Ankara Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Hastanesi’nde kimyasal maddenin sebep olduğu kazaya ilişkin 13 Temmuz Cumartesi günü ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Ankara Tabip Odası adına Başkan Dr. Vedat Bulut katıldı.
“Kazalar alınmayan önlemlerden kaynaklanır” başlıklı ortak basın metnini SES Ankara Şube Eş Başkanı Rona Temelli okudu. Temelli, 11 Temmuz’da Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Hastanesi’nde yaşanan kazada laboratuvarda kimyasal madde şişesinin dökülmesi sonucunda 19 çalışanın yayılan gaz sebebiyle etkilendiğini belirtti.
13 yöneticili hastanede bin 70 çalışanın olduğunu belirten Temelli, işyeri sağlık ve güvenlik biriminin bir iş güvenliği uzmanı, bir hekim ve bir sekretarya olmak üzere 3 kişiden oluştuğunu, 6 kişinin işyeri çalışan temsilcisi olarak göründüğünü ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’nun ise 7 kişiden oluştuğunu kaydetti.
Temelli, “Hastanenin hizmet sunumunun kalitesi için kullandığı insan kaynağı ile çalışan güvenliği için kullandığı insan kaynağını karşılaştırmak gerekirse tercihini ne yönde kullandığı ortadadır. Hastane yönetiminin yaklaşımı kendi yaklaşımı olmayıp ülkemiz yönetim sisteminin çalışana karşı yaklaşımının bir örneklemesidir”dedi.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin kağıt üstünde kaldığını, hayata geçirilmediğine dikkat çeken Temelli, Sağlık Bakanlığı’na şu soruları yöneltti:
Her türlü bilgiye erişebildiğimiz bu sitede risk değerlendirmesi yapıldığına dair kanıt oluşturabilecek bir dokümantasyona rastlanamamaktadır. Risk değerlendirme ekibi var olan ekipler içinde de yer almamaktadır. Risk değerlendirmeleri yapılmış mıdır? Risk değerlendirme yönetmeliğine uygun bir şekilde çalışanların görüşü alınarak onlarla birlikte mi yapılmış mıdır?
Bu kaza gerçekten laboratuvar da mı meydana gelmiştir? Yoksa transfer esnasında koridora mı dökülmüştür? Transfer uygun koşullarda ve eğitimli ekipçe mi yapılmaktadır? Tehlikeli Kimyasalın depolanmasından, saklanmasından ve transferinden kimler sorumludur? Bu sorumlular Tehlikeli Kimyasallarla Güvenli çalışma hakkında eğitim almışlar mıdır? Kendilerine zimmetlenmiş kişisel koruyucu ekipmanları bulunmakta mıdır?
Dökülen kimyasalın ne olduğu bakanlığın açıklamasında belirtilmemiştir. Kimyasalın “formalin” olduğu yönünde söylentiler doğrulanmalıdır. Laboratuvar çalışanlarının Formalin maruziyeti ölçüm kartları bulunmakta mıdır? Kaza sonrası maruziyet ölçümü yapılmış mıdır?
Kaza sırasında dökülmelerde kullanılmak üzere dökülme setleri bulunmakta mıdır? Kaza sonrasında dökülme seti kullanılarak temizlik yapılmış mıdır?
Kaza sonrasında göz ve vücuda sıçrama yaşanmış mıdır? Gözden ve vücuttan kimyasal maddeyi uzaklaştırmak için laboratuvarda duşlar bulunmakta mıdır? Formalinle çalışan personelin uygun kimyasal maskesi, koruyucu gözlük ve yüz kalkanları temin edilmiş midir?
Hastane formalin atıkları ne şekilde imha edilmektedir? Nötralizasyon yapılmakta mıdır?
Bu kazadan etkilenen çalışanların acil kayıtları iş kazası şeklin de mi yapılmıştır? 19 kişinin hepsi çalışansa iş kazası bildirimleri kurum tarafından Çalışma Bakanlığı’na bildirilmiş midir?
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kurul kararları, çalışan temsilcileri tarafından çalışanlarla paylaşılmakta mıdır? Kurullar düzenli aralıklarla toplanmakta mıdır? Kaza sonrasında alınan kararlar çalışanlarla paylaşılacak mıdır?
Çalışan temsilcileri yasada belirtilen şekilde çalışan ile yöneticiler arasında bir köprü görevi yapmakta mıdır? Önerileri dikkate alınıp, gerekli düzeltici önleyici faaliyetler yapılmakta mıdır? Çalışan temsilcileri seçilmiş mi yoksa atanmış mıdır?
Laboratuvar çalışanları dahil olmak üzere çalışanların sağlık gözetimleri yapılıp kayıtlar tutulmakta mıdır? Kaza sonrası kazadan etkilenen çalışanların sağlık gözetim takibi yapılacak mıdır?
Açıklamanın ardından söz alan ATO Başkanı Dr. Vedat Bulut da iş güvenliği konusunda yönetimlerin zayıf olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Şehir Hastanesi süreciyle birlikte taşınacak olan hastanelerde ihmaller gerçekleşti. Çünkü ‘nasıl olsa taşınılacak, öbür tarafa giderken yatırım yapmaya gerek yok’ denildi. Bu tür teknik hizmetlerdeki aksamaların ne tür sonuçlar doğuracağı malum. Aslında yasalarda, mevzuatta her şey korunmuş durumda. Örneğin laboratuvarlarda bir duşun olması gerekir. Bunun dışında giyilecek olan, yüzü gözü koruyacak tulumlar vardır. Bunların hastanelerde ihmal edildiğini biliyoruz. Bizler sağlık çalışanlarının sağlığının da en az hizmet ettiği vatandaşlarımız kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü onlar olmasa sağlık hizmeti de verilemez.”