ANKARA TABİP ODASI
BASIN AÇIKLAMASI
27 Temmuz 2012
YÜZ GÜN!
Onbir Öldürücü Silahlı Saldırı
Dr. Ersin Arslan'ın bıçaklanarak öldürülmesinin üzerinden YÜZ GÜN geçti. Sağlık Bakanlığı'nın Çalışan Güvenliği Genelgesi yayınlanalı 73 gün oldu. Ersin'den bu yana sağlık çalışanlarına 50’ye yakın sadırı gerçekleştirildi. Bunlardan 11 öldürücü olabilecek nitelikte, silahlı saldırı; sekizi bıçakla, ikisi sopayla, birisi tabancayla. Bakanlığın yayınladığı genelgeden bu yana her birisi ölümle sonuçlanabilecek nitelikteki saldırı sayısı ALTI.
Sayın Sağlık Bakanı doksan altı gün önce 21 Nisan’da Kırklareli’nde yaptığı bir konuşmada, “Her kim olursa olsun, bu isterse Van'da maalesef dün karşılaştığımız örnekte olduğu gibi bir milletvekili olsun; bir sağlık çalışanına bir doktora karşı, sözlü ya da fiili herhangi bir saldırıda bulunursa bu ülkenin Sağlık Bakanı'nı, beni bizzat karşısında bulacak'' demiştir.
Önce Fiske Sonra Bir de Kınama
Sayın Sağlık Bakanı "sağlık çalışanlarına fiske vuran karşısında beni bulur" dese de, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Serviste görevi başında saldırıya uğrayan meslektaşımıza, saldırı sırasında kendisini korumaya çalıştığı için "kınama" cezası verildi. Fiziksel saldırıda bulunan Hastane Müdürü ise halen görevine devam ettiriliyor. Kuşkusuz bu mücadelenin sonuna dek Ankara Tabip Odası, gerek hukuki gerekse manevi desteğiyle meslektaşımızın yanında olmaya devam edecektir.
Sayın Sağlık Bakanı "sağlık çalışanlarına fiske vuran karşısında beni bulur" dese de, Dr. Ersin Arslan'ın katlinin ertesi günü İstanbul’da meslektaşlarının öldürülmesini ve şiddeti protesto etkinliğine katılan hekimlerden savunma istenebilmektedir. Bir meslektaşımızın kendisine gelen savunma talebini yanıtlarken söylediği gibi, “böyle bir konu için savunma vermeyi kendim(iz)e ve mesleğim(iz)e hakaret olarak kabul ediyoruz.”
Sayın Sağlık Bakanı yine aynı konuşmasında, “ister özel hastaneler, isterse devlet hastaneleri ve üniversite hastaneleri olsun, karşılaşılan her türlü saldırıya karşı” Alo 113 Şiddet Bildirim Hattı kurduklarını söylemiştir. Sayın Sağlık Bakanı bu konuşmada "sağlık çalışanlarına fiske vuran karşısında beni bulur" dese de, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hastasının bıçaklı saldırısına uğrayan bir hekim Alo 113’ü aradığında “üniversite hastanesinde görev yaptığı için kendisine yardımcı olunamayacağı” cevabını almıştır.
Şiddetin Failleri Karşılarında Kimi Buldu?
Tüm bu süreç içerisinde Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görevi başında bir hekimi darp eden BDP Milletvekili Özdal Üçer’e partisinin Merkez Disiplin Kurulu tarafından uyarı cezası verilmiştir.
Peki, Hükümetin bir üyesi olan Sayın Sağlık Bakanımız, Muş Malazgirt Kaymakamlığına atanan eski Diyarbakır Kocaköy Kaymakamı ile ilgili olarak ne tür girişimlerde bulunmuştur?
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastane Müdürü hakkında ne yapılmıştır?
Gazetelerindeki köşelerinde, hekimlerin şiddeti protesto gösterileri ve “can güvenliğimiz yok” haykırışları için “Ulan densizler, o zaman hepiniz toptan istifa edin ve dağ başında bir kulübeye çekilin, orada ecelinizi bekleyin.” diye yazan; doktorlar için “…durdurup kafamı burnunun ortasında indirip dönüp gitmeyi çok istedim” ifadeleri kullanan Yeni Akit ve Habervaktim yazarları karşılarında kimi bulmuştur?
Bütün samimiyetimizle yetkilileri sağlık çalışanlarına yönelmiş şiddetin gerçek nedenlerini görmeye ve buna uygun tedbirleri almaya çağırıyoruz.
Şiddetin en yoğun yaşandığı acil servisler, yoğun bakımlar, ASM'ler, devlet hastanesi polikliniklerindeki sorunları lütfen artık görün. Meslektaşlarımızı büyük hasta yüküyle baş başa bırakan, hastalarımıza şifa olamayan yanlış sağlık politikasından bir an evvel dönün.
Uyarıyoruz. Bu silahlı saldırılardan biri Ersin'i aramızdan aldı. Böyle korkunç bir olayın tekrarına ne gücümüz, ne tahammülümüz var.
Ankara Tabip Odası