23 Ekim 2021 tarihinde Dr. Rumeysa Berin Şen’i bir trafik kazası sonucu kaybettik. Rumeysa’nın yaşadığı kaza her gün asistan hekimlerin kıyısından döndüğü kazalardan biriydi. Hepimiz bir şekilde o aracın içindeydik. Kötü çalışma koşullarının neden olduğu, defalarca TTB’nin insan haklarına aykırı bir çalışma sistemi olduğunu savunmasına rağmen sistemin çarklarını döndürmek adına meydana gelen olay aslında kaza değil cinayetti. Bu olay sonrası TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu aracılığıyla binlerce asistan hekim nöbet ertesi izin haklarını talep edip eylem yaptılar. Sonrasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca nöbet ertesi izin hakkının tanınmasından ve asistan hekim reformundan bahsetti ama üzerinden tam dört ay geçmesine rağmen henüz bir iyileştirme yapılmadı.

Bizler Ankara Tabip Odası Asistan ve Genç Uzman Hekimler Komisyonu olarak Ankara’da var olan kliniklerde nöbet ertesi izin hakkının kullanılması konusunda geçtiğimiz haftalarda bir çalışma başlattık. Maalesef ki sonuçlar tahmin ettiğimizden daha kötüydü. Aşağıda nöbet ertesi izin konusunda yaptığımız çalışmanın sonuçlarına yer verilmiştir.

Ankara’da 3 üniversite hastanesi(Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi), 6 Eğitim Araştırma Hastanesi (Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH, Ankara EAH, Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji EAH, Sanatoryum Göğüs Hastalıkları Hastanesi-Keçiören EAH ile birleştikleri için veriler birlikte değerlendirildi- Gülhane EAH) , 1 Şehir Hastanesi (Ankara Bilkent Şehir Hastanesi) ve 2 Özel Üniversite Hastanesi (Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi ) olmak üzere toplam 12 hastanede,  toplam 217 klinikte asistan hekimler ciddi emekler vererek çalışmaktadırlar. Bu 217 kliniğin sadece 55’inde asistan hekimler nöbet sonrası izin hakkı kullanabilinmekte,  büyük kısmında da hastaneden çıkış saatleri ücret kesintisi ile uyuşmayarak uzamaktadır.

Bu verilere dâhil edemediğimiz aile hekimliğindeki asistan hekim arkadaşlarımız ise rotasyon yaptıkları bölümlerde, bölümdeki asistan hekim kadar iş yükü altında çalıştırılarak nöbet ertesi izin haklarını alamadıklarını ayıca belirtmek isteriz.

Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 5 bölümde nöbet sonrası izin hakkı kullanılırken geri kalan bölümlerde sistemde nöbet ertesi izin kullanılıyormuş gibi gösterilmekte ancak asistan hekimler uygun olmayan koşullarda, 40 saate varan çalışma süreleriyle çalışmaktadırlar.

Hepimizde derin üzüntü yaratan asistan hekim arkadaşımız Dr Rümeysa Berin Şen’in nöbet çıkışı trafik kazası ile hayatını kaybettiği Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesinde ise nöbet ertesi izin hakkı kullanılmamaktadır. Bizi öfkelendiren ise sisteme nöbet ertesi izin hakkı kullanılıyor gibi girilmesidir. Bu kabul edilemez durumu, usulsüzlükleri yılmadan teşhir edeceğiz!

Asistan Hekimlerin Nöbet Ertesi İzin Hakkını Kullanması Önündeki Engeller

Ankara’da birçok hastanede çalışan asistan hekimler birbirine benzer sorunlarla nöbet ertesi izin haklarını talep dahi edemediler. Bunun başlıca sebebi ise yaşanan geçim sıkıntısını daha da derinleştirecek olan ücret kesintisi olmasıdır. Diğer önemli neden ise asistan hekimlerin kendi iş tanımları dışında yapmak zorunda oldukları angarya işlerdir.  Rümeysa Berin Şen’in yoğun nöbetler sonrası hayatını kaybettiği kazanın ardından meslektaşlarının bu konuya dikkat çekmesiyle bakanlıktan, başhekimliklere nöbet ertesi izin verilmesi adına yazı gönderildi. Hastanelerin angarya işlerini asistan hekimlerin üzerlerinden almadan ve uzmanlık eğitimi ile ilgili problemleri çözmeden, bazı hastaneler bu yazıyı uygulamaya koydu. Bu yüzden iş yükü azaltılmayan asistan hekimler hem izin haklarını kullanamadılar hem de ücret kesintisi yaşadılar.  Az sayıda olmakla birlikte bazı bölümlerde nöbet ertesi izin uygulamaya koyuldu. Yaptığımız çalışmada gördük ki, yoğun nöbetler sonrası dinlenen ve eğitimine odaklanan asistan hekimlerin hayat kaliteleri yükseliyor ancak maaşlarındaki düşüş ile birlikte geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Asistan hekimlerin maruz kaldıkları mobbing ve çalışma saatlerinin azalmasıyla birlikte özellikle cerrahi bölümlerdeki asistan hekimlerin eğitim alamama endişesi, tüm bu insani olmayan çalışma saatlerine ve koşullarına katlanmalarına neden olan bir kısır döngüyü beraberinde getirdi. Hocaların, uzmanların hatta kıdemli asistanların “biz bunlara katlandık siz de katlanacaksınız” söylemleri asistanları bir çıkmaza sürükledi. Bu koşullarda eğitim almak için çabalayan asistan hekimlerin tükenmişlik ve depresyonla yüzleşmesine neden oldu. Asistan hekimler yaşamlarını tehdit eden bu koşullara artık dayanamıyor. Hem nöbet ertesi izin hakkını hem de nitelikli eğitim, insanca çalışabilecekleri güvenli çalışma ortamı ve emeklerinin karşılığı olan ücretleri talep ediyor.

●        Son günlerde artan sağlık çalışanlarına yönelik şiddetten en çok etkilenen grupların başında Asistan Hekimler gelmektedir. TTB’nin önerdiği Sağlıkta Şiddet yasasının bir an önce yasalaşmasını

●        Güvenli sağlık ortamlarının bir an önce oluşturulmasını

●        36 saat çalışmanın yasaklanmasını, nöbet ertesi izin hakkımızın yasalaşmasını

●        Günaşırı nöbetlerin yasaklanmasını, nöbet sayısının 10’un üzerinde olmamasını, bu yasağa uymayan kliniklere yaptırım uygulamasını

●        Nitelikli, Bilimsel Eğitim istiyoruz. Eğitimizi akranlarımızdan değil, eğitim görevlilerinden almayı

●        Eğitimimizle ilgili olmayan işleri yapmamayı

●        Polikliniklerde, Tıpta Uzmanlık Kurulunun belirttiği gibi bir uzman gözetiminde hasta bakmayı

●        Angaryanın, Mobbingin yasaklanmasını

●        Hastalarımıza Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği sürelerde vakit ayırabilmeyi

●        Temel ücretimizin yoksulluk sınırının iki katından fazla olmasını

●        Nöbet ertesi izin kullanmamız durumunda ücret kaybı yaşamamamız için mesai dışı çalışma saatlerimizin hesaba katılıp karşılığının ödenmesini ve nöbet ücret katsayılarının artırılmasını

●        Yurtdışına ve özel hastanelere hekim göçünün önüne geçecek, hak ettiğimiz düzeylerde temel ücretler