Basın Açıklaması
28 Aralık 2021
Açlık Sınırında Emekli Hekim Maaşı Hak Değildir
Ülkenin en uzun süren, en pahalı ve yıpratıcı eğitimini almış hekimler her bakımdan zor durumdadırlar. Emekli hekim aylıkları, araştırmaların ortaya koyduğu yoksulluk sınırının çok altında, bir çok hekimin emekli maaşı ise açlık sınırının da altında, hatta asgari ücretin altındadır. Bu durumda olan emekli hekim meslektaşlarımızın maaşları huzurevi ücretini karşılamaya dahi yetmemektedir.
Yanlış sağlık politikaları, uygunsuz çalışma koşulları ve iş ortamları nedeniyle her yıl binlerce hekimin ülkeyi terk ettiği bilginiz dahilindedir.
Öte yandan daha uzun yıllar çalışacak gücü, birikimi ve çalışma isteği olan binlerce hekim de andığımız olumsuz koşullar nedeniyle, emeklilik için asgari süreyi doldurur doldurmaz emeklilik yolunu seçmektedir. Oysa emeklilik bir kaçış değil, yeni, huzurlu bir yaşayış dönemi olmalıdır.
ATO Yönetim Kurulu ve Emekli Hekim Komisyonu olarak yıllardır emekli hekim maaşlarındaki düşüklüğe dikkat çektik, kurumlar arası adaletsiz maaş uygulamasının doğru olmadığını ifade ettik ve taleplerimizi dillendirdik.
İlgili merciler, TBMM bütçe komisyon üyeleri, yetkili hükümet üyeleri, Cumhurbaşkanı danışmanları ile yapılan görüşmelerin ardından, uzun süreli çabalarımızın sonucu olarak 2018 yılında bir torba kanun ile (3 Ağustos 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7146 sayılı Kanun ) emekli uzman hekim maaşlarına 2000 lira, emekli pratisyen hekim maaşlarına 1500 lira ek ödeme yapıldığı duyuruldu. Ancak aynı kanunun bir başka maddesi ile emekli olup çalışmak zorunda kalan hekimler ile SSK ve BAĞ-KUR emeklisi hekimlerin bu ek ödemelerden muaf tutulduğu açıklandı. Yani zam ( ek ödeme ) emekli hekimlerin bir kesimi için geçerli idi. Oysa aynı torba kanundaki madde gerekçelerinde belirtildiği gibi emekli hekim aylıkları “aldıkları eğitimlerle ve yürüttükleri hizmetle mütenasip olmaktan çok uzaktır ve eşdeğerlerinin çok gerisindedir.”
2018’deki torba yasada zamlı maaştan yararlanamayan bir grup emekli hekim 1 Aralık 2021’de Sağlık Bakanı tarafından verileceği açıklanıp 6 Aralık’ta kaldırılmış olan zam uygulamasında da göz ardı edilmiştir. Açıklanan zammın tüm hekimlere verilmekten vazgeçilmesi kadar emekli hekimlerin yine görmezden gelinmesi de Sağlık Bakanlığının hekimlere verdiği değerin acı göstergesi olmuştur.
Biz emekli hekimler komisyonu olarak nabzını çok iyi tuttuğumuza inandığımız emekli hekimlerin hak ettikleri yaşamı sürdürmekten çok uzak olduğunu iyi biliyoruz. Bugün emekli maaşıyla geçinebiliyorum diyen hekim neredeyse yoktur. Üstelik BAĞ-KUR, SSK ve Emekli Sandığından emekli olmuş hekimlerin emekli maaşları arasında anlamsız farklılıklar vardır. SSK ve BAĞ-KUR emeklileri çalışırken en üst seviyeden prim yatırmış olsalar dahi emekli ücretleri sınırlıdır.
Dolayısıyla çalışmak zorundadır emekli hekim.
Nerede?
Özel hastanede, işyeri hekimliklerinde, ortak sağlık güvenlik birimlerinde (OSGB) vb. Buraların işvereni durumunda olanlar emekli hekimin çalışmak zorunda olduğunu bildiklerinden, düşük ücreti, uzun çalışma süreleri ve uygunsuz çalışma ortamlarını reva görmektedir onlara.
İnsanlığa ve ülkemize hizmet etmiş hekimlerin hak ettikleri emeklilik koşularına bir an önce kavuşturulmalarını istiyoruz.
Bugüne kadar birçok ortamda, birçok yetkiliye ilettiğimiz asgari beklentilerimizi bir kez de sizler aracılığıyla dile getirmekten öte haykırmak istiyoruz;
Emekli hekim maaşı yoksulluk sınırının üstünde, benzer mesleklerin emekli maaşlarıyla dengeli biçimde belirlenmelidir.
Emekli Sandığı, BAĞ-KUR, SSK emeklisi hekimler arasındaki maaş dengesizliği düzeltilmelidir.
Emekli hekimlere ödenen ek ödemelerde çalışan- çalışmayan ayrımı gözetilmeden tüm emekli hekimleri kapsayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
7200 ek gösterge çalışan ve emekli bütün hekimlere yönelik olarak ayrımsız şekilde hayata geçirilmelidir.
Emekli hekimlerin çalıştırıldığı hastane, işyeri, OSGB gibi kuruluşlardaki çalışma ortamları, ücretleri ve süreleri konusundaki koşullar düzeltilmelidir.
Emekli hekimlerin evde bakım hizmetleri ve huzurevi gereksinimleri için bir an önce yasal düzenlemeler yapılarak hayata geçirilmelidir.
Emekli hekimlerin sağlık kuruluşlarında hak ettikleri hizmeti almaları, deontolojiye özen göstermeye çabalayan genç meslektaşlarımızın çabalarıyla olacak iş değildir. 5 dakikada bir hasta randevusu verilen çalışan hekimin çabası buna yetmez. Durumun gerektirdiği yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz.
Başta Sağlık Bakanlığı, Üniversiteler, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sesimize kulak vermesini bekliyoruz.
Emekli hekim hareketi esas olarak bir emekçi hareketidir. Bu nedenle odamızca diğer demokratik emekli kitle örgütleriyle başlatılan iletişim ve işbirliği geliştirilerek sürdürülecektir.
ATO YÖNETİM KURULU
ATO EMEKLİ HEKİM KOMİSYONU
