Yıllardır şehir hastaneleri gerekçe gösterilerek kamu hastanelerine yapılan kötülüğü durdurmak, kapanan hastaneleri açtırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Her geçen gün haklılığımız ortaya çıkıyor.
Bebeklerimiz sağlık ticaretine kurban gidiyor, özelleştirmelerle ilgili skandallar bitmiyor. Böylesi bir ortamda en köklü, en üst düzey hizmet veren hastanelerimizi kapatmaktan, içini boşaltmaktan, yokluğa terk etmekten çekinmiyorlar.
Kadın ve çocuk sağlığında bu kadar skandal yaşanırken ülkenin bu alanlardaki en değerli hastanelerini, Zübeyede Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi ile Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ni kapatma kararı aldılar.
Yazıklar olsun. Bu kadar kötülüğü biz de tahmin edemezdik.
İki yıl önce Etlik Şehir Hastanesi açılırken Ankara’da beş hastanemizi kapatmaya çalıştılar. Mücadelemizle durdurduk. Bunlar içinde şimdi kapatmaya çalıştıkları iki hastanemiz de vardı. Sağlık Bakanı söz verdi: “Mevcut hiçbir hastanemizi kapatmıyoruz. Var olan hastanelerimiz mevcut yerlerinde sağlık hizmeti vermeye devam edecekler. Bu söylediğim Sami Ulus için de geçerli, Dışkapı için de geçerli, Onkoloji için de geçerli.”
Çok geçmedi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi’ni ve Dışkapı Hastanesi’ni bu kez depreme dayanıksız diyerek yıktılar, yenisini yapacağız dediler, bir yılı geçti, Sami Ulus’un bitiş tarihi 7 Ağustos 2025 görünüyor, temeli bile atılmadı.
Sami Ulus Çocuk Hastanesi
Türkiye’nin en önemli çocuk hastanelerinden biriydi. 1950’li yıllarda Ankara Çocuk Hastanesi olarak kurulmuş, 1963’te geçen yıl yıkılan Ankara/Altındağ’daki yerinde hizmete girmişti. İki yıl önce Etlik Şehir Hastanesi açılırken hocaların, asistanların, personelin çoğu götürüldü. Kendilerince “uygun bulmadıklarını” geride bıraktılar, hastanenin ekipman ve insan gücü olarak içini boşalttılar. Geride kalanlar hastaneyi tekrar ayağa kaldırmak için 2 yıldır özveriyle çaba harcıyor. Yaralılar, ötekileştirilmiş hissediyorlar, çirkin “teşvik sistemi” nedeniyle gelir kayıpları çok büyük. Buna rağmen üst düzey sağlık hizmeti veriyorlar. Yeniden pediatri asistanları, yan dal asistanları aldılar, onları yetiştirmeye çalışıyorlar. Böyle giderken bir yıl önce bu kez hastaneyi “yıkıp yeniden yapacağız” diyerek boşalttılar. Hekimleri, çalışanları, hastaları Zübeyde Hanım Kadın-Doğum Hastanesi’nin arkasındaki derme çatma yere taşıdılar. Kendilerini diğer hastaneye yük gibi hissettirdiler. Şimdi de tümden kapatıyorlar.
Sami Ulus’a tüm bunlar yapılmadan önce 87 çocuk ve yenidoğan yoğun bakım, toplam 418 yatağı vardı. Ayda 65-75 bin aralığında ayaktan başvuru, 15-20 bin acil başvuru karşılıyordu. Telsizler doğumevi ona bağlanmıştı, yılda 1500-2000 doğum yapılıyordu.
Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi
Kadın sağlığında çok değerli bir hastanemizdi. 1990 yılında SSK bünyesinde kurulmuş, 2005 yılında Sağlık Bakanlığı’na devredilmişti. Ankara’da en çok doğum yapılan hastane idi. Ankara Tıp, Hacettepe Tıp gibi köklü tıp fakültelerinin intörn doktorları doğum eğitimlerini bu hastanede alırlardı. Burası jinekolojik kanserler ve perinatoloji dahil önemli kadın sağlığı sorunlarının şifa bulduğu hastanemizdir. Etlik Şehir Hastanesi açılırken bu hastanemize de çok zarar verildi. Hekimlerden, hocalardan “uygun bulunanlar” şehir hastanesine götürüldü. Ambulanslar iki yıldır doğumları, yenidoğan yoğun bakım tedavisi gereken bebekleri bu hastanemize götürmüyor. Çok güncel olduğu için vurgulayalım, burada yenidoğan uzmanı beş hocamız servislerinde hasta beklerken, 5-6 bebek yatarken, son skandalda hiç yenidoğan uzmanı olmayan özel hastanelerde 35-40 yenidoğan bebek yatırıldığını öğreniyoruz.
Zübeyde Hanım Doğumevi’ne tüm bunlar yapılmadan önce 88’i yoğun bakım olmak üzere 429 yatağı vardı.
Her iki hastanemiz çocuk hastalıkları ve kadın doğum alanlarında uzmanlık eğitimi vermeye devam ediyor. İnanılır gibi değil, daha bir ay önce açıklanan asistan kadrolarının altısı Zübeyde Hanım Doğumevi’ne verildi, genç hekimler tercih yaptılar, uzmanlık eğitimine başlayacaklar, hastane kapatılmak isteniyor.
Ne istiyoruz?
Ankaralılar olarak tekrarlayalım. Hastanelerimizi kapatmaktan vazgeçin. Güvenli sağlık hizmeti alacağımız kamu hastanelerine ihtiyacımız var. Tamam, şehir hastanelerini yaptınız. Ancak onlar nedeniyle bu hastanelerimize ayrımcılık yapmayın, yatırım yapın, geliştirin, hocalarımızın, hemşirelerimizin çalışma koşullarını iyileştirin. Sağlık çalışanlarımıza değersiz hissettirmeyi bırakın. Adaletsiz teşvik ödemesi yapmayın, en azından şehir hastanesinde çalışanlarla eşitleyin.
Hastanelerimiz üzerinden kent rantı peşinde koşmayın.
Her işin başı sağlık olsun, rant değil.
Hastanemi Açın Platformu