Halk Sağlığı Komisyonu'nun toplantıları 4 Ekim Çarşamba günü yapılan sunumla yeniden başladı.
“Yeni Müfredat Değişikliği Çocuklarımıza Ne Getirecek” başlıklı sunumda eğitim sisteminde yapılan değişiklikler ve etkileri tüm yönleriyle ele alındı. Seminerin moderatörlüğünü Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mine Önal üstlenirken konuşmacıları da Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Ebru Aylar ve TED Üniversitesi Öğretim Üyesi Ilgın Gökler Danışman oldu.
Ankara Tabip Odası’nda yapılan sunuma çok sayıda tıp öğrencisi ve hekim katıldı.
Sunumda özetle şu konulara değinildi;
AKP döneminde eğitim alanında benimsenen geriye dönük politikaların 2004 yılında yapılan ilk müfredat değişikliği ile başladığı ve bu tarihten itibaren bilimsel bilgiye şüphe ve sorgulama yaklaşımı benimsenirken, inanç ve dogmatik düşüncenin bilimin alternatifi olarak kabul edildiği belirtildi.
Eğitimde 2012 yılında 4+4+4 sistemine geçilmesiyle imam-hatip okulları ve bu okullarda okuyan öğrenci sayılarında hızla artış olduğu (yaklaşık 10 kat), en donanımlı ve seküler eğitim geleneği olan okulların imam-hatip okullarına dönüştürüldüğünün altı çizildi.
2017-2018 döneminde ilk ve ortaokul düzeyinde elliden fazla müfredat programının değiştirildiği ve bu değişikliğe bilimsel inceleme ve değerlendirme olmaksızın, pilot uygulama yapılmaksızın gidildiği belirtildi. Müfredat değişikliğinin bu sene Nisan ayında askıya çıkarıldığı ve Eğitim Bilimleri Fakültelerine görüş için başvurulduğu ancak aynı tarihlerde geri dönüşler beklenmeksizin kitapların yazım ve basım çalışmalarına başlandığının altı çizildi. Sonuç olarak eğitimcilere danışma aşamasının göstermelik olduğu ve kitaplarda sadece editör ismi olarak yer almalarının istendiği kaydedildi.
Oluşturulan yeni müfredatın AKP’nin siyasi/ideolojik yapısına göre şekillendirildiği özellikle tarih, bilim ve sosyal derslerde bu yönde ayıklama ve eklemelerin olduğu belirtildi. Hatta bu yapılanmanın sanat derslerinde de gözlendiği çok sesli müziğin müfredattan çıkarıldığı, ilahilerin yerleştirildiği kaydedildi. Evrim teorisinin müfredattan bütünüyle çıkarıldığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile ENSAR gibi dinci Vakıf ve Dernekler arasında protokoller imzalandığı belirtildi.
Yeni müfredatın ve Eğitim alanında sürdürülen tüm bu gerici politikaların çocuklar ve ergenlerin psikososyal gelişimleri üzerinde yapacağı olumsuz etkiler tartışıldı. Yeni müfredatta cihat, şehadet gibi kavramlara yer verilmesiyle yaşam ile ilgili bilgiler vermek yerine ölümün çocuklara öğretileceği kaygısı paylaşıldı.
Çocukların ve ergenlerin merak, sorgulama, coşku ve güven gibi benlik saygısının gelişiminde temel olan duyguların yeni müfredat ile büyük oranda zarara uğrayacağı uyarısı yapıldı.