Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, üniversiteye "öğretim üyesi alımı" yapılacağına dair yayımlanan ilan sonrası, ilan edilen belli kadrolara atanma talebiyle başvurmayı düşünen bir çok hekimimiz, öğretim üyesi olarak atanma noktasında bilimsel ve mesleki yeterliliğe sahip oldukları halde, söz konusu ilanın "aranan şartlar" başlıklı bölümünde yer verilen subjektif koşullar engeline takıldığını dile getirmektedir.
Önceki hukuki görüş yazılarımızda da ifade ettiğimiz üzere, söz konusu ilanda yer bulan kimi subjektif koşulların; yürürlükteki mevzuat hükümleri ile yargı kararlarına aykırı biçimde, “münhasıran bilimsel kaliteyi artırma” amacına yönelik “objektif ve denetlenebilir nitelikte” olmadığı, en baştan belirli kişi yada kişileri işaret ettiği, her durumda kamu yararı ve hizmet gerekleri amacından saptığı görülmektedir.
Peki, bu koşullar nedeniyle, öğretim üyesi alımına başvuruda sıkıntı yaşayan hekimlerimiz, hukuki/yargısal düzlemde neler yapabilir ?
Hekimlerimizin; başvurmayı düşündükleri bilim dalına getirilen ek koşul, özellikle 2547 Sayılı Yasa’nın 23, 25 ve 26 ncı maddelerinde yer verilen “münhasıran bilimsel kaliteyi artırma” amacına yönelik olma ve her durumda “objektif ve denetlenebilir nitelikte” bulunma kriterlerini karşılamıyorsa; bu yolda idari yargıya başvurularak, bu koşulların iptalini ve öncelikle yürütmenin durdurulmasını dava yoluyla talep etmeleri mümkündür.
Bu dava, bir iptal davası niteliğinde olup; dava açma süresi ise, ilanın yayım tarihi olan 31.12.2016 tarihi öğrenme tarihi kabul edilerek, 60 gündür.
Şüphesiz davayı açacak hekimlerimizin, davaya konu ek koşul dışında, ilgili bilim dalında öğretim üyesi olarak atanma kriterlerini objektif olarak taşıyor olması gerekir ve nitekim, dava dilekçesine de, bu hususu belgeleyen evrakın (diploma, uzmanlık belgesi, doçentlik belgesi vb.) eklenmesi beklenir.
Kimi değerli idare hukukçusu meslektaşlarımız, böylesi bir dava açılmış olsa dahi, davayı açan hekimlerimizin, başvuru süresi içinde ve başvuru usulüne de uyarak, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü'ne öğretim üyesi olarak atanma yolunda başvuruda bulunmalarının faydalı olacağı ve olası bir hak kaybını da önleyeceği görüşündedir. Bu husus da şüphesiz dikkate alınmalıdır. Öte yandan böylesi bir davanın, öncelikle ilana göre bir atama talebinde bulunulup, söz konusu subjektif koşul nedeniyle atama talebinin reddi sonrasında açılabileceği de dile getirilmektedir. Söz konusu görüşleri haklı ve yerinde bulmakla birlikte, böylesi bir davanın, davanın esasını oluşturan subjektif koşulların ilan edilmiş olduğu ve güncel bir hak kaybına yol açtığı dikkate alınarak, şimdiden -değinildiği üzere ilgili daldaki subjektif ek koşulun iptali talebiyle- ivedilikle açılmasında ayrıca fayda ve gerek görmekteyiz.
İdari yargı organları nezdinde böylesi bir hak arayışına girecek hekimlerimizin, şahsi vekalet verecekleri bir avukatın hukuki desteğini almaları ve davada bir avukat tarafından temsil edilmeleri şüphesiz son derece faydalı olacaktır. Öte yandan odamız hukuk bürosu ise, meslek ve çalışma alanına dair bütün konularda olduğu gibi, bu konuda da arzu eden hekimlerimize hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Bilginize saygı ile sunarız.
ATO HUKUK BÜROSU