Hekimler Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte ağır iş yükü, performans sistemi, adaletsiz ve güvencesiz ücretlendirme ve sağlık alanındaki şiddet ortamına mahkum edilmişlerdir. Bu dönemde kurulan SABİM (Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi) ve hasta hakları birimleri/kurulları; hastaların nitelikli sağlık hizmeti almalarına yönelik olmaktan çok idareciler tarafından hekimler üzerinde adeta bir yıldırma/mobing aracı olarak kullanılmışlardır. Sağlık Bakanlığı tarafından hastanelerde ve İl sağlık Müdürlükleri bünyesinde dizayn edilen Hasta Hakları Kurullarında; hastanenin kalite hizmetlerinden sorumlu baştabip yardımcısı/ Sağlık Grup Başkanı, Hasta Hakları Birim Sorumlusu, hakkında başvuruda bulunulan personelin birim sorumlusu, hasta hakları konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcisi, varsa hastanın avukatı, ayrıca hasta veya yakını, kurumda yetki almış sendika temsilcisi, Valiliğin belirleyeceği bir vatandaş, İl genel meclisi üyeleri arasından Vali tarafından seçilecek bir üye hazır bulunmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere Hasta Hakları Kurullarında şikayete konu hekim ya da hekimin vekili bulunmamakta adeta hekimin gıyabında bir yargılama gerçekleştirilmektedir. Uzun süredir yaşanan bu haksız durum sonucunda da hekimler açısından hak kayıpları ve mağduriyetler ortaya çıkabilmektedir.
Danıştay 15. Dairesi'nin 27.04.2016 tarih ve 2014/5345 E., 2016/2958 K. sayılı kararı ile, "Hasta Hakları Yönetmeliği" hükümleri kapsamında ilimiz nezdinde tesis edilen "Hasta Hakları Kurulu" bünyesinde, tabip odamızın belirleyeceği üyelerin de görev yapmasının hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygunluğu tespit ve takdir edilmiştir. Bu kapsamda Ankara Tabip Odası, odaya üyelik kaydı bulunan hekimlerin soruşturulmaları sırasında İl Sağlık Müdürlüğü Hasta Hakları Kuruluna katılarak hekimler adına oturumlara müdahil olmaktadır.
Ankara Tabip Odası