Füsun Sayek XII Sağlık ve Kültür Etkinlikleri 17.08.2018 tarihinde Hatay’da gerçekleştirildi. Etkinlik çerçevesinde TTB’nin eski başkanları (Dr. Selim Ölçer, Dr.Gencay Gürsoy, Dr. Özdemir Aktan, Dr. Raşit Tükel ), ATO Yönetim Kurulu (Dr. Vedat Bulut, Dr. Gül Bakır, Dr. Gülgün İncirci Kıran, Dr. Ali Karakoç), Ankara Çağdaş Hekim yürütmesi (Dr. Muharrem Baytemür) ve Dr. İskender Sayek’in dostları ile birlikte önce kabir ziyareti yapıldı.
Aynı gün ATO’nun düzenlediği “Yeni Kararnameler ile Birlikte Meslek Örgütleri ve Hekimlerin Geleceği” paneline TTB’nin eski merkez konsey başkanları, ATO yönetim kurulu üyeleri, Ankara, Hatay, Adana, Osmaniye ve Bursa Tabip Odalarından hekimler, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, CHP Milletvekili Selin Sayek Böke ve toplumbilimci öğretim üyesi ve yazar Emre Kongar katıldı.
Panel, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vedat Bulut’un açılış konuşmasıyla başladı. Dr. Bulut, son anayasal düzenlemeler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında TTB'nin tarihi sorumluluklarının bilincinde olarak, MK eski başkanlarının tecrübelerinden faydalanarak meslek örgütünün tarihi sürekliliği ve bütünlüğünün konuşulacağı toplantıda yer alan tüm katılımcılara ATO adına teşekkür ve saygılarını iletti.
Hatay Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Cengiz Haksöz yaptığı konuşmada hekimlerin tıp fakültesini kazanırken beklentileri ile; günümüzde uygulanan sağlık politikaları sonucunda gelinen durumu özetledi. Ağrıya deva olmak isteyen hekimlerin; kafalarında tuğla kırıldığını, bıçaklandığını ve hatta silahla vurularak öldürüldükleri sağlık ortamında kendilerini bulduklarından bahseden Dr. Haksöz, mesleki itibarsızlaştırmanın, siyasetçiler ve yöneticilerin söylemleri ile yaratıldığını belirtti.
Daha sonra TTB’nin hukuk danışmanı avukat Ziynet Özçelik söz aldı. Özçelik, 16 Nisan referandumu ile yapılan değişiklikler ile her ne kadar Anayasa’nın 18 maddesi değiştirildiyse de ilişkili 72 maddenin etkilendiğini belirtti. Yaptığı konuşmada Özçelik, 24 Haziran seçimlerinden sonra uygulamaya geçen yeni sistem ile peş peşe yeni kararnameler çıkarıldığını, Cumhurbaşkanlığı sisteminde, Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin genişletildiğini ve denge ve denetleme organlarının etkisiz hale getirildiğini anlattı.
Özçelik, özellikle meslek örgütlerinin denetleme yetkisinin; Devlet Denetleme Kuruluna verilmesinin yeni bir şey olmadığını, 1982 yılında kurulan DDK’nin o tarihten beri bu görev ile görevlendirildiğini hatta 2006 yılında TTB’nin bu kurul tarafından incelendiğini belirtti. Devlet Denetleme Kurulu’nun idari ve mali denetim dışında kadro belirleme ve yöneticileri görevden alma yetkisinden de bahsetti. Özçelik, Anayasa’ya aykırı yetki kullanımında, yetki aşımını denetleyecek ve yargılayacak olanların Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen yargı organları olduğundan sivil toplum organları ve odalara çok iş düştüğünden söz etti.
Normlar hiyerarşisinde kararnamelerin yasaların altında yer aldığını aktaran Özçelik, Anayasanın 135. maddesine göre kurulan, yarı kamu kurumu niteliğinde olan TTB’nin de görev ve yetkilerinin 6023 sayılı yasa ile belirlendiğini, Anayasa değişikliği yapılmadan, birer anayasal kurum olan meslek örgütlerinin görev ve yetki alanına müdahale etmenin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyleyerek sözlerini bitirdi.
TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu yaptığı konuşmada, TTB’nin görev ve yetki alanı olan; hekimlerin özlük haklarını, halkın sağlık hakkını her koşulda savunmak ve geliştirmek için mücadele vereceğini söyledi. Dr. Çerkezoğlu, ancak ülkede demokrasi, toplumsal barış ve özgürlük ortamı olmadan, emek alanındaki diğer demokratik kitle örgütleri ile birlikte mücadele etmeden sadece hekim hakları konusunda bir kazanım sağlanamayacağını belirtti. Önümüzdeki dönemde koruyucu sağlık hizmetlerini ( aşı, temiz su, temiz hava), uygulanan yeni sağlık politikaları sonucunda zedelenen nitelikli sağlık hizmetlerini geliştirmenin ve sağlıkta şiddeti önlemenin TTB’nin öncelikleri olacağını söyledi.
Ardından; TTB eski başkanları sıra ile söz aldı. Dr. Selim Ölçer konuşmasında, mücadele arkadaşı olan Füsun Sayek döneminde birlikte yapılanlara değinerek, son açıklanan 143 kalem ilacın SGK ödemesinden çıkarılmasının hekim örgütlerinin önemli mücadele ve söz söyleme alanı olması gerektiğini kaydetti. Dr. Ölçer, ekonomik krizin emekçilere ödetileceğinin anlaşıldığını belirtti.
Dr. Gencay Gürsoy ise TTB’nin geçmişten gelen misyonu olan; barış ve demokrasi alanında mücadelesine mutlaka devam etmesi gerektiğini ve ülkenin içinde bulunduğu politik ortamdan ötürü gelecek için iyimser olmadığını söyledi. Dr. Gürsoy, önümüzdeki dönemde meslek örgütlerine önemli görevler düşeceğini bildirdi.
Daha sonra Dr. Özdemir Aktan söz aldı. Dr. Aktan, önceki dönem konsey başkanlarının gözaltı süreçlerinin haksız uygulamalar olduğunu, eleştirel olan öğretim üyelerinin kamu görevinden çıkarılmalarıyla haksızlıklar yapıldığını, yeni dönemde baskıların artacağının işaretlerinin görüldüğünü belirtti. Krizlerin sorunlar yaratacağı ancak mücadelede yeni fırsatlar doğuracağını, bu nedenle gelecekle ilgili iyimser olmamız gerektiğini bildirdi. Dr. Aktan, sağlıkta şiddetin ve ilaca erişimde güçlüklerin önümüzdeki dönemde üzerinde çalışılması gereken sorunlardan olduğunu sözlerine ekledi.
Dr. Raşit Tükel TTB Merkez Konseyin sorumluluklarının yeni dönemde daha da artacağını, bu dönemde birliktelik içerisinde tarihi görev ve sorumlulukları olduğunu vurguladı.
Merkez Konsey eski üyelerinden Dr. İsmail Bulca söz alarak mevcut uygulamaların meslek örgütlerine karşı baskısını sürdüreceğini ancak bu konuda meslek örgütünün kararlılıkla görevleri ve hekimlere karşı sorumluluklarını yerine getireceğini vurguladı.