En zor koşullarda, gece gündüz demeden halkı aydınlatmak için gerçeğin peşinde koşan tüm basın emekçilerinin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününü kutluyoruz.

Darbe girişimi ve sonrasında ilan edilen OHAL ile birlikte, Anayasa tarafından güvence altına alınan düşünce ve ifadeyi yayma hürriyetinin sınırlandırıldığı, gazetecilerin mesleğinden ötürü tutuklandığı ülkemizde basın özgürlüğü günü buruk geçmektedir.

Küresel basın özgürlüğü endeksine göre 180 ülke içerisinde 157’nci sırada yer alan Türkiye, ne yazık ki çok sesli, çok renkli, herkesin özgürce düşüncesini dile getirdiği ve yazdığı bir iklimden uzaklaşmaktadır.

Medyanın tekelleştiği, siyasi iktidarı rahatsız eden haberlere imza atan basın emekçilerinin ya davalarla ya da işsizlikle cezalandırıldığı, gazetelerin kapatıldığı koşullarda, demokratik bir toplumdan bahsedilemez. Basın özgürlüğü ve yurttaşların haber alma özgürlüğü, aydınlık ve çağdaş bir ülkenin temel taşlarındandır.

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününde, baskı ve sansürle ilerleyen bu gidişata bir an önce son verilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Hapisteki gazetecilerin bir an önce özgürlüklerine kavuşacaklarını umuyoruz.

Ankara Tabip Odası