Basın Açıklaması
02 Mart 2022
Haberiniz Var Mı? Ankara Onkoloji Hastanesini Kapatmak İstiyorlar
Etlik Şehir Hastanesi’nin açılacak olması gerekçesiyle Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatılacak.
Yıllardır gittiğimiz, kolay ulaştığımız, güvenle nitelikli sağlık hizmeti aldığımız hastanemizi kapatacaklar.
Ankara Onkoloji Hastanesi nedir?
Sadece Ankaralılar’ın değil tüm Türkiye’nin kanser alanında uzman hastanesidir. Türkiye’de eğitim ve araştırma vasfına sahip tek onkoloji hastanesidir. 1956 yılında kurulmuş, 1989 yılında Demetevler’deki mevcut binasına taşınmıştır. Böylelikle toplamda 600 yatağa ulaşmış, özellikle kanser hastalarının modern tedavilere ulaşabildikleri merkez olmuştur. Oniki ana dal ve 4 yan dalda uzmanlık eğitimi verilmekte, toplam 35 uzmanlık alanında hizmet sunulmaktadır.
Hastanede neler yapılabilmektedir? Onkoloji hastaları ile ilgili tüm işlemler! Şu satırlar hastanenin resmi internet sitesinden alınmıştır: “Hastanemiz her türlü kanser tanı, tedavi, takibi ve bakımını uluslararası kalite standartları çerçevesinde vermektedir. Her türlü kanser cerrahisi, medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi, kök hücre nakli, palyatif bakım, acil, yoğun bakım, beslenme, psikoonkoloji, kişisel hijyen ve bakım, sosyal hizmetler, manevi bakım, evde sağlık ve uğraş terapileri kapsamında sosyal sorumluluk projeleri ile kanser alanında nitelikli hizmet verilmektedir.”
Böyle bir hastane kapatılır mı? Halka, özellikle kanser hastalarına bu kötülük neden yapılır?
Bu hastaneden yıllardır nitelikli sağlık hizmeti alıyoruz. Bizimle ilgilenen, şifa dağıtan hekimlerimiz, sağlıkçılarımız bu hastanede. Kolay ulaşıyoruz. Hastalarımızın eğitim aldıkları sürekli eğitim merkezimiz var. Hemen yakınında il dışından gelen hastalarımızın refakatçıları ile birlikte ücretsiz olarak konforlu biçimde kalabildikleri, yemeklerini yiyebildikleri Zübeyde Hanım Konukevimiz var.
Şimdi bu hastanemizi kapatıp bizi nasıl gideceğimizi bilmediğimiz dev bir hastaneye gitmeye mecbur bırakıyorlar.
Ankara’da Bilkent Şehir Hastanesi gerekçesiyle zaten çok önemli altı hastanemiz kapatılmıştı: Ankara Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi, Ankara Atatürk Hastanesi, Ankara Fizik Tedavi Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi. Şimdi Etlik Şehir Hastanesi nedeniyle aralarında Onkoloji Hastanemizin de olduğu beş hastanemiz daha kapatılacak: Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi, Dr. Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi ve Ulucanlar Göz Hastanesi. Her biri eğitim ve araştırma hastanesi vasfında, üst düzey sağlık hizmeti veren önemli hastanelerimiz.
Kolay ulaşabileceğimiz yerlerde devlet hastanesi kalmıyor. Çoğumuzun özel hastanelere gidecek parası yok.
Hastanelerimiz kapanınca neler yaşandı?
Bilkent Şehir Hastanesi gerekçe gösterilerek kapatılan hastaneler nedeniyle yaşananları hatırlarsak bu beş hastanemiz kapatılınca neler olacağını da anlayabiliriz.
Hastalarımız kolay ulaştıkları hastanelerine, hekimlerine, sağlıkçılarına ulaşamaz oldular. Devasa boyuttaki AVM benzeri hastaneye zor koşullarda gitmek, buradan sağlık hizmeti almak zorunda kaldılar. Hastanenin işleyişindeki sorunlar, içinde sağlık hizmeti almaktaki sıkıntılar saymakla bitmez. Üzerine COVID-19 salgını geldi, Ankara Şehir Hastanesi pandemi hastanesi oldu, altı hastane tek yere toplandığından ve salgın hastanesine dönüştüğünden, salgın dışı hastalara ayrılan hastane kalmadı, yurttaşlarımız hastalanmamak korkusuyla kontrollerine gidemediler, sağlık hizmeti ihtiyaçlarını, kontrollerini, ameliyatlarını ertelediler, COVID-19 dışı sebeplerden ölümler de arttı. Hekime başvurduklarında pek çok yurttaşımızın hastalığı ilerlemişti. Hastanelerin iş yükü birikti, kalabalıklar arttı.
Kapanan hastanelerdeki sağlık çalışanlarından işsiz kalanlar oldu. Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ağırlaştı, yaşamları zorlaştı, ulaşımı zor, kreşi olmayan şehir hastanesine gitmeye zorlandılar. Bir asistan nöbet çıkışı evine giderken direksiyon başında uyudu, kamyonun altında can verdi. Taşeron şirketlerden geçenler çalışma mekanlarını kaybetti, başka hastanelere dağıtıldılar. Pek çok hekim, sağlık çalışanı emekliliğini istedi, istifa etti, meslekten koptu.
Kapanan altı hastanenin çevresindeki lokantasından, taksicisine esnaf perişan oldu, iflas etti, eczaneler, tıbbi cihaz satan işyerleri zarara sürüklendi.
Tarihi hastane binalarımız çürümeye terk edildi, ya amacı dışında ya da salgının yarattığı baskıyla kısmen sağlık hizmetlerinde kullanıldılar. Kent dokusu zarar gördü, ulaşım ağları yetersiz kaldı, trafik tıkandı, yeni, acayip alt-üst geçitler yapıldı, sadece bu köprü ve bağlantı yollarına yepyeni bin yataklı hastane yapılacak paralar harcandı.
Şimdi mi? Devlet hastanelerinden randevu alıp muayene olmak neredeyse imkânsız hale geldi. Hastane kalabalıkları daha da arttı, salgın bitmediği gibi hastaneler şiddetin, virüs bulaşmasının mekânı oldu.
Böylesi bir ortamda, hele bitmeyen salgının yaşattığı derslere rağmen Ankara’nın en önemli beş hastanesini daha kapatmak aklın, bilimin, sağlık hizmetlerinin, vicdanın gereği değildir. Sağlığımızın, kentimizin, hastalarımızın, çevre esnafımızın, tüm yurttaşlarımızın iyiliğinin ranta, kar hırsına, beton merakına feda edilmesidir.
Hastane yollarında ölmek istemiyoruz!
Doktorlarımızı, sağlıkçılarımızı mevcut hastanemizde bulmaya devam etmek istiyoruz.
Onkoloji Hastanesi’nin kapatılan hastaneler kervanına katılmasını istemiyoruz!
Korunmasını, yenileştirilmesini cihaz ve sistemlerinin daha modern ve çağdaş hale getirilerek geliştirilmesini, hizmetlerine devam etmesini talep ediyoruz.
ONKOLOJİ HASTANESİ KAPATILMASIN PLATFORMU
