Asistan hekimler asıl olarak eğitim ve araştırma için bulundukları EAH’ leri ve üniversitelerde hizmet yükü altında ezilmekte ve nitelikli eğitim alamamaktadır. Sürekli mobing altında çalışan asistan hekimler bu yetmezmiş gibi
pandemi servislerinde ve filyasyon görevlendirmelerine gönderilmekte ve bu görevlendirmeler asistan hekimleri tehdit etmek için dahi kullanılmaktadır. Hal
böyleyken güvenlik önlemleri yetersiz, fiziki imkanlardan yoksun hastanelerde çalışmak da yine asistan hekimler ve diğer sağlık emekçilerine düşmektedir.
Dr. Kamil FURTUN, Dr. Aynur DAĞDEMİR, Dr. Ersin ARSLAN, Dr. Göksel KALAYCI, Dr. Ali MENEKŞE ve sayamadığımız nice sağlık emekçisini kaybettik. Gerekli önlemlerin alınması için daha neyi bekliyorsunuz! Daha ne kadar seyirci kalacaksınız!
Hekim, hemşire, ebe, teknisyen, idari memur, sağlık işçisi, bu ülkenin tüm sağlık emekçileri olarak bizler şiddete, şiddete özendiren tüm politikalara karşıyız. Sağlıkta şiddete asla izin vermeyeceğiz.
Bizler bu saldırıların sadece genç hekimimize değil, tüm sağlık emekçilerine yapıldığının farkındayız.
Bizler şiddetle yüz yüze kalan dostlarımıza ve tüm sağlık emekçilerimize sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Ankara Tabip Odası
TTB Asistan Hekim Kolu
SES Ankara Şube
DİSK Dev-Sağlık İş
Ankara Dişhekimleri Odası
TÜMRAD-DER