ATO - HEKİMLERİN GÜCÜ

 
ATO » Haberler » 2025 Haberleri » Ankara’da Gar Yerleşkesi ve Atatürk Orman Çiftliği Arazilerinin Medipol Üniversitesi’ne Tahsisi Hakkında Görüş

Ağustos 06 2025

Ankara’da Gar Yerleşkesi ve Atatürk Orman Çiftliği Arazilerinin Medipol Üniversitesi’ne Tahsisi Hakkında Görüş

6-08-2025, 11:13 2025 Haberleri / 2024 Haberleri 245

Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) sınırları içerisinde yer alan 403 bin metrekarelik orman arazisinin eski Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın kurucuları arasında olduğu Ankara Medipol Üniversitesi’ne tahsis edilmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı, tepki topladı.

Medipol Üniversitesi, 2018-2024 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yapan Dr. Fahrettin Koca’nın ‘kurucu başkanı’ olduğu Türkiye Eğitim, Sağlık, Bilim ve Araştırma Vakfı (TESA) tarafından 09.05.2018 tarihinde kurulmuştur.

Ankara Medipol Üniversitesi’nin şu anki rektörü Prof. Dr. Tolga Tolunay da 2021-2014 yılları arasında Sağlık Bakanı Yardımcısı olarak görev yapmıştır.

Ankara Medipol Üniversitesi, tıp eğitimi alandaki akademik niteliği veya kurumsal başarılarından ziyade, hükümete yakınlığı ve Ankara’daki değerli arazi ve yapılara yerleşmesiyle gündeme gelmektedir. Ankara Medipol Üniversitesi’nin daha önceki dava süreçlerine ve kararlarına rağmen kent ölçeğindeki mekansal yayılma hızı tartışmalara yol açmaktadır.

1. Ankara Medipol Üniversite’sinin Mekansal Profili: Tahsis Edilen Binalar ve Araziler

I) 2018 yılında TCDD Ankara Garı Yerleşkesi içindeki tarihi ve tescilli binaların Medipol Üniversitesi’ne devredilme süreci başlatılmıştı. Gar yerleşkesinin bir bölümünün Üniversiteye devredilme protokolü 13.03.2018 tarihinde imzalanmış, plan değişikliği ise 06.07.2018 tarihinde askıya çıkmıştı. Ankara Tabip Odası’nın da yer aldığı emek ve meslek örgütleri bahsi geçen yerleşke önünde 2019 yılında yaptığı basın açıklamasında; Ankara Garı’nın 1892 yılından beri faaliyet gösterdiği, Gar binasının içerisinde bulunduğu yerleşkenin Cumhuriyetin ilk yapılarını barındırdığı, kent tarihi ve demiryolu işletmeciliği açısından önemli yapıların siyasi iktidara yakın çevrelerin rantsal kullanımına açılmasının akıl ve bilim dışı olduğu vurgulanmıştı.[1]



II) AOÇ içinde yer alan değerli orman arazileri, Mustafa Kemal Atatürk’ün şartlı bağışına aykırı bir şekilde talan projelerine ve yerleşke tahsislerine konu olmaya devam etmektedir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi geçtiğimiz yıllarda Etimesgut İlçesi Erler Mahallesi, Atatürk Orman Çiftliği Koruma Amaçlı İmar Planı içerisinde kalan 130117 ada 3 No’lu parselde İdari Hizmet Alanı Amaçlı 1/10000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/10000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açmıştı.



2023 yılında Bilirkişi tarafından Ankara 16. İdare Mahkemesi’ne sunulan raporda, söz konusu plan değişikliklerinin hukuka, imar mevzuatına, koruma mevzuatına üst ölçekli imar planlarına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olmadığı ve önceki yargı kararlarının yerine getirilmediği belirtilmişti:[2]

“Dava konusu plan değişikliği tanımlanan ‘Özel Üniversite’ kullanımı, açık yeşil alan kullanımı kararından farklıdır. Değişiklik öncesinde Atatürk Orman Çiftliği 1. Derece Doğal SİT Alanının bir parçası iken yapılaşmaya konu değildir. Yapılan derece değişikliği ile birlikte alan ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alan’ statüsüne geçirilmiş ve alan ‘özel üniversite alanı’ olarak yerleşime açılarak planlanmıştır. Özel üniversite kullanım kararı da AOÇ Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı genel hükümlerine aykırıdır. Dava konusu edilen plan değişikliklerinin üst ölçek plan hükümlerine aykırı, planların kademeli birlikteliği ilkesini riayet edilmeksizin hazırlandığı, kamusal alanın özel kullanıma açılmasına sebebiyet verebilecek nitelikte bulunduğu, notları arasında çelişkili ve imar mevzuatına uygun olmayan hükümler ihdas edildiği anlaşılmaktadır.”

III) Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a verilen soru önergesine gelen yanıta göre ‘Devlet İhale Kanununun pazarlık usulü ile yapılan irtifak hakkı ihalesi sonucunda AOÇ içinde yer alan 403 bin metrekarelik orman arazisinin TEBA Vakfı’na 30 yıl süreyle bağımsız ve sürekli nitelikte irtifak hakkı’ tesis edilmiştir.[3]



AOÇ arazilerinin ranta açılma seyri incelendiğinde Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin daha önce açtığı dava sonucunda, Erler Mahallesi’nde 1. Derece Doğal ve tarihi SİT alanı olan ve TEBA Vakfı’na tahsis edilen 555 bin metrekarelik AOÇ alanına dair plan değişikliklerinin iptal edilmesi üzerine iki ayrı plan çıkarıldığı, 403 bin metrekarelik alanın TEBA Vakfı’na ‘eğitim, öğretim, üniversite, sağlık ve diğer vakıf amaçlarında kullanılmak üzere’ irtifak hakkı tesis edilerek yapılaşmaya açıldığı anlaşılmaktadır.[4]

Atatürk’ün halka bağışladığı ve SİT alanı olan bölgede hastane kampüsü inşaatı hızla ilerlemektedir.



2. Kamu Hastanesi-Vakıf Üniversitesi İşbirliği

Kamuoyunda Ankara Medipol Üniversitesi’nin Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile staj ve uygulama anlaşması yaptığı yönünde bilgiler bulunmaktadır. Bu durum, bir devlet hastanesinin bir vakıf üniversitesine tahsis edilmesi anlamına gelmektedir ve eleştirilere neden olmaktadır.

3. Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün Akıbetine Dair Soru İşaretleri

Sıhhiye’de bulunan ve 2011 yılında kapatılan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü yerleşkesinin de Ankara Medipol Üniversitesi’ne verileceği yönünde kulis bilgileri dolaşmaktadır. Yerleşkede bulunan bazı binaların Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü iken boşaltılıp taşınması da bu iddiaları güçlendirmektedir.



4. Kamu Yararı mı? Rant Bağı mı?

Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yapılan “ayrıcalıklı” tahsislerin, hem kent ve çevre sağlığı açısından hem de kamu kaynaklarının bilimsel ve eşit kullanımı açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ankara Medipol Üniversitesi yerleşkesinin il genelindeki tarihi binaları ve kamu arazilerini içermeye başlaması, bu doğrultuda ranta dayalı imar değişikliklerinin Meclis gündeminde sıkça yer alması, sağlık politikalarının yapımında kamu otoritesinin ‘kamu yararı’nı ne ölçüde göz önünde bulundurduğunu, kamu kaynaklarının eşit ve adil kullanılıp kullanılmadığını tartışmaya açmaktadır.

Değerli bir kamu arazisinin özel sermayeli vakıf üniversitesine tahsis edilmesi, kamu kaynaklarının adil kullanımını açısından özelleştirmeci anlayışın izdüşümüdür. AOÇ arazisinde başlayan Medipol Üniversitesi Kampüsü inşaatında; altyapı, ulaşım, yeşil alan gibi dengelerin gözetilmemesi şehir planlamasına aykırılık teşkil etmektedir. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin daha önce açtığı davada Bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere kent tarihi ve dokusu açısından değeri bir kamusal alanın özel kullanıma açılması şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırılık taşımaktadır. AOÇ arazisinin bu bölümündeki bir hastane yerleşkesi kent trafiğini de olumsuz etkileyecektir.

5.1. Vakıf Üniversiteleri Tıp Fakültelerinin Sorunları

Uygulanan sağlık politikaları nedeniyle ülkemizde tıp eğitiminin niteliği gerilemektedir. Kurumsal altyapısı yetersiz vakıf üniversitelerinin “üstün başarı bursları”yla öne çıkarılması yüksek öğrenimin niteliği ve sürdürülebilirliği açısından ciddi bir sorundur.

Türkiye’de 137 tıp fakültesi bulunmaktadır ve bunların 37’si vakıf üniversitesidir. 2025 itibariyle aktif öğrenci alan fakülte sayısı 116’dır; bazıları ise henüz kontenjan almamıştır.

Toplam Tıp Fakültesi Sayısı



Buna karşılık vakıf fakültelerinin yalnızca 10’u kendi hastanesine sahiptir. Geri kalanlar özel hastanelerle protokol yapmakta veya devlet hastanelerine yönlendirmektedir.

Vakıf Tıp Fakültesi Sayısı



2024-2025 döneminde öğrenci kabul eden vakıf tıp fakültesi sayısı 29’dur. Vakıf üniversitelerinin bazılarında öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı yüksektir. Bazı fakültelerde uzmanlık deneyimi olmayan hekimler ders vermektedir. Yeni açılan fakültelerin çoğunda yeterli laboratuvar, klinik uygulama alanı ve hasta çeşitliliği bulunmamaktadır.

