Türk Tabipleri Birliği’nin “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklamasında imzası bulunduğu için Aile Hekimliği Sözleşmesi feshedilen Dr. Yaşar Ulutaş’ın görevine dönmesi talebiyle Adana İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenlendi. Türk Tabipleri Birliği ve Adıyaman, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Hatay Tabip Odası yöneticileri, demokratik kitle örgütleri, hekim ve sağlık çalışanlarının destek verdiği açıklamaya Ankara Tabip Odası adına Aile Hekimliği Komisyonu üyesi Dr. Filiz Ünal katıldı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Sinan Adıyaman, “Sağlık Bakanlığı’nca daha önce aynı gerekçeyle TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Selma Güngör’ün aile hekimliği sözleşmesi feshedilmiştir. TTB Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz da “Devlet Memurluğundan Çıkarma” talebi ile yüksek disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Sağlık Bakanlığı kendi bünyesinde çalışan üç TTB Merkez Konseyi üyesi hekimi cezalandırarak aynı zamanda TTB faaliyetlerine de müdahale etmeye, TTB’yi etkisiz kılmaya ve baskı altına almaya çalışmaktadır. Bu uygulama ile Sağlık Bakanlığı, yasaların TTB Merkez Konseyi’ne tanımladığı görevleri kamusal sorumluluğa, hekimlik değerlerine ve insan haklarına uygun olarak yerine getirme görevlerini engellemeye çalışmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nı, hiçbir hukuksal ve idari uygulamaya sığmayan anlayışından vazgeçmeye, yetkilerini kötüye kullanma anlamına gelen bu soruşturma ve görevden alma işlemlerini sonlandırmaya, evrensel insanlık değerlerini hatırlamaya, TTB Merkez Konsey üyeleri Dr. Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ü derhal görevine iade etmeye davet ediyoruz.” dedi.
Hekim ve sağlık çalışanlarının yoğun katılım gösterdiği açıklamada kurumlar adına basın metnini okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Hilal, “Hiçbir demokratik kurala uymayan, düşünce ifadesini suç sayan bu süreç, şimdi de Tabip Odamız ve TTB Merkez Konsey üyesi olan Dr. Yaşar Ulutaş’ı hastalarından ayırmaya çalışmaktadır. Bu hekimle birlikte hastalarını da cezalandırmaktır.” dedi.
Dr. Yaşar Ulutaş da yaptığı konuşmada “Türk Tabipleri Birliğinin yapmış olduğu açıklama, her türlü çatışma durumunda evrensel ilkeler çerçevesinde insan sağlığının, yaşamının ve doğanın korunması için gerekli önlemleri alma ve çatışmalara neden olan koşulları ortadan kaldırma yükümlülüğü bulunan otoritenin, ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturan, sivillerin etkilendiği çatışma sürecine gidişi sona erdirmek için adım atması talebidir. Ben, bir hekim, bir insan ve TTB Merkez Konseyinin bir üyesi olarak bu açıklamayı Anayasa ile güvence altına alınmış düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirdiğim için “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı metnin yayınlanmasını onayladım. Buda sözleşmemin feshini gerektirecek bir durum değildir. Bakanlık bu yanlış uygulamadan vazgeçmelidir” sözlerini kaydetti.