Ankara Tabip Odası'nın eski Yönetim Kurulu ve Onur Kurulu'nda görev almış, Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongre Delegelerinden emekli hekim Dr. Sabri Dokuzoğuz, 14 Temmuz 2017 tarihli KHK ile ihraç edildi.
Ankara Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği ortak basın toplantısı düzenleyerek Dr. Sabri Dokuzoğuz nezdinde haksız, hukuksuz ihraç edilen kamu emekçileri için adalet talebinde bulundu.
Ankara Tabip Odası’nda 18 Temmuz Salı günü düzenlenen toplantıya ATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut, Genel Sekreter Dr. Mine Önal, Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Zafer Çelik, Dr. Benan Koyuncu ile TTB İkinci Başkanı Dr. Sinan Adıyaman, merkez Konseyi üyesi Dr. Selma Güngör ve Dr. Sabri Dokuzoğuz katıldı.
Açıklamayı okuyan Dr. Bulut, Dr. Sabri Dokuzoğuz’u şu sözlerle tanımladı: Hasta Hekim ilişkisini ritüel düzeyine ulaştıran, hastalarının yurt dışından bile özellikle tedavi olmak için geldiği bir hekim, evrensel hekimlik değerlerine sahip bir hekim. Sanatçı ruhlu, marangozluk hobisi olan sıra dışı bir hekim. Şairlerin dünyasında şiirlerin güzel insanı Dr. Sabri Dokuzoğuz.
Dr. Bulut, Dr. Dokuzoğuz’un emekli olduğuna dikkat çekerek “Emekli bir insanı kamu görevinden men etmek mantık sınırlarını aşmaktadır. Bu KHK’nın ‘’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik’’ gününden bir gün önce yayımlanmasıysa ayrı bir garabettir” dedi.
Dr. Vedat Bulut, İyi Hekimlik değerlerinin ancak ve ancak çağdaş, laik, demokratik, hukuk devletinde gerçekleştirilebileceğine inandıklarını belirterek “Darbe girişimi ile ilgisi bulunmayan, haksız ve hukuksuz olarak ihraç edilen kamu emekçileri için adalet istiyoruz”
Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Dr. Sinan Adıyaman da yaptığı konuşmada OHAL dönemiyle birlikte TTB ve ATO yönetimlerinde görev yapmış kişilerin ihraç edildiğine dikkat çekti. Dr. Adıyaman “Dr. Ayfer Horasan, Dr. Hüseyin Demirdizen ve Dr. Sabri Dokuzoğuz niçin suçlandıklarını bilmeden haksız, hukuksuz bir şekilde ihraç edildi. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu kişiler iyi insanlar ve iyi hekimler. Her zaman demokrasiden, laiklikten yana tavır alan ve insan haklarını savunan bu arkadaşlarımızın her zaman yanlarında olacağımızı belirtmek isterim” diye konuştu.
Dr. Sabri Dokuzoğuz insanla hayvanı ayıran en önemli özelliğin empati olduğunu; empatiyi besleyen iki duygunun da merhamet ve adalet olduğunu, bu iki duyguyu yitirenin de insanlaşamayacağını söyleyerek konuşmasına başladı. Shakespeare’in 66. Sonesinden bir parça seslendiren Dr. Dokuzoğuz kendisinin bugünlere uyarladığı şekliyle Nazım Hikmet’in Vatan Haini şiirini de okudu:
Havuz medyasında üst manşetten çıktı kapkara haykıran puntolarla
Adalet isteyenler teröristlerle işbirliği yapıp vatan hainliğine devam ediyor.
Bütün havuz medyasında çıktı bu manşetler.
İkisinin resmi yan yana yüz küsur santimetrekarede sırıtıyorlar ama gözlerinde korkuyla
Vatan saraylarınızsa, kasalarınız ve ayakkabı kutularınızsa vatan.
Polis kurşunu ve gaz fişeğiyle vurulmaksa alnımızdan
Öldüm diye diye karanlık sokaklarda dayak yemekse polisten, fırıncıdan…
Lav silahlarıyla bodrumlarda bir torba toz olmaksa vatan…
Evet biz vatan hainiyiz!
Biz yurt hainiyiz!
Yazın! Yazın! kapkara haykıran puntolarla
Adalet isteyenler vatan hainliğine devam ediyor hala!
Basın açıklamasının tamamını okumak için tıklayınız.