Niceliği önceleyen popülist sağlık politikaları nedeniyle her yıl artan kontenjanlar ise mevcut altyapının daha da zorlanmasına yol açmakta, tıp eğitiminin niteliğini düşürmektedir.

Artışın Temel Nedenleri: Sağlıkta dönüşüm politikaları, hekim ihtiyacının artması ve plansız yükseköğretim yatırımlarıdır.
Nicelik-Nitelik Tartışması: Türk Tabipleri Birliği ve akademik çevreler, altyapı ve öğretim üyesi yetersizliklerine dikkat çekerek nitelikli eğitim için kontenjanların sınırlanması gerektiğini savunmaktadır.

5.2. Ankara’da Vakıf Üniversitelerinin Durumu

Ankara’da 13 tıp fakültesi bulunmaktadır ve bunların bir kısmı vakıf üniversitelerine aittir. İlimizdeki vakıf üniversitelerine bağlı tıp fakültelerinde yüksek ücretler ve düşük taban puanları ile öğrenci aldığı görülmektedir.



Sağlıkta Dönüşüm Politikalarının yürürlüğe girmesinden itibaren hem özel sağlık sektörü hem de özel tıp eğitimi sektörü büyümeye başlamıştır. 2005 yılından itibaren vakıf üniversitelerinin sayısı yetersiz eğitim kadrosu ve tıp fakültesi hastanesine rağmen artmaktadır. Yüksek ücretler ise öğrenciler ve aileleri açısından başka bir sorundur.

6. Bilimsel ve Mesleki Açıdan Öneriler

Ankara Medipol Üniversitesi’ne tahsis edilen yerleşke ve araziler bir imar sorunundan fazlası olup; kent politikaları, sağlık politikaları, çevre politikaları ve yüksek öğrenim (tıp eğitimi) politikalarını ilgilendiren çok katmanlı bir sorundur. Söz konusu alanlar arasında korelasyon kurulduğunda kent, sağlık ve eğitim alanına dair kamucu ve planlı bir modelin hayata geçirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

-- Vakıf fakültelerinin sayıca artışı, öğretim üyesi yetersizliği, altyapı eksikleri, ve klinik eğitim imkanları açısından riskler taşımaktadır. Vakıf üniversitelerinin akademik kadrosu, mezuniyet başarıları, klinik uygulama çeşitliliği gibi eğitim göstergeleri yıllık olarak izlenmeli ve akreditasyon takibi yapılmalıdır.

-- Ankara’daki vakıf fakültelerinin ulusal ve uluslararası akreditasyon süreçleri yakından izlenmelidir. Bu göstergeler kamuoyuyla paylaşılmalı ve nitelikli eğitim politikaları için geri bildirim sağlanmalı, denetimler yapılmalıdır. Kontenjan artışları ve düşük taban puanla öğrenci alımından vazgeçilmelidir.

-- Ankara Medipol Üniversitesi yerleşkesinin konumu ve kuruma özel imar değişiklikleri, sağlık politikalarında kamusal dengeyi sorgulatmaktadır.

-- Ülkemizde vakıf üniversitelerinin statüsü ve kamu kaynaklarından yararlanma sınırları netleştirilmelidir. Vakıf üniversitelerinin hükümete veya iş çevrelerine yakınlığı gibi siyasi ve ekonomik rant faktörleri sağlık politikalarında ve tıp eğitiminde belirleyici olmaktan çıkarılmalıdır.

-- Sağlık hizmetlerinin özelleştirildiği, ihale ve imtiyaz süreçlerinde şeffaflık ilkesinin ihlal edildiği, usulsüz kaynak transferinin yoğunlaştığı bir sistemde kent ve çevre sağlığı ile nitelikli tıp eğitimi ve sağlık hizmetinden bahsedilemez.

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu

Kaynakça:

[1] Sendikalar, Odalar ve Meslek Örgütleri TCDD Ankara Garı’nın Medipol Üniversitesi’ne Devredilmesini Protesto Etti [Erişim Tarihi: 05.08.2025]

[2] AOÇ Medipol Plan değişikliği davasında bilirkişi raporu yayınlandı. Bilirkişiler: Atatürk Orman Çiftliği alanında özel üniversite kullanım kararı AOÇ planlarına aykırı[Erişim Tarihi: 05.08.2025]

[3] Soru Önergesine Gelen Yanıt [Erişim Tarihi: 05.08.2025]

[4] TEBA Vakfı’na tahsis edilen Atatürk Orman Çiftliği alanlarını, talan etmek için hukuk yok sayılıyor - Atatürk Orman Çiftliği’nde yargı tarafından iptal edilen plana aynı içerikle ikinci kez plan yapılıyor. [Erişim Tarihi: 05.08.2025]

Haber Resimleri:

Benzer Haberler

HEKİM POSTASI

© "Ankara Tabip Odası".Tüm Hakları Saklıdır.
KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA VE AYDINLATMA METNİ