ŞEHİR HASTANELERİ KAPSAMINDA TEKELLEŞMEYE DAİR GÖRÜŞLERİMİZ
AKP dönemi müteahhitlerinden Rönesans Holding’in Başkanı Erman Ilıcak’ın dört Şehir Hastanesinde yüzde 25'erlik hisse satışı için Japon şirketlerle görüştüğüne dair haberler yabancı basın kuruluşlarında yer aldı.
Zamanı geriye sararak 2021 yılının Haziran ayında Rönesans Holding’in bir açıklamasını hatırlatmak istiyoruz. Yozgat, Adana, Elazığ, Bursa ve İstanbul Başakşehir Şehir Hastaneleri ile ilgili bu açıklamada şöyle denilmekteydi:
*Gelecek sene (2022) yapılacak Pazar Testi (ilgili hizmetlerin her 5 yıllık sürede yeniden ihale edilmesi) nedeniyle, rekabeti ve sürdürülebilirliği desteklemek için Rönesans uzmanlığı ve katkısı sınırlı olan temizlik, güvenlik, yemek, sterilizasyon gibi hizmetlerde dünya devi ve sektörün lider firması ISS Tesis Yönetimi Hizmetleri A.Ş. (ISS) ile işbirliği yapılmasına karar verilmiştir. Yeni yapıda hizmetleri iki ayrı firmanın yöneteceği bir planlama yapılmıştır.
*Bu kapsamda temizlik, güvenlik, yemek, çamaşır, sterilizasyon, hasta refakat, bilgi giriş gibi soft hizmetler ISS'e devredilerek, hastaneler için kritik önem taşıyan medikal destek hizmetler ve bina bakım onarımı gibi teknik hizmetler Rönesans'ın uluslararası tecrübesi doğrultusunda, Rönesans tarafından sağlanmaya devam edilecektir. Söz konusu soft hizmetlerin devredilmesiyle mevcut projelerde sunulan hizmetlerin kalitesinin ve istikrarının sürdürülmesini amaçlanmaktadır.
*Bazı basın yayın organlarında yer aldığı gibi hastanelerin satışı ya da devri söz konusu olmamakla birlikte, Rönesans Sağlık Yatırım grubu, ilgili şehir hastanelerinin yatırımcısı ve Sağlık Bakanlığı nezdinde ana muhatabı olmaya devam etmektedir.
Ankara sağlık emek ve meslek örgütleri olarak 1 Temmuz 2021 tarihinde bu haber üzerine Rönesans İşletme Hizmetleri Şirketinin İşletme Hakkını Danimarkalı ISS Şirketine Satış İşlemi Üzerinden Şehir Hastaneleri Gerçeği açıklamasını yapmıştık. Açıklamamızın bir bölümünde konuyla ilgili olarak düşüncelerimizi şu şekilde paylaştık:
ü 2012 yılında 6288 sayılı yasa ile kamu özel ortaklığı ihalelerini alan şirketler tam KDV muafiyetinden yararlandırılırken 2013 yılı 6248 sayılı yasa ile de şirketlerin her türlü borçlarına tam hazine garantisi verildi. Yine 2015 yılında 6639 sayılı yasa doğacak uyuşmazlıklarda yabancı tahkimin devreye gireceğine dair şekilde düzenlenmiştir.
ü Rönesans Holding bünyesinde yer alan Rönesans İşletme Hizmetleri şirketi; Adana, Bursa, Elazığ, Yozgat ve İstanbul Başakşehir Şehir Hastanelerinin işletmesinin Danimarkalı ISS şirketine satılması ile ilgili gündemdedir.
ü Bu satışın hileli olduğu, Rönesans Holdingin Danimarkalı bu şirketle bağlantısı olduğu, uluslararası tahkim yasalarından faydalanma adına bu satış işleminin gerçekleştiğine dair duyumlar almaktayız.
ü Bizler Şehir Hastanelerinin yanı sıra aynı finansman modeli üzerinden geçmediğimiz köprülerin, otoyolların, tünellerin, yolcusu olmadığımız havaalanlarının da dövize endeksli borçlarını ödüyoruz. Kar etme garantisi çok uluslu şirketlerin, zarar etme riski devletin yani bizim olan bu sistem, kamu eliyle devlet hazinesinin boşaltılması ve biz vatandaşların yoksullaştırılması operasyonudur.
Kamu zararını ortadan kaldıracak Pazar Testi, Şehir Hastanelerinde oluşan tekelleşme adımları nedeniyle istenilen sonucu vermeyecektir. Tekelleşme ve şirketlerin arasındaki ilişki rekabeti engelleyeceği gibi Pazar Testi ile amaçlanan kamu yararını gerçekleştirmeyecek, kamu zararına neden olacaktır.
Şehir Hastanelerine ayrılan kaynak 2022 yılı için 21,6 milyar iken, bu bedelin 7,5 milyarı hizmet bedeli ödemesidir. Şehir hastanelerine aktarılan kaynağın yüzde 35’i hizmet bedeli olarak şirketlere aktarılmıştır.
Şirketlere ödenen yüzde 35’lik payın sürdürülebilmesine yönelik 5 yıllık dönemler halinde atılan adımların kamu yararı çerçevesinde incelenmesi gereklidir.
Rönesans Holding’in dört şehir hastanesinde yüzde 25’erlik hisse satışı için Japon şirketlerle görüştüğüne dair haberle ilgili olarak kamuoyunun aydınlatılmasını istiyoruz.
Bu satışlar olası iktidar değişikliği ile birlikte şirketlerin kendini sağlama alma adına yaptığı bir girişim midir?
Olan yine yoksullaşan, ihtiyacı olan sağlık hakkına ulaşamayan halka ve ekonomik ve özlük haklarını alamayan, esnek, güvencesiz çalışan sağlık emekçilerine olacaktır.
Siyasi iktidarın büyük fotoğrafı görmesini ve halkın ve sağlık emekçilerinin yararına politikalar üretmesini istiyoruz.
Sağlık Bakanlığı’nın sağlığa ayrılan devlet bütçesinin ulusal ve uluslararası sermayeye aktarımı olarak tanımlayabileceğimiz kamu-özel ortaklığı projelerinden bir an önce vazgeçmesini istiyoruz.
ANKARA TABİP ODASI
DEVRİMCİ SAĞLIK-İŞ SENDİKASI
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI ANKARA ŞUBESİ