
Ankara Tabip Odası, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ankara İl Koordinasyon Kurulu, 28 Mart 2025 tarihinde Çankaya Belediyesi önünde bir araya gelerek ülkede yaşanan son gözaltılar ve protesto eylemlerine dair ortak basın açıklaması yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Şengel Taşçıer'in de katıldığı basın açıklamasını kurumlar adına Haber-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Yaşar Polat okudu.
Polat açıklamada "Bugüne kadar binlerce kez söyledik. Emeğin haklarını korumanın, kazanımlarını kalıcı hale getirmenin yolu demokrasinin, adaletin, hukukun üstünlüğünün, barış ve kardeşliğin tesis edilmesinden geçmektedir" diyerek, iktidarın yıllardır adalet, hukuk gibi temel değerleri yok saydığını söyledi.
19 Mart'la başlayan sürece değinen Polat, "Son aylarda, özellikle son iki hafta içinde yaşanan gelişmeler ise mevcut iktidarın ülkeyi hızla zifiri bir karanlığa sürüklediğini göstermektedir. Seçme ve seçilme hakkımızdan sendikal hak ve özgürlüklerimize, düşünceyi ifade özgürlüğünden toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımıza, haber alma hakkımıza kadar en temel hak ve özgürlüklerimiz ayaklar altına alınıyor. Bugün geldiğimiz yer; en temel hak ve özgürlüklerimizin yok sayıldığı, baskıların, şiddetin, hukuktan yoksun soruşturmaların, gözaltıların ve tutuklamaların olağanlaştığı yerdir" dedi.
Polat, "En temel haklarımızı yok sayan, emeğe kölelik dayatan bu düzeni kabul etmiyoruz! Ülkeyi yönetenlere de buradan çağrıda bulunuyoruz. Yeter artık! Barışçıl protesto hakkını engellemekten vazgeçin. Bu hakkı kullanmaktan başka bir şey yapmadığı için gözaltına alınanları, tutuklananları serbest bırakın. Üniversite öğrencilerinin, çocuklarımızın üzerinden ellerinizi çekin. Hukuktan yoksun şafak baskınlarına, gözaltı ve tutuklamalara derhal son verin. Bizler demokratik bir ülke ve insanca yaşam için haklarımız ve geleceğimizden vazgeçmeyeceğiz!" diye konuştu.
Açıklamanın ardından konuşan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, söz konusu durumun yaşandığı ülkede hekimlik yapmanın mümkün olmadığını söyledi. Azap, konuşmasında bugün sokağa çıkan kitlelerin taleplerinde haklı olduklarını hukuk ve demokrasi olmadan sağlık olmayacağını; hekimlerin de her şeye inat burada olduklarını ve hiç bir yere gitmeyeceklerini söyledi. Azap, "Sağlıktan tasarruf olmaz demiştik, sağlıktan tasarruf olmayacağı gibi demokrasi ve özgürlüklerden de tasarruf olmaz. Buradan bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Protesto eylemlerinde kameralara yansıyan görüntüler izlemeye vicdanımız el vermiyor. Biz o eylemlerde yara alanların görünen yaralarını tedavi edebiliriz ama ruhlarının aldığı yaraya çare olamayız." diyerek orantısız güç kullanımını eleştirdi.
Basın açıklamasını okumak için tıklayınız.
Basın açıklamasını izlemek için tıklayınız.