Ankara Tabip Odası Sağlık Politikaları Komisyonu tarafından “Dilovası’ndan Ovacık’a” paneli düzenlendi. Türk Tabipleri Birliği’nde 4 Kasım Cuma gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve Ovacık Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu’nun konuşmacı olduğu panelin moderatörlüğünü ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Benan Koyuncu üstlendi.
Dilovası’ndan Ovacık’a kentleşme, sanayileşme, emeğin yaşama dönüşümünde alınan yol, insan sağlığının ve doğanın korunmasında nasıl bir kentsel yaşam ve üretim biçiminin gerektiğinin kouşulduğu panelde neden Dilovası ve Ovacık’ın konu edildiği tüm netliğiyle ortaya kondu.
Prof.Dr. Hamzaoğlu dinleyicilere Kocaeli Sanayi Bölgesi’nde, Dilovası’nda yaşanan hukuksuz yapılanma ve sanayileşmenin doğada ve kentte yarattığı tahribatı ve bölgede nasıl adım adım yaşanabilirlikten uzaklaşıldığını aktardı. Organize Sanayi Bölgesi’nden engellemeler nedeni ile havadaki partikül madde ölçümlerine dair veri alınamazken Dilovası’ndaki partikül madde 10 (PM10) oranlarının da, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sınır değerlerinin 4 katı olduğunu aktardı. Eldeki istatistiklere göre Dilovası’nda yaşayanlarda hava kirliliği olmayan bir kentte yaşayanlara göre akciğer kanseri gelişme riskinin 2014 yılında 7.3 kat daha fazla olduğunu hatırlattı. Tarihi yapı ve akarsular etrafında sanayi yerleşkesi yapılması kanunlarla engellendiği halde halen İzmit Organize Sanayi Bölgesi’nden geçen ve İzmit Körfezi’ne dökülen Dilderesi’nin ve üzerinde bulunan 600 yıllık Mimar Sinan Köprüsü’nün bölgedeki sanayileşme sürecinde insan sağlığı gibi doğanın ve tarihin de esirgenmediğine örnek olduğunu hatırlattı.
Ovacık Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu Ovacık’ta kentleşme ve üretim sürecinde öncelikli hedeflerinin kazanç sağlamaktan ziyade insan sağlığını ve doğayı korumak, gelecek nesillere güvenle devretmek olduğunu anlattığı bir sunum yaptı. Kendi deyimiyle ‘tekelleşmeyi, tefeciyi ve tüccarı aradan çıkarıp toprağa tohumu ekip yetişeni de topladıklarını ’, kimyasallarla toprağın, ekosistemin yok olmasına izin vermediklerini, dayanışma ile, ortak üretim ve yönetim şiarıyla elde ettikleri kazancı da eğitime, sağlıklı bir çevreye yatırıma, Ovacık dışında okuyan öğrencilere burs imkanına dönüştürdüklerini aktardı. Aynı zamanda bir sağlıkçı olan Maçoğlu belediyelerinin kısıtlı imkanlarını değerlendirirken çevre düzenlemelerinde dahi önceliği görsellikten ziyade sağlıkla yaşanacak bir çevreye aktardıklarını anlattı.
Panelin sonunda mevcut kanunlara rağmen doğanın, yaşamın ve insan sağlığının hiçe sayıldığı bir sanayi bölgesine karşın Ovacık gibi bir örnekle başka bir üretim ve yaşam modelinin mümkün olabileceği anlaşıldı.