Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu tarafından aşı reddi konusu masaya yatırıldı. Emine Topçu, Olgu Nur Deveci, Abdullah Yıldız ve Dr. Volkan Kavas “Aşı Reddi de Nereden Çıktı” konulu sunumu yaptı.
Ankara Tabip Odası’nda 18 Ocak Perşembe günü yapılan etkinliğe çok sayıda tıp öğrencisi ve hekim katıldı.
Sunum akışı “Aşı reddi tartışmaları, Aşı reddedilemez, Aşı reddi de nereden çıktı ve aşı tartışmaları piyasalaşmanın bir ürünü” başlıkları altında ilerledi.
“Aşı Reddi de Nereden Çıktı” Sunumundan Başlıklar
“Aşıların içeriğinde pek çok zehirli madde ve GDO var” ya da “Çocuğuma aşı yaptırmak istemiyorum” gibi Türkiye’de ve dünyada aşı reddi ile ilgili söylemler ve güncel olaylardan örneklerin paylaşılmasıyla başlayan sunumda aşının neden reddedilemeyeceği birkaç başlıkta ele alındı.
Aşı reddi; bilimi ve modern tıbbın kazanımlarını reddetmek demektir!
Aşılama bireylerin tercihi gibi görülemez, kritik aşılama oranı düşer ve bireylerin tercihi gibi görülürse toplumun bağışıklık oranı azalır ve salgınlar ortaya çıkar.
Aşı reddi modern tıbbın kazanımlarını reddetmek ve bilimi değersizleştirmek demektir.
Aşı reddi; sağlık çalışanlarının emeğini değersizleştirmektedir
Aşı reddiyle, sağlık çalışanlarının emeği değersizleştirilirken, sorumlulukları ve konumları da değişmektedir. Sağlıkçılar, adeta pazarlama görevlisi gibi aşı yapmak için bireyleri ikna etme çabasına girmişlerdir.
Aşı reddi piyasalaşmayla ortaya çıktı ve piyasalaşmaya hizmet eder
Sağlık sisteminin piyasalaşmasıyla hasta-hekim ilişkileri de değişerek yan yana değil adeta karşı karşıya bırakıldılar. Aşı da piyasalaşmanın bir parçası durumuna geldiği için kamucu bir şekilde düşünülemez oldu. Aşıları seçeneklendirmek veya helal aşı adı altında piyasaya sürülen ürünler aşının piyasalaşmasına hizmet etmektedir.