9 Eylül 2014
Şiddet Bu Defa Ankara Tip Fakültesi İbni Sina Hastanesi’nde!
Gün geçmiyor ki bir sağlıkta şiddet haberi duymayalım. 50 kişi birleşip doktoru dövüyorlar, hamile doktor arkadaşlarımıza saldırıyorlar, hemşireler ölesiye dövülüyor, 112 ekiplerine palalarla saldırılıyor. AKP’nin “Sağlıkta Dönüşüm Programı” şiddet üretmeye devam ediyor.
AKP’nin son 10 yıldır uyguladığı Sağlıkta Dönüşüm Programı yüzünden sağlıkçılara şiddet giderek artıyor. Neredeyse bu programa “Sağlıkta Şiddete Yönelim Programı” diyeceğiz.
Sağlıkta şiddeti medya da maalesef körüklüyor. Bu ülkenin resmi televizyon kanalında bir mizah programında “doktor döven hasta yakını” başlığıyla skeç yapılabiliyor. Utanmadan sağlıkta şiddeti mizah konusu yapıyorlar.
Yetkililer olaya nasıl yaklaşıyor? AKP hükümeti sağlıkta şiddet olaylarını münferit vaka olarak ele alıyor. Sayısı iki yılda 25 bine yaklaşmış olaya “münferit” denilebiliyor.
Bu şiddet teşhir edilmeli, görünür kılınmalıdır. Oysa yetkililer şiddeti gizlemeye çalışıyor. Türkiye Kamu Hastane Hizmetleri Daire Başkanlığı yayınladığı “Sağlık Çalışanları Şiddet Haberleri” başlıklı Genelge ile şiddete uğrayan sağlık emekçilerinin basına bilgi vermelerini yasaklıyor. Yetkililer şiddet karşısında “kol kırılır, yen içinde kalır” diyorlar.
Yöneticilerin bizzat kendilerinin şiddeti teşvik ettiğini ileri sürmek abartı olmayacaktır. Gezi Parkı olaylarındaki polis şiddetini hatırlayın. Hükümet, hiç sıkılmadan, şiddetle mücadele etmek bir yana, şiddetten zarar gören yurttaşlara yardım eden hekim örgütlerini cezalandırma yoluna gidiyor. 30 Eylül’de Ankara Tabip Odası’nın bu dava nedeniyle ilk duruşması görülecek Ankara’da. Hekimler hem görevleri başında şiddete uğruyor, hem de şiddet mağdurlarına yardım etmekten dolayı cezalandırılıyor.
Daha yakın zamanda Numune Hastanesi Acil Servisinde görevi başında polisler tarafından şiddet gören uzman hekim başka bir hastaneye sürüldü!
Hekim örgütleri şiddet üzerine çalışıyor. Toplantılar düzenliyor, bunları raporlaştırıyor. Eylemler, grevler yapıyor. Ama AKP hükümetinin kapısı maalesef duvar. Bildiklerini okuyorlar. Daha ötesine geçip bizzat milletvekilleri doktorlara şiddet uyguluyor.
Şiddet sadece Türkiye’de değil kuşkusuz. Başka ülkelerde de var. Ama o ülkelerde kamu daha etkili önlemler alıyor. Örneğin İspanya, bizden çok daha az sayıda sağlıkta şiddet vakası yaşanmasına karşın, doktora ve diğer sağlık çalışanlarına polise ve diğer kolluk görevlileri ile eşdeğer statü tanıyor, doktora yönelik saldırıyı kamuya karşı işlenen suç kapsamına alıyor.
Buradan bir kez daha haykırıyoruz ki hekim örgütleri şiddetle mücadeleye devam edecekler, şiddet gören sağlık çalışanlarının yanında yer alacaklar ve hükümeti şiddetle daha etkili mücadele yöntemleri konusunda giderek daha çok zorlayacaklar.
Yetkililerin istediklerine izin vermeyeceğiz. Kol kırılıp yen içinde kalmayacak. Kolu kıranı da, kol kıranın kolunu tutmayanı da teşhir etmeye devam edeceğiz.
Saygılarımızla,