Basın Açıklaması
02 Şubat 2022
Sağlık emekçisiyiz haklarımızı istiyoruz
İki yıldır pandemide geceli gündüzlü büyük bir mücadele yürürken yaşamını yitiren tüm sağlık emekçilerini saygıyla anıyoruz.
Aylardır sağlık alanındaki sorunları görünür hale getirmek ve çözüm önerilerimizi toplumla paylaşabilmek için çeşitli eylemler düzenliyoruz.
Eylemlerde bir yandan halkın sağlık hakkını korumak için mücadele ederken aynı zamanda sağlık çalışanlarının çalışma koşullarından kaynaklanan sorunlarını toplumla paylaşıyoruz.
Pandemi süreci, bu sağlık sistemi ile artık yol alınamayacağını çok açık bir şekilde gösterdi. Halkın sağlık gereksinimlerinin karşılanmasının önündeki engeller her geçen gün artarken, bu engellerle birlikte sağlıkçıların yaşam koşulları da katlanılamaz hale geldi.
Son dönemde bu ülkede çarşıda, pazarda, mutfakta artan bir enflasyon varken, her gün yeni zam haberleri ile hayat pahalılığı halkın gündemini işgal etmişken her yerden “GEÇİNEMİYORUZ” sesleri yükselmektedir. Elbette sağlık emekçileri de bu yoksullaşmadan etkilenmekte, insanca yaşayacak ücreti alamamaktadır. Emekli hekimlerin %30’unu oluşturan BAĞ-KUR ve SSK emeklisi sağlık çalışanlarının aylığı 2.500 TL’den başlamaktadır. Maalesef bu ücretler açlık sınırının da altında kalmıştır.
Sağlık çalışanlarının maaş ve emekli aylığına etki edecek 3600-7200 Ek Göstergenin uygulanması ve Özel Hizmet Tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az %150 oranında artış talep ediyoruz.
Kamu hastanelerindeki sağlık isçileri olarak emeğimizin karşılığını istiyor, sağlık hizmetinde biz de varız diyoruz! Bizler sağlık isçileri olarak yok sayılmak, görmezden gelinmek istemiyoruz.
Hastanelerimizin güvenliğinde, laboratuarlara götürülen kanlarda, sterilize edilen ameliyathanelerde, temizlenen hasta odalarında, hastalarımızın bakımında, acillere hasta taşıyan ambulansların direksiyonlarında, hastanedeki tüm cihazların teknik bakımında, hasta kayıtlarında, çekilen tomografilerde sağlık isçilerinin emeği var! Bu nedenle, sağlık emekçileri arasında çalışma barışını bozan, sağlık işçilerini yok sayan uygulamaları kabul etmiyoruz!
İzinler kaldırıldığında sağlık işçisi sayılıyoruz, ama ücretlendirmede adımız bile anılmıyor.
Sağlık hizmeti ekip işidir, bu ekibin bozulmasına izin vermeyecegiz!
HASTANELERİMİZDE 7 GÜN, 24 SAAT ÇALISIYORUZ,
HAKLARIMIZI ISTIYORUZ
Sağlık emekçileri açısından kazanılmış bir hak olan “haftada 40 saat çalışma” istiyoruz!
Taşeron döneminden gelen keyfiyet ve hukuksuzlukların artık son bulmasını,
yaptığımız işlerin belirlenmesini ve “Görev Tanımları”mızın yapılmasını istiyoruz!
12 saatlik çalışmalarımız 11 saat gösteriliyor. Ara dinlenme ve yemek molalarımızın düzenlenmesini istiyoruz!
696 Sayılı KHK ile getrilen “Zorunlu Emeklilik” uygulamasının son bulmasını, tayin ve becayiş hakkımızı istiyoruz!
Bu sağlık sistemi sağlıksızlık getiriyor
Bu sağlık sistemi yoksulu, yaşlıyı, çocuğu, kadını yani sağlık hizmetine daha çok gereksinimi olanları görmezden geliyor.
Tüm bu kötülüklere, eşitsizliklere, baskılara, yaşam hakkımızı yok sayan uygulamalara karşı sesimizi tüm topluma duyurmanın ve çözümü onlarla birlikte yakalayacağımızın umudunu yitirmeden mücadelemizi sürdürüyoruz.
Toplumun sağlığı sağlık çalışanlarının sağlığı ile mümkündür!
Pandemi tüm ağırlığı ve yıkıcı etkisiyle devam ediyor. Biz sağlık çalışanları bu ağır yükün altında kalmamanın mücadelesini veriyoruz. Eğer bu ağırlığın altında kalırsak biliyoruz ki ezilecek olan toplumumuzdur.
Pandemi dönemi covid 19 kaynaklı 540[1] sağlık emekçisi vefat etmiştir. Pandemide sağlık emekçilerinin ödediği bu bedele rağmen, sağlık emekçilerine yönelik şiddet azalmamış artmıştır.
Sağlık Bakanlığının verilerine göre 2019 yılı sonuna kadar 46.276 kişi tarafından beyaz kod kullanılmışken, 2020 yılı sonu itibariyle bu sayı 72.158 olmuştur.
2015 yılından itibaren tüm sağlık emekçileri tarafından beyaz kod kullanılmaya başlandığı düşünüldüğünde sadece pandemi yılı olan 2020'de beyaz kod bildirimi %56 artmıştır.
2020 yılında pandemide 25.882 beyaz kod bildirimi yapılmıştır,
Pandemi yılı 2020'de günde 71 sağlık emekçisi şiddete maruz kalırken, saat başına 3 sağlık emekçisi şiddete maruz kalmıştır…
Bugün pandemide 3. yılına yaklaşırken;
Covid 19 kaynaklı kaybettiğimiz ve hala kaybetmeye devam ettiğimiz arkadaşlarımızın acıları hala tazeyken Pandemide, etkili bir şiddet yasası düzenleyemeyen siyasi iktidara, alkış değil insan onuruna yakışır şiddetten ve çatışmadan uzak çalışma koşulları istediğimizi beyan ediyoruz.
Taleplerimizle biraz olsun nefes alabilmenin mücadelesini veriyoruz. Sağlık hizmeti verenlerin nefes alamadığı çalışma koşullarında halkımızın yaşam hakkının giderek zorlaşacağını gücümüz yettiğince paylaşmaya, iktidara göstermeye çalışıyoruz.
Sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi talebimizin toplumun sağlık hakkı almasıyla doğrudan ilişkili olduğunu göstermeye çalışıyoruz.
Emeğimizin karşılığı olan ücreti almayı, demokratik olmayan uygulamaların kaldırılmasını, iş güvencesi talebimizin karşılanmasını istiyoruz.
Aynı zamanda, kamu kurumlarında halkın parasız sağlık hizmetini, kolay ve nitelikli almasının mücadelesini veriyoruz.
Tüm bu haklı taleplerimizin karşısında iktidar bildiğini okumaya devam ediyor.
Bizlere düşük ücreti, fazla çalışmayı, angaryayı, baskıyı, pandemiye uygun olmayan sağlık kurumlarındaçalışmayı reva görürken, topluma da ücretli sağlık hizmetini, 5 dakikada muayene olmayı, aylar sonra verilen randevuları, hastalıkları ve ölümü hak görüyor.
Zor koşullar altında sağlık hizmeti üreten sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, güvenli çalışma ve güvenceli iş koşullarının sağlanması, toplum sağlığının korunması için oyalama değil haklarımızı istiyoruz!
[1] siyahkurdele.com, vefat eden sağlık emekçilerinin 491’i aktif çalışandır.
ATO
DEV SAĞLIK-İŞ
ANKARA DİŞHEKİMLERİ ODASI
SES ANKARA ŞUBE